#smrgSAHAF Salon Köşelerinde - 1990
Memleketimizdeki edebi hareketleri takip eden, edebiyatımızdaki gelişmelerle uzaktan ve yakından bir parçacık olsun alâkadar olanlar Servet-i Fünun'un namuslu muhitinde toplanan, orada serpilip yetişen o küçük topluluğu, o hiçbir şey yetişemeyen devirde, memleketimizde bir edebiyat-ı cedide yetiştiren gençleri hiç şüphesiz, pek iyi tanırlar. Servet-i Fünun matbaası kirli ve iğrenç bir muhit içinde, saf ve temiz bir edebiyat kaynağı, söz hürriyeti, toplanma hürriyeti düşünülebilecek bir şey bile değilken, ta Babıali'nin yani o aşağılık baskı merkezinin göbeğinde yavaş yavaş vücuda gelmiş bir edebi toplanma yeriydi ki oraya dahil olabilmek için istidat ve irfanla beraber "namus" da lazımdı. Orada, Ahmed İhsan'ın küçük odasında, hürriyet aşkıyla edebiyat sevdası birleşmiş fikirler, vicdanlar, şiir ve sanatın ilerlemesine musallat edilmiş gaddar bir sansürle uğraşır, güreşir, pençeleşirdi...
Salon Köşelerinde işte o temiz ve saf muhit içinde, o yenilikçi mücadele içinde yetişmiştir. Ben bütün edebiyat aşkımı, nasıl o muhite borçluysam bu eserim de varlığını o muhitin teşvikine borçludur. (Sunuştan)
Memleketimizdeki edebi hareketleri takip eden, edebiyatımızdaki gelişmelerle uzaktan ve yakından bir parçacık olsun alâkadar olanlar Servet-i Fünun'un namuslu muhitinde toplanan, orada serpilip yetişen o küçük topluluğu, o hiçbir şey yetişemeyen devirde, memleketimizde bir edebiyat-ı cedide yetiştiren gençleri hiç şüphesiz, pek iyi tanırlar. Servet-i Fünun matbaası kirli ve iğrenç bir muhit içinde, saf ve temiz bir edebiyat kaynağı, söz hürriyeti, toplanma hürriyeti düşünülebilecek bir şey bile değilken, ta Babıali'nin yani o aşağılık baskı merkezinin göbeğinde yavaş yavaş vücuda gelmiş bir edebi toplanma yeriydi ki oraya dahil olabilmek için istidat ve irfanla beraber "namus" da lazımdı. Orada, Ahmed İhsan'ın küçük odasında, hürriyet aşkıyla edebiyat sevdası birleşmiş fikirler, vicdanlar, şiir ve sanatın ilerlemesine musallat edilmiş gaddar bir sansürle uğraşır, güreşir, pençeleşirdi...
Salon Köşelerinde işte o temiz ve saf muhit içinde, o yenilikçi mücadele içinde yetişmiştir. Ben bütün edebiyat aşkımı, nasıl o muhite borçluysam bu eserim de varlığını o muhitin teşvikine borçludur. (Sunuştan)