Coğrafya bölümünde Ada'nın sokakları, tepeleri, sahilleri, çayırları, gazinoları, otelleri anlatılıyor. Heybeli'nin tarihi Bizans öncesinden başlar, bugünlere dek gelir. Ancak belli bir tarihte de durmak gerekir. Bu nedenle 1960 yılını esas aldım ve 1960'da durdum. Okullar ise ayrı ve önemli bir bölüm. Ada'daki tarihi eserler konusunda ise Anıtlar Yüksek Kurulu 'nun "Tarihi Eser" olarak nitelediği eserleri esas aldım ve mümkün olduğunca resimledim. Kitabın son bölümü ise bazı eski Heybeliadalıların bugünkü resimleri ile ilgili. Bu bölümde yıllar sonra, çeşitli yaş ve meslekte ve sosyal konumda olan Heybeliadalıların eski günleri anmak için bir araya geldiklerinde çekilmiş olan fotoğraflar var. Denizler ortasında bir küçük adada birlikte yaşa- mış olan Heybelililer çeşitli flrsatlarda bir araya gelirler, görünmeyen bir insanlık mabedinin kubbesi altında bir sevgi yumağı halindedirler. Heybeliadalılar, insana insan olduğu için değer verirler, din, ırk, servet, rütbe farkı gözetmeksizin Adalı olmaktan doğan eşitlik, kardeşlik ve daya- nışma ruhu ile hareket ederler. Diliyelim ki bu Heybeliadalılık ruhu, bu kardeşlik ruhu, her yanı sarsın, tüm insanlar birbirleri ile böyle bağlar ile bağlansın.
Coğrafya bölümünde Ada'nın sokakları, tepeleri, sahilleri, çayırları, gazinoları, otelleri anlatılıyor. Heybeli'nin tarihi Bizans öncesinden başlar, bugünlere dek gelir. Ancak belli bir tarihte de durmak gerekir. Bu nedenle 1960 yılını esas aldım ve 1960'da durdum. Okullar ise ayrı ve önemli bir bölüm. Ada'daki tarihi eserler konusunda ise Anıtlar Yüksek Kurulu 'nun "Tarihi Eser" olarak nitelediği eserleri esas aldım ve mümkün olduğunca resimledim. Kitabın son bölümü ise bazı eski Heybeliadalıların bugünkü resimleri ile ilgili. Bu bölümde yıllar sonra, çeşitli yaş ve meslekte ve sosyal konumda olan Heybeliadalıların eski günleri anmak için bir araya geldiklerinde çekilmiş olan fotoğraflar var. Denizler ortasında bir küçük adada birlikte yaşa- mış olan Heybelililer çeşitli flrsatlarda bir araya gelirler, görünmeyen bir insanlık mabedinin kubbesi altında bir sevgi yumağı halindedirler. Heybeliadalılar, insana insan olduğu için değer verirler, din, ırk, servet, rütbe farkı gözetmeksizin Adalı olmaktan doğan eşitlik, kardeşlik ve daya- nışma ruhu ile hareket ederler. Diliyelim ki bu Heybeliadalılık ruhu, bu kardeşlik ruhu, her yanı sarsın, tüm insanlar birbirleri ile böyle bağlar ile bağlansın.