Rodrigo Rey Rosa, Latin Amerika edebiyatının o kendine has damarını her anlamda yakalıyor; minimalist ama tansiyonu yüksek, neredeyse her satırında okuru bir kez daha şüpheye düşüren tutkulu bir hikaye anlatıyor. Günümüz Guetamala'sının çürümüş politik ilişkileri kadar, yerli halk ile burjuvalaşan sınıfların keskin ve acımasız sosyal yaşantısını da gözler önüne seriyor. Eserleri birçok dile çevrilmiş, Guetamala Milli Edebiyat Ödülü ile onurlandırılan ve yazını Paul Bowles'la ilişkilendirilen Rey Rosa, sessizliğin dilini, barbarlığın uygarlığını ustalıkla yansıtıyor.
Rodrigo Rey Rosa, Latin Amerika edebiyatının o kendine has damarını her anlamda yakalıyor; minimalist ama tansiyonu yüksek, neredeyse her satırında okuru bir kez daha şüpheye düşüren tutkulu bir hikaye anlatıyor. Günümüz Guetamala'sının çürümüş politik ilişkileri kadar, yerli halk ile burjuvalaşan sınıfların keskin ve acımasız sosyal yaşantısını da gözler önüne seriyor. Eserleri birçok dile çevrilmiş, Guetamala Milli Edebiyat Ödülü ile onurlandırılan ve yazını Paul Bowles'la ilişkilendirilen Rey Rosa, sessizliğin dilini, barbarlığın uygarlığını ustalıkla yansıtıyor.