Rüyalarınızda aynı sırada gerçekten yaşanmakta olan şeyler görmüş olabilirsiniz.
Ya olasılık hesaplarıyla pek açıklanamayacak tekrarlara ne demeli? Tesadüfü aşan böyle olaylara onları "sıradan" rastlantıdan ayırmak üzere "anlamlı rastlantı" adı veriliyor. C.G.Jung'un bu olgu için önerdiği kavram ise eşzamanlılık.
Adı her ne olursa olsun, olgular arasında sıkı dokunmuş bir ağ var. Mantıklı zihnin ve beş duyunun kavramakta, anlamlandırmakta yetersiz kaldığı bir "bağlantı ağı" bu. Kadim kültürlerde söylendiği gibi, bir kelebek kanat çırptığında bütün evren etkileniyor.
Derleme, yaşanmış "anlamlı rastlantı" öykülerinden oluşuyor. Aktaranların her birini derin bir gizem ve evrende yalnız olmadığımız duygusuyla dolduran şaşırtıcı öyküler bunlar. Bizi varoluşu yeniden düşünmeye itiyor ve Joseph Campbell'in sözünü anımsatıyorlar; Yaşam çözülecek bir problem değil, Yaşanacak bir gizdir.
(Arka Kapak)
Rüyalarınızda aynı sırada gerçekten yaşanmakta olan şeyler görmüş olabilirsiniz.
Ya olasılık hesaplarıyla pek açıklanamayacak tekrarlara ne demeli? Tesadüfü aşan böyle olaylara onları "sıradan" rastlantıdan ayırmak üzere "anlamlı rastlantı" adı veriliyor. C.G.Jung'un bu olgu için önerdiği kavram ise eşzamanlılık.
Adı her ne olursa olsun, olgular arasında sıkı dokunmuş bir ağ var. Mantıklı zihnin ve beş duyunun kavramakta, anlamlandırmakta yetersiz kaldığı bir "bağlantı ağı" bu. Kadim kültürlerde söylendiği gibi, bir kelebek kanat çırptığında bütün evren etkileniyor.
Derleme, yaşanmış "anlamlı rastlantı" öykülerinden oluşuyor. Aktaranların her birini derin bir gizem ve evrende yalnız olmadığımız duygusuyla dolduran şaşırtıcı öyküler bunlar. Bizi varoluşu yeniden düşünmeye itiyor ve Joseph Campbell'in sözünü anımsatıyorlar; Yaşam çözülecek bir problem değil, Yaşanacak bir gizdir.
(Arka Kapak)