Kültür ve edebiyatımızda tarih düşürme olarak adlandırılan geleneğe dair çok zengin bir birikim mevcuttur. Ebced hesabı denilen ve harflerin sayısal değerlerini esas alan bir sisteme dayanan tarih düşürmede bir olayın gerçekleşme zamanı; bir kelime, kelime grubu, bir dize, beyit veya bent içerisinde dile getirilir. Tarihler bir insanın doğumu, eğitime/işe başlaması, evlenmesi, ölümü gibi ferdî konularda yazılabildiği gibi; savaş, barış, fetih gibi toplumsal konularda yahut deprem, sel, bulaşıcı hastalıklar gibi sıra dışı olaylar sebebiyle de yazılmışlardır. Ayrıca çeşme, köprü, medrese, cami, köşk, saray vb. çeşitli binaların yapılması ya da manzum/mensur veya telif/tercüme bir eserin tamamlanması gibi sebeplerle de tarih yazımı -asırlarca süren- bir gelenek hâlinde devam etmiştir.
Tarih düşürme konusunda Haşimî, Aynî ve -özellikle- Sürûrî gibi öne çıkan isimler olduğu gibi adlarına sadece şuara tezkirelerinde rastlanılan yahut bu özelliğinden hiç bahsedilmeyen çok sayıda şair de mevcuttur. Üzerinde çalışma yaptığımız Safî Mustafa Efendi de sözünü ettiğimiz bu şairlerden biridir. Ancak Safî'nin sadece tarih düşürme konusunda değil aynı zamanda biyografisi ve eserleri yönüyle de kaynakların ihmal ve hatta mağdur ettiği bir isim olduğu görülmektedir. Bu kitap çalışmasında ise şairin özellikle kendi eserleri için yazdığı tarihler üzerine odaklanılmış olup bunların müstakil eserler üzerine düşürülen tarihler kapsamında rekor sayılabilecek bir yekûna ulaştığı görülmüştür. Çalışmada bu tarihlere ve çözümlerine ilişkin oldukça detaylı bilgiler bulunmaktadır.