^#smrgSAHAF Rüya Roman -

Arthur Schnitzler (1862-1931) Türk okurlarının iyi tanıdığı bir yazar sayılmaz. Oysa yüzyılımızın başında, yeniden tanımlanan bireye yaklaşımıyla döneminin öncü, en azından yenilikçi yazarlarından biriydi. Bunda, yazarın dönemi kadar, Viyananırı da büyük etkisi olduğu kesindir. Avrupa'nın son büyük imparatorluklarından birinin başkenti olan Viyana olağanüstü zengin bir kültür birikimine sahipti. Schnitzler, çağımızın modern düşünce ve sanatına damgasını vurmuş Freud, Schönberg ya da Wittgenstein gibi insanların yalnızca çağdaş' değil, aynı zamanda hemşerisi olarak da bu kültür birikiminden edebiyat adına yararlanmayı başarmış ve romanda iç monolog tekniğini ilk uygulayan yazarlardan biri olmuştu.

Yazar, 1907 yılında elinizde tuttuğunuz "Rüya Roman" üzerinde çalışmaya başladığı zaman, Freud'un çığır açan kitabı "Rüyaların Yorumu"nun yayımlanmasına henüz dört yıl vardı. Ancak Schnitzler'in eseri on dokuz yıl sonra basılabildi. Aradan geçen bu uzun sürede psikanalizi çok daha yakından inceleme fırsatı bulan Schnitzler, bu yeni öğretiye karşı aldığı mesafeli ve eleştirel tutuma karşın Freud'u eserleriyle etkilemeyi başarmıştı.

Milliyet Yayınları, Freud'un, "Kılı kırk yaran araştırmalar sonucu bulduklarımızı, sezgileriyle çok daha önceden görebilmişti dediği Schnitzler'in en önemli eserlerinden biri olan "Rüya Roman"ı Türkçede ilk kez yayımlamanın gururunu taşıyor.