“(...) Mezar taşının üzerinde kendi doğum tarihi yazılıydı, ölüm tarihi ise on beş gün sonrası.. Bir an için kenidin kaybetmiş olacak, bir solukta kazdı mezarı. Yağmur suyu, kan ve toprağın birbirene karıştığı uzun parmaklı elleriyle çürümüzş ahşap tabutun içindeki iskeleti tutup çıkarttı. Kendisini çocukken kırılıp da yamuk kaynamış olan kolundan tanıdı, bu oydu!”
Genç bir yazarın, yazarlık serüveninin daha başında ortaya koyduğu sarsıcı bir yapıt. Gelecekte yazakalarını müjdeleyen bir ustalık. (Arka Kapaktan)
“(...) Mezar taşının üzerinde kendi doğum tarihi yazılıydı, ölüm tarihi ise on beş gün sonrası.. Bir an için kenidin kaybetmiş olacak, bir solukta kazdı mezarı. Yağmur suyu, kan ve toprağın birbirene karıştığı uzun parmaklı elleriyle çürümüzş ahşap tabutun içindeki iskeleti tutup çıkarttı. Kendisini çocukken kırılıp da yamuk kaynamış olan kolundan tanıdı, bu oydu!”
Genç bir yazarın, yazarlık serüveninin daha başında ortaya koyduğu sarsıcı bir yapıt. Gelecekte yazakalarını müjdeleyen bir ustalık. (Arka Kapaktan)