#smrgKİTABEVİ Rengeyiği Türkleri: Dukhalar - 2020

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Berdan Matbaacılık
Dizi Adı:
ISBN-10:
6052205587
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Stok Kodu:
1199200338
Boyut:
15x21
Sayfa Sayısı:
256 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Lazca
Kategori:
indirimli
195,20
Havale/EFT ile: 189,34
Bu üründen 1 adet satın alınmıştır.
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199200338
586333
Rengeyiği Türkleri: Dukhalar -        2020
Rengeyiği Türkleri: Dukhalar - 2020 #smrgKİTABEVİ
195.20
Bir hayvanı evcilleştirmeyi başarmış ender avcı-toplayıcı topluluklardan biri olan Dukhalar, Moğolistan'ın kuzeyindeki Hövsgöl bölgesinde yaşayan göçer bir Türk halkıdır. Yerleşik düzene geçişle birlikte insanın kendisini doğadan ayrı ve üstün bir konuma yerleştirdiği günümüz insan merkezci Batı toplumlarının aksine, doğayı canlı bir varlık olarak kabul ederek tüm canlılara saygıyla yaklaşan eşitlikçi bir topluluk olan Dukhalar, bize tarihin en önemli olaylarından biri kabul edilen evcilleştirmenin sonuçlarını anlamamız bakımından eşsiz bir fırsat sunuyor.

Peki, yaşadıkları coğrafyayı evi olarak kabul eden bu göçer avcı-toplayıcı insanlar böylesine devasa bir evle nasıl ilişki kuruyor, ne gibi kurallara dikkat ediyorlar?
Bir liderin olmadığı Dukhalarda eşitlikçi toplumsal ilişkiler nasıl yürütülüyor?
Evcilleştirme Dukhalar için ne anlama geliyor?
Rengeyikleri insanlardan ne gibi bir fayda sağlıyor?
Dukhalar ava gitmeden önce ve av esnasında nelere dikkat ediyorlar?
Ayı, Sibirya halkları için neden özel bir yere sahip?
Hayvan kemikleriyle nasıl fal bakılıyor ve rüyalar bir avcıya nasıl bir pusula gibi yön gösteriyor?

Kültürel antropolog Selcen Küçüküstel'in aralıklarla altı yıla yayılan bir alan çalışmasının sonucu olan bu kitap, Dukhaların yaşamını tüm detaylarıyla ortaya sererken “yeryüzündeki tüm canlılık belirtilerini hızla tükettiğimiz günümüz dünyasının uzak bir köşesinde insan, hayvan ve doğa arasındaki karmaşık ilişkilerin bir kısmına ışık tutmayı amaçlıyor.”

“Çevrende gördüğün her şeyin bir ruhu vardır, hem de her şeyin... Bu yüzden soluk aldığın her an, bunu fark etmeli ve çok dikkatli olmalısın! Böylece hiçbir canlının ruhuna saygısızlık yapmamış olursun.”

Bir hayvanı evcilleştirmeyi başarmış ender avcı-toplayıcı topluluklardan biri olan Dukhalar, Moğolistan'ın kuzeyindeki Hövsgöl bölgesinde yaşayan göçer bir Türk halkıdır. Yerleşik düzene geçişle birlikte insanın kendisini doğadan ayrı ve üstün bir konuma yerleştirdiği günümüz insan merkezci Batı toplumlarının aksine, doğayı canlı bir varlık olarak kabul ederek tüm canlılara saygıyla yaklaşan eşitlikçi bir topluluk olan Dukhalar, bize tarihin en önemli olaylarından biri kabul edilen evcilleştirmenin sonuçlarını anlamamız bakımından eşsiz bir fırsat sunuyor.

Peki, yaşadıkları coğrafyayı evi olarak kabul eden bu göçer avcı-toplayıcı insanlar böylesine devasa bir evle nasıl ilişki kuruyor, ne gibi kurallara dikkat ediyorlar?
Bir liderin olmadığı Dukhalarda eşitlikçi toplumsal ilişkiler nasıl yürütülüyor?
Evcilleştirme Dukhalar için ne anlama geliyor?
Rengeyikleri insanlardan ne gibi bir fayda sağlıyor?
Dukhalar ava gitmeden önce ve av esnasında nelere dikkat ediyorlar?
Ayı, Sibirya halkları için neden özel bir yere sahip?
Hayvan kemikleriyle nasıl fal bakılıyor ve rüyalar bir avcıya nasıl bir pusula gibi yön gösteriyor?

Kültürel antropolog Selcen Küçüküstel'in aralıklarla altı yıla yayılan bir alan çalışmasının sonucu olan bu kitap, Dukhaların yaşamını tüm detaylarıyla ortaya sererken “yeryüzündeki tüm canlılık belirtilerini hızla tükettiğimiz günümüz dünyasının uzak bir köşesinde insan, hayvan ve doğa arasındaki karmaşık ilişkilerin bir kısmına ışık tutmayı amaçlıyor.”

“Çevrende gördüğün her şeyin bir ruhu vardır, hem de her şeyin... Bu yüzden soluk aldığın her an, bunu fark etmeli ve çok dikkatli olmalısın! Böylece hiçbir canlının ruhuna saygısızlık yapmamış olursun.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat