#smrgKİTABEVİ Reformun Önündeki Engeller Türkiye'de Olağanüstü Yargı, Polisin Dokunulmazlığı Ve İnsan Hakları Savunucularına Yönelik Saldırılar - 1999
24 Mayıs ile 5 Haziran 1998 arasında hukuk öğrencileri, fakülte mensupları ve Hukukçular Komitesi çalışanlarından oluşan on bir kişilik bir delegasyon üç temel insan hakları alanında araştırmalar yapmak üzere Türkiye'yi ziyaret etti. Devlet Güvenlik Mahkemeleri'ndeki duruşma uygulamaları; güvenlik güçleri mensuplarının ciddi insan hakları ihlallerindeki sorumlulukları nedeniyle hesap vermeleri konusundaki sorunlar; ve hukukçularla insan hakları savunucularına yönelik baskılar...
Delegasyon Türkiye'de İstanbul ve Diyarbakır barosunun misafirleri oldu. Delegasyon üyeleri Türkiye'nin birçok bölgesini gezerek hukukçular, insan hakları savunucuları, yargıçlar, savcılar ve hükümet yetkilileriyle görüştü.
Türkiye, 60 milyondan fazla insanın yaşadığı, büyük, karmaşık bir ülkedir. Ülke içinde insan hakları koşulları konusunda ateşli bir ulusal ve uluslarası tartışma vardır. Bu tartışmaya girerken LCHR ve CPIHR, insan hakları durumunun tüm yanlarını ele almanın mümkün olmayacağını bilerek, hangi konuları ele alacaklarını dikkatle kararlaştırdılar. İnsan haklarıyla ilgili tartışmanın kutuplaşmış ve yıkıcı tarzını da dikkate aldık ve çalışmamızın Türkiye'deki tüm haklarını insan hakları durumuna yapıcı bir katkıda bulunması gerektiğini aklımızdan çıkarmadık... (Arka Kapak)
24 Mayıs ile 5 Haziran 1998 arasında hukuk öğrencileri, fakülte mensupları ve Hukukçular Komitesi çalışanlarından oluşan on bir kişilik bir delegasyon üç temel insan hakları alanında araştırmalar yapmak üzere Türkiye'yi ziyaret etti. Devlet Güvenlik Mahkemeleri'ndeki duruşma uygulamaları; güvenlik güçleri mensuplarının ciddi insan hakları ihlallerindeki sorumlulukları nedeniyle hesap vermeleri konusundaki sorunlar; ve hukukçularla insan hakları savunucularına yönelik baskılar...
Delegasyon Türkiye'de İstanbul ve Diyarbakır barosunun misafirleri oldu. Delegasyon üyeleri Türkiye'nin birçok bölgesini gezerek hukukçular, insan hakları savunucuları, yargıçlar, savcılar ve hükümet yetkilileriyle görüştü.
Türkiye, 60 milyondan fazla insanın yaşadığı, büyük, karmaşık bir ülkedir. Ülke içinde insan hakları koşulları konusunda ateşli bir ulusal ve uluslarası tartışma vardır. Bu tartışmaya girerken LCHR ve CPIHR, insan hakları durumunun tüm yanlarını ele almanın mümkün olmayacağını bilerek, hangi konuları ele alacaklarını dikkatle kararlaştırdılar. İnsan haklarıyla ilgili tartışmanın kutuplaşmış ve yıkıcı tarzını da dikkate aldık ve çalışmamızın Türkiye'deki tüm haklarını insan hakları durumuna yapıcı bir katkıda bulunması gerektiğini aklımızdan çıkarmadık... (Arka Kapak)