#smrgSAHAF Renkli Tanrılar: Antik Heykel Sanatında Çokrenklilik, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, 21 Nisan - 16 Temmuz 2006 - 2006
"Antik dönem sanatında renklilik" ifadesi, heykel, mimari ve mozaik sanatlarında çeşitli şekillerde ve etkileyici bir biçimde kullanılan mermer vb doğal malzemelerin renklerinin yanı sıra, örneğin Pompei'deki evlerin ve villaların muhteşem dekorlarında görülen duvar resimlerini çağrıştırır. Bunun ötesinde Yunan mimarisinde aslen renksiz, beyaz veya farklı doğal renklerdeki malzemelerin renklendirilmesinin önemli bir yere sahip olduğu, 19. yüzyıldan beri, özellikle Jakob Ignatz Hittorff ve Gottfried Semper'in dahil olduğu hararetli tartışmalardan bilinmektedir. Aynı düşüncenin, örneğin Georg Treu tarafından denendiği üzere, diğer sanat dallarına taşınması ise daha çok ikinci planda kalmıştır. Fen bilimlerindeki hızlı gelişmelerin uygulandığı yeni belgeleme ve analiz yöntemleri son yıllarda boyaların araştırılmasında da kullanılmaya başlamıştır. Antik Yunan ve Roma dönemlerinde sadece bezemeli mimari parçalar değil, hatta şaşırtıcı biçimde bundan daha fazla, heykel ve kabartmalar da, canlı renklere boyanmıştı. Yeni araştırmalar sonucunda da kanıtlandığı üzere o dönemde renk, bu eserlere, günümüzde düşündüğümüzden çok daha farklı bir görünüm kazandırmıştı.
Münih Devlet Eski Eserler Koleksiyonu'na bağlı olan Glyptothek, bu yeni araştırma alanında elde edilen ve bilimsel doğruları neredeyse temelden değiştiren bulguları daha geniş bir kitleye ulaştırmayı kendisine görev edinmiştir. Üç yıl önce, antik eserlerin gerçeğe uygun olarak renklendirilmiş kopyalarından oluşan bir sergi düzenlendi. Bu sanat dalına şaşırtıcı derecede yeni ve hatta bazıları için şok edici bir bakış açısı sunan bu girişim, oldukça büyük ilgi çekti ve geniş yankı uyandırdı. Bu yeni ve etkili şekilde sunulan sonuçlara karşı uluslararası platformdaki ilginin büyüklüğü sonucunda sergi, çok kısa aralıklarla Münih, Kopenhag, Roma, Basel ve Amsterdam'da da düzenlendi ve büyük başarı elde etti.
Projeyi oluşturan ve sergiyi organize eden Dr. Vinzenz Brinkmann'ın, enstitümüzün İstanbul şubesinde verdiği "Renkli Tanrılar" konulu konferansın ardından, serginin New York Metropolitan Müzesi'ne gitmeden önce İstanbul'a getirilmesi fikri doğdu. Bu proje, eserleri ödünç veren Münih Glyptothek adına müdürü Prof. Dr. Raimund Wünsche ve Arkeoloji Vakfı tarafından da onaylandı. İstanbul'daki serginin düzenlenmesi için Dr. İsmail Karamut yönetiminde İstanbul Arkeoloji Müzeleri ve Alman Arkeoloji Enstitüsü İstanbul Şubesi birlikte çalıştı. Ancak gerekli maddi kaynak olmadan böyle bir projenin gerçekleşmesi olanaksızdı; İstanbul'da yaşayan, arkeoloji biliminin ve enstitümüzün dostu Semuh Adil, yorulmaksızın, büyük bir gayret ve heyecanla çalışarak büyük katkılar sağladı. Sayesinde, Vehbi Koç Vakfı ana sponsor olarak kazanılabildi. Bu bağlamda Ömer Koç'a ve vakfın genel müdürü Erdal Yıldırım'a teşekkür borçluyuz. Ayrıca Turk-AIman İşadamları Kültür Vakfı, İskender Lahdi'nin kısmi bir renkli rekonstrüksyonunun gerçekleştirilmesi amacıyla sergiye önemli maddi katkıda bulundu. Bu vakfa, başkanı Dr. Arnold Hornfeld'e ve bu konuda yardımcı olan Markus C. Slevogt'a teşekkür ederiz. -Adolf Hoffman, Alman Arkeoloji Enstitüsü İstanbul Şubesi Müdürü, İsmail Karamut, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü (Önsözden)
"Antik dönem sanatında renklilik" ifadesi, heykel, mimari ve mozaik sanatlarında çeşitli şekillerde ve etkileyici bir biçimde kullanılan mermer vb doğal malzemelerin renklerinin yanı sıra, örneğin Pompei'deki evlerin ve villaların muhteşem dekorlarında görülen duvar resimlerini çağrıştırır. Bunun ötesinde Yunan mimarisinde aslen renksiz, beyaz veya farklı doğal renklerdeki malzemelerin renklendirilmesinin önemli bir yere sahip olduğu, 19. yüzyıldan beri, özellikle Jakob Ignatz Hittorff ve Gottfried Semper'in dahil olduğu hararetli tartışmalardan bilinmektedir. Aynı düşüncenin, örneğin Georg Treu tarafından denendiği üzere, diğer sanat dallarına taşınması ise daha çok ikinci planda kalmıştır. Fen bilimlerindeki hızlı gelişmelerin uygulandığı yeni belgeleme ve analiz yöntemleri son yıllarda boyaların araştırılmasında da kullanılmaya başlamıştır. Antik Yunan ve Roma dönemlerinde sadece bezemeli mimari parçalar değil, hatta şaşırtıcı biçimde bundan daha fazla, heykel ve kabartmalar da, canlı renklere boyanmıştı. Yeni araştırmalar sonucunda da kanıtlandığı üzere o dönemde renk, bu eserlere, günümüzde düşündüğümüzden çok daha farklı bir görünüm kazandırmıştı.
Münih Devlet Eski Eserler Koleksiyonu'na bağlı olan Glyptothek, bu yeni araştırma alanında elde edilen ve bilimsel doğruları neredeyse temelden değiştiren bulguları daha geniş bir kitleye ulaştırmayı kendisine görev edinmiştir. Üç yıl önce, antik eserlerin gerçeğe uygun olarak renklendirilmiş kopyalarından oluşan bir sergi düzenlendi. Bu sanat dalına şaşırtıcı derecede yeni ve hatta bazıları için şok edici bir bakış açısı sunan bu girişim, oldukça büyük ilgi çekti ve geniş yankı uyandırdı. Bu yeni ve etkili şekilde sunulan sonuçlara karşı uluslararası platformdaki ilginin büyüklüğü sonucunda sergi, çok kısa aralıklarla Münih, Kopenhag, Roma, Basel ve Amsterdam'da da düzenlendi ve büyük başarı elde etti.
Projeyi oluşturan ve sergiyi organize eden Dr. Vinzenz Brinkmann'ın, enstitümüzün İstanbul şubesinde verdiği "Renkli Tanrılar" konulu konferansın ardından, serginin New York Metropolitan Müzesi'ne gitmeden önce İstanbul'a getirilmesi fikri doğdu. Bu proje, eserleri ödünç veren Münih Glyptothek adına müdürü Prof. Dr. Raimund Wünsche ve Arkeoloji Vakfı tarafından da onaylandı. İstanbul'daki serginin düzenlenmesi için Dr. İsmail Karamut yönetiminde İstanbul Arkeoloji Müzeleri ve Alman Arkeoloji Enstitüsü İstanbul Şubesi birlikte çalıştı. Ancak gerekli maddi kaynak olmadan böyle bir projenin gerçekleşmesi olanaksızdı; İstanbul'da yaşayan, arkeoloji biliminin ve enstitümüzün dostu Semuh Adil, yorulmaksızın, büyük bir gayret ve heyecanla çalışarak büyük katkılar sağladı. Sayesinde, Vehbi Koç Vakfı ana sponsor olarak kazanılabildi. Bu bağlamda Ömer Koç'a ve vakfın genel müdürü Erdal Yıldırım'a teşekkür borçluyuz. Ayrıca Turk-AIman İşadamları Kültür Vakfı, İskender Lahdi'nin kısmi bir renkli rekonstrüksyonunun gerçekleştirilmesi amacıyla sergiye önemli maddi katkıda bulundu. Bu vakfa, başkanı Dr. Arnold Hornfeld'e ve bu konuda yardımcı olan Markus C. Slevogt'a teşekkür ederiz. -Adolf Hoffman, Alman Arkeoloji Enstitüsü İstanbul Şubesi Müdürü, İsmail Karamut, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü (Önsözden)