#smrgSAHAF Sabetay Sevi: Mesih mi Sahte Peygamber mi - 2001
Basıldığı Matbaa:
Ayyıldız Matbaacılık
Dizi Adı:
No: 86
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
432 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2001
Çeviren:
Selahattin Ayaz
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199010631
396795
https://www.simurgkitabevi.com/sabetay-sevi-mesih-mi-sahte-peygamber-mi-2001
Sabetay Sevi: Mesih mi Sahte Peygamber mi - 2001 #smrgSAHAF
0.00
Hekim Kasım Paşa, Sevi'ye şöyle der: Eğer kavuğu giyip dönmeliği seçmezseniz, bütün Türk İmparatorluğu'nda tek Yahudi kalmaz. Diğer imparatorluklar da aynı şeyi yaparlar bilmiş ol!" O zamanlar Osmanlı İmparatorluğu'nda en ufak isyanda bile kellelerden kuleler yapılırken direk Devleti hedef alan Sabataist hareketin neden bu kadar sessiz kalınarak takip edildiğini anlamak mümkün değil. Sevi tarihin gidişini etkilemek peşinde değildir. Dış dünyayı dalgalandıran olgu, O'nun iç dünyasını yaratan olgunun bir tür yansımasıdır ki tam bir yansıması olup olmadığı tartışılabilir. O yarattığı hadiselerin kahramanı olmaktan çok kurbanıdır ve bu nedenle de herkesin önünde kabul ettiğini, Divan huzurunda reddedebilecektir. O, kendi ifadesiyle, Rabbinin acılarından çekip çıkardığı, ıstırabını dindirdiği biridir. Belki bu son yargılama da sadece o ardı arkası kesilmez şahsi bela ve talihsizliklerden biridir. Sabatay; "Beni bu işe Nathan itti. 'Haham Abraham'ın Rüyeti' adlı eserde Mesih'in gerçek isminin yerine benim adımı yazdı. Bir de (İstanbullu Haham) Abraham Yakhini. Beni yakanlar bunlar." Demişti.
Hekim Kasım Paşa, Sevi'ye şöyle der: Eğer kavuğu giyip dönmeliği seçmezseniz, bütün Türk İmparatorluğu'nda tek Yahudi kalmaz. Diğer imparatorluklar da aynı şeyi yaparlar bilmiş ol!" O zamanlar Osmanlı İmparatorluğu'nda en ufak isyanda bile kellelerden kuleler yapılırken direk Devleti hedef alan Sabataist hareketin neden bu kadar sessiz kalınarak takip edildiğini anlamak mümkün değil. Sevi tarihin gidişini etkilemek peşinde değildir. Dış dünyayı dalgalandıran olgu, O'nun iç dünyasını yaratan olgunun bir tür yansımasıdır ki tam bir yansıması olup olmadığı tartışılabilir. O yarattığı hadiselerin kahramanı olmaktan çok kurbanıdır ve bu nedenle de herkesin önünde kabul ettiğini, Divan huzurunda reddedebilecektir. O, kendi ifadesiyle, Rabbinin acılarından çekip çıkardığı, ıstırabını dindirdiği biridir. Belki bu son yargılama da sadece o ardı arkası kesilmez şahsi bela ve talihsizliklerden biridir. Sabatay; "Beni bu işe Nathan itti. 'Haham Abraham'ın Rüyeti' adlı eserde Mesih'in gerçek isminin yerine benim adımı yazdı. Bir de (İstanbullu Haham) Abraham Yakhini. Beni yakanlar bunlar." Demişti.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.