Erder araştırmasında, bir refah toplumu olan İsveç'te özellikle Türklerin yaşadığı özgün bir getto alanını incelerken aynı zamanda getto sorununun çeşitli boyutlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor. Erder'in kavramın doğru kullanılmasından, dikkatli genellemeler yapılmasına dair uyarıları konunun daha sağlıklı tartışılması için zemin yaratıyor. İsveç toplumunda ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı mücadele girişimlerinin ve bu çabaların aksayan yönlerinin analizi, başka ülkelerdeki gelişmelere dair değerlendirmeler için okurun ufkunu genişletiyor. Refah Toplumunda Getto, derinlikli kuramsal çerçeveye dayanan bir alan araştırmasının, ne denli kalıcı ve zenginleştirici olduğunu gösteren bir kitap olarak göç literatüründe haklı yerini alıyor.
“Yazar, uluslararası göç, bu sürecin değişen özgüllüğü, göçmenlerin sosyal statüsü hakkında dengeli bir kuramsal değerlendirme yaptığı gibi, kentleşme ve segregasyon üzerine eksiksiz bir inceleme de sunuyor. Ayrıca, Stockholm'de Türklerin yoğun olarak yaşadığı bir yerleşim birimi olan Rinkeby'de yaptığı ampirik saha çalışmasının sonuçlarını da aktarıyor...Bu kitap, gettoda hayatın aileler arası ilişkilerde değişime katkıda bulunmakla birlikte, toplumsal bütünleşme önünde büyük bir engel oluşturduğunu göstermektedir. Dolayısıyla kitap, Türk göç literatüründe kilometre taşıdır. Bilimsel niteliği, nesnelliği ve akademik üslubu kesinlikle övgüye değer.” Prof. Dr. Nermin Abadan-Unat
Erder araştırmasında, bir refah toplumu olan İsveç'te özellikle Türklerin yaşadığı özgün bir getto alanını incelerken aynı zamanda getto sorununun çeşitli boyutlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor. Erder'in kavramın doğru kullanılmasından, dikkatli genellemeler yapılmasına dair uyarıları konunun daha sağlıklı tartışılması için zemin yaratıyor. İsveç toplumunda ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı mücadele girişimlerinin ve bu çabaların aksayan yönlerinin analizi, başka ülkelerdeki gelişmelere dair değerlendirmeler için okurun ufkunu genişletiyor. Refah Toplumunda Getto, derinlikli kuramsal çerçeveye dayanan bir alan araştırmasının, ne denli kalıcı ve zenginleştirici olduğunu gösteren bir kitap olarak göç literatüründe haklı yerini alıyor.
“Yazar, uluslararası göç, bu sürecin değişen özgüllüğü, göçmenlerin sosyal statüsü hakkında dengeli bir kuramsal değerlendirme yaptığı gibi, kentleşme ve segregasyon üzerine eksiksiz bir inceleme de sunuyor. Ayrıca, Stockholm'de Türklerin yoğun olarak yaşadığı bir yerleşim birimi olan Rinkeby'de yaptığı ampirik saha çalışmasının sonuçlarını da aktarıyor...Bu kitap, gettoda hayatın aileler arası ilişkilerde değişime katkıda bulunmakla birlikte, toplumsal bütünleşme önünde büyük bir engel oluşturduğunu göstermektedir. Dolayısıyla kitap, Türk göç literatüründe kilometre taşıdır. Bilimsel niteliği, nesnelliği ve akademik üslubu kesinlikle övgüye değer.” Prof. Dr. Nermin Abadan-Unat