Her ne kadar sözlüklerde artık ‘sahaf' diye geçse de, asıl ismi ‘sahhaf' olan mesleğin pîrleri hâlâ anılır. Bilhassa Beyazıt'taki çarşıda yaşananlar, kurulan meclisler, dükkanların ziyaretçileri ve dükkan sahibi sahhaflar meşhurdur. Sözünü ettiğimiz sahhaflar, öyle sandığınız gibi sınavlara hazırlık kitapları yahut çoksatan kitaplarla ilgilenmezlerdi. Dahası, birçoğu eski harfli metinleri rahatlıkla okudukları gibi Latince, Rumca gibi dillere de hakim olurlardı. En önemlisi de, dükkânları dönemin aydınlarının sık uğradıkları noktalardan birisiydi. Sahhaflar sarraflaşmadan önce, ünlü akademisyenlerle bile tartışacak kadar bilgi sahibiydiler. Tıpkı Sahhaf Râif Yelkenci ve onun dükkanı gibi. Beyazıt Sahhaflar Çarşısı'nda sadece yazma kitap alıp satan Sahhaf Râif Yelkenci'nin müdavimlerinin biyografilerinden hacimli bir ansiklopedi bile çıkarılabilir. Ahmed Güner Sayar, Râif Yelkenci'nin ve onun Beyazıt'taki dükkanının öyküsünü anlatıyor. Ancak, bu sıradan bir dükkan sahibinin biyografisi değil. Aynı zamanda dönemin Beyazıt'ının, akademik çevresinin ve Türkiye'nin yakın tarihinin de panoramasını sunuyor. Sayar'ın kitabı bugün mumla aranan eski pîrlere bir saygı duruşu adeta. - Çağlayan Çevik
İkinci kitap iktisat tarihçimiz Prof. Dr. Ahmet Güner Sayar'ın titiz ve tatlı kalemiyle hayat bulup Kubbealtı Yayınları tarafından neşredildi: Sahhaf Raif Yelkenci. Beyazıt'taki Sahhaflar çarşısının henüz Çarşı olduğu zamanlarının son renkli simâlarından Raif Yelkenci'nin hayatını tasvir eden bu eserin derunundaki İktisat zihniyeti tahliline özellikle dikkatinizi çekmek isterim. Kitabın her sayfasında emsâline mebzûlen rastlayacağınız zengin notlar ise, özellikle ilme meraklı gençlerimizin kulağına küpe edinecekleri cinsten bir titizlik ve ilmî dikkat örneğidir. Raif Yelkenci, mutlaka tanımamız gereken Son Osmanlılar kuşağından çok dikkat çekici bir karakterdir. Kitabın en fenâ tarafı, bir oturuşta okunup bitirilmesi ve insanda Bu kadar mıydı? tatminsizliğine sürükleyip bırakmasından ibaret. Her iki eser de Kubbealtı yayınları tarafından neşredildi. - Ahmet Turan Alkan
Her ne kadar sözlüklerde artık ‘sahaf' diye geçse de, asıl ismi ‘sahhaf' olan mesleğin pîrleri hâlâ anılır. Bilhassa Beyazıt'taki çarşıda yaşananlar, kurulan meclisler, dükkanların ziyaretçileri ve dükkan sahibi sahhaflar meşhurdur. Sözünü ettiğimiz sahhaflar, öyle sandığınız gibi sınavlara hazırlık kitapları yahut çoksatan kitaplarla ilgilenmezlerdi. Dahası, birçoğu eski harfli metinleri rahatlıkla okudukları gibi Latince, Rumca gibi dillere de hakim olurlardı. En önemlisi de, dükkânları dönemin aydınlarının sık uğradıkları noktalardan birisiydi. Sahhaflar sarraflaşmadan önce, ünlü akademisyenlerle bile tartışacak kadar bilgi sahibiydiler. Tıpkı Sahhaf Râif Yelkenci ve onun dükkanı gibi. Beyazıt Sahhaflar Çarşısı'nda sadece yazma kitap alıp satan Sahhaf Râif Yelkenci'nin müdavimlerinin biyografilerinden hacimli bir ansiklopedi bile çıkarılabilir. Ahmed Güner Sayar, Râif Yelkenci'nin ve onun Beyazıt'taki dükkanının öyküsünü anlatıyor. Ancak, bu sıradan bir dükkan sahibinin biyografisi değil. Aynı zamanda dönemin Beyazıt'ının, akademik çevresinin ve Türkiye'nin yakın tarihinin de panoramasını sunuyor. Sayar'ın kitabı bugün mumla aranan eski pîrlere bir saygı duruşu adeta. - Çağlayan Çevik
İkinci kitap iktisat tarihçimiz Prof. Dr. Ahmet Güner Sayar'ın titiz ve tatlı kalemiyle hayat bulup Kubbealtı Yayınları tarafından neşredildi: Sahhaf Raif Yelkenci. Beyazıt'taki Sahhaflar çarşısının henüz Çarşı olduğu zamanlarının son renkli simâlarından Raif Yelkenci'nin hayatını tasvir eden bu eserin derunundaki İktisat zihniyeti tahliline özellikle dikkatinizi çekmek isterim. Kitabın her sayfasında emsâline mebzûlen rastlayacağınız zengin notlar ise, özellikle ilme meraklı gençlerimizin kulağına küpe edinecekleri cinsten bir titizlik ve ilmî dikkat örneğidir. Raif Yelkenci, mutlaka tanımamız gereken Son Osmanlılar kuşağından çok dikkat çekici bir karakterdir. Kitabın en fenâ tarafı, bir oturuşta okunup bitirilmesi ve insanda Bu kadar mıydı? tatminsizliğine sürükleyip bırakmasından ibaret. Her iki eser de Kubbealtı yayınları tarafından neşredildi. - Ahmet Turan Alkan