#smrgKİTABEVİ Sadru'd-Din-i Konevi: Hayatı, Çevresi ve Eserleri - 2012
Nasreddin Tusi Arapça ile birlikte, ana dili olan Farsçayı da biliyordu. Ahi Evren'de Türkçe ile birlikte, Arapça ve Farsçayı da bilmekte idi. Ama mektuplaşmalarda adı geçen Konevi ise, ne yazık ki, Arapçadan başka bir dil bilmiyordu! Haliyle de Tusi ile karşılıklı mektuplaşan şahsın Konevi olmadığı açık. Zira Konevi Farsça bilmiyordu! Kaldı ki, bu mektupların gerek Konevi ile Tusi arasında, gerekse de Konevi ile Ahi Evren(Nasru'd-din Mahmut)arasında teati edildiğini iddia eden ve düşünenler açısından bakıldığında Konevi'nin bilmediği bir dille muhatabına seslendiğinin gerçekçiliği ve dürüstlüğü olmadığı ortaya çıkacaktır.
Burada meseleyi birazda, Moğolların sadece kendi dönemleri açısından Anadolu Müslüman toplumuna dikte ettirdiği ağır ve derin baskılar sonucunda oluşan ve onlarla işbirliği içerisine giren Mevlana ve çevresinin ve karşısında ise, bu işe tepki duyup duran Ahi Evren ve Ekberiye akımının var olan faaliyetlerinin Osmanlı dönemi de dâhil olmak üzere, üstünün ustalıkla örtülmüş olduğunu da görmekteyiz.
Sadru'd-din Konevi ilk gençlik döneminin geçtiği Malatya'dan sonra Konya'da yaşadığı dönemde, gerek devrin idarecilerinden ve gerekse de birer fikir alanına, dinsel çevreye mensup insanlarla ilişki içerisinde olmuştur. Bunlar sırasıyla; Babası, Endülüslü bir âlim ve aynı zamanda da şeyh Mecdü'd-din İshak'tan sonra üvey babası Muhyid-din-i İbn Arabi, Ahi Evren, Hacı Bektaş-ı Horasani, Mevlana Celalü'd-din-i Rumi; devrin idarecilerinden Celalü'd-din Karatay –bu zatın Rum asıllı olduğu söyleniyor- vezir İzzu'd-din Muhammed er Razi, IV. Rüknü'd-din Kılıçarslan, Pervane Süleyman vb. Ki, bunların önemli bir kısmı Konya merkezde ikamet ederken, bir kısmının da Orta Anadolu şehir ve kasabalarında yaşadıkları tarihi kayıtlar açısından sabittir. Konevi'nin ilişki içerisinde olduğu bu âlim ve tarikat ehli ile birlikte, devrin Selçuklu idarecilerinin Moğol karşıtı politikalar içerisinde olmalarına rağmen Mevlânâ ve çevresinin işgalden yana politikaları adeta sistemleştirdiklerini görmekteyiz.(s.87)
Kaleme aldığı Mesnevi'si baştan sona incelendiğinde kendi muhaliflerine karşı acımasız ve aynı zamanda da yer yer 'ahlak dışı' ifadeler kullanan Mevlânâ bir diğer telif eseri olan Fihi ma fih'inde isim vererek Sadru'd-din Konevi'ye ağır hakaretlerde bulunmaktadır. (s.90)
Mevlânâ'nın gerek Mesnevi'sinde ve gerekse de Fihi mafih gibi eserlerinde kendi muarızlarına karşı 'çirkince' ifadeleri, çoğu kez bu muhaliflerin eşlerine, kızlarına vs. kadar uzanmaktadır. O Mesnevi'nin bir yerinde Ahi Evren'in eşi ve Hacı Bektaş'ında kendi 'manevi kardeşi' olarak gördüğü Fatma bacı üzerinden Hacı Bektaş eleştirilirken, günümüzde bile, değil, âlim, fazıl, entelektüel birisinin sıradan bir Müslümanın bile ağzına alamayacağı ve kadın unsuruna düpedüz seviyesiz hakaretleri içeren ifadeleri kullandığı vaki olmuştur. - Kitap Haber
Nasreddin Tusi Arapça ile birlikte, ana dili olan Farsçayı da biliyordu. Ahi Evren'de Türkçe ile birlikte, Arapça ve Farsçayı da bilmekte idi. Ama mektuplaşmalarda adı geçen Konevi ise, ne yazık ki, Arapçadan başka bir dil bilmiyordu! Haliyle de Tusi ile karşılıklı mektuplaşan şahsın Konevi olmadığı açık. Zira Konevi Farsça bilmiyordu! Kaldı ki, bu mektupların gerek Konevi ile Tusi arasında, gerekse de Konevi ile Ahi Evren(Nasru'd-din Mahmut)arasında teati edildiğini iddia eden ve düşünenler açısından bakıldığında Konevi'nin bilmediği bir dille muhatabına seslendiğinin gerçekçiliği ve dürüstlüğü olmadığı ortaya çıkacaktır.
Burada meseleyi birazda, Moğolların sadece kendi dönemleri açısından Anadolu Müslüman toplumuna dikte ettirdiği ağır ve derin baskılar sonucunda oluşan ve onlarla işbirliği içerisine giren Mevlana ve çevresinin ve karşısında ise, bu işe tepki duyup duran Ahi Evren ve Ekberiye akımının var olan faaliyetlerinin Osmanlı dönemi de dâhil olmak üzere, üstünün ustalıkla örtülmüş olduğunu da görmekteyiz.
Sadru'd-din Konevi ilk gençlik döneminin geçtiği Malatya'dan sonra Konya'da yaşadığı dönemde, gerek devrin idarecilerinden ve gerekse de birer fikir alanına, dinsel çevreye mensup insanlarla ilişki içerisinde olmuştur. Bunlar sırasıyla; Babası, Endülüslü bir âlim ve aynı zamanda da şeyh Mecdü'd-din İshak'tan sonra üvey babası Muhyid-din-i İbn Arabi, Ahi Evren, Hacı Bektaş-ı Horasani, Mevlana Celalü'd-din-i Rumi; devrin idarecilerinden Celalü'd-din Karatay –bu zatın Rum asıllı olduğu söyleniyor- vezir İzzu'd-din Muhammed er Razi, IV. Rüknü'd-din Kılıçarslan, Pervane Süleyman vb. Ki, bunların önemli bir kısmı Konya merkezde ikamet ederken, bir kısmının da Orta Anadolu şehir ve kasabalarında yaşadıkları tarihi kayıtlar açısından sabittir. Konevi'nin ilişki içerisinde olduğu bu âlim ve tarikat ehli ile birlikte, devrin Selçuklu idarecilerinin Moğol karşıtı politikalar içerisinde olmalarına rağmen Mevlânâ ve çevresinin işgalden yana politikaları adeta sistemleştirdiklerini görmekteyiz.(s.87)
Kaleme aldığı Mesnevi'si baştan sona incelendiğinde kendi muhaliflerine karşı acımasız ve aynı zamanda da yer yer 'ahlak dışı' ifadeler kullanan Mevlânâ bir diğer telif eseri olan Fihi ma fih'inde isim vererek Sadru'd-din Konevi'ye ağır hakaretlerde bulunmaktadır. (s.90)
Mevlânâ'nın gerek Mesnevi'sinde ve gerekse de Fihi mafih gibi eserlerinde kendi muarızlarına karşı 'çirkince' ifadeleri, çoğu kez bu muhaliflerin eşlerine, kızlarına vs. kadar uzanmaktadır. O Mesnevi'nin bir yerinde Ahi Evren'in eşi ve Hacı Bektaş'ında kendi 'manevi kardeşi' olarak gördüğü Fatma bacı üzerinden Hacı Bektaş eleştirilirken, günümüzde bile, değil, âlim, fazıl, entelektüel birisinin sıradan bir Müslümanın bile ağzına alamayacağı ve kadın unsuruna düpedüz seviyesiz hakaretleri içeren ifadeleri kullandığı vaki olmuştur. - Kitap Haber
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150,00 | 150,00 |
2 | 78,00 | 156,00 |
3 | 53,00 | 159,00 |
6 | 27,00 | 162,00 |
9 | 18,33 | 165,00 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150,00 | 150,00 |
2 | 78,00 | 156,00 |
3 | 53,00 | 159,00 |
6 | 27,00 | 162,00 |
9 | 18,33 | 165,00 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150,00 | 150,00 |
2 | 78,00 | 156,00 |
3 | 53,00 | 159,00 |
6 | 27,00 | 162,00 |
9 | 18,33 | 165,00 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150,00 | 150,00 |
2 | 78,00 | 156,00 |
3 | 53,00 | 159,00 |
6 | 27,00 | 162,00 |
9 | 18,33 | 165,00 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150,00 | 150,00 |
2 | 78,00 | 156,00 |
3 | 53,00 | 159,00 |
6 | 27,00 | 162,00 |
9 | 18,33 | 165,00 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150,00 | 150,00 |
2 | 78,00 | 156,00 |
3 | 53,00 | 159,00 |
6 | 27,00 | 162,00 |
9 | 18,33 | 165,00 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150,00 | 150,00 |
2 | - | - |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |