#smrgSAHAF Samuel Beckett: İfadenin Arayüzeyi, Arayüzeyin İfadesi - Üçleme'ye Postmodern, Postyapısalcı Bir Yaklaşım - 2016

Dizi Adı:
Edebiyat Dizisi
ISBN-10:
9789758867455
Stok Kodu:
1199062151
Boyut:
14x22
Sayfa Sayısı:
150 s.
Basım Yeri:
Konya
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2016
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199062151
448095
Samuel Beckett: İfadenin Arayüzeyi, Arayüzeyin İfadesi - Üçleme'ye Postmodern, Postyapısalcı Bir Yaklaşım -        2016
Samuel Beckett: İfadenin Arayüzeyi, Arayüzeyin İfadesi - Üçleme'ye Postmodern, Postyapısalcı Bir Yaklaşım - 2016 #smrgSAHAF
0.00
Oyun yazarı, romancı ve "Absürd Tiyatro"nun önde gelen temsilcilerinden biri olan ve eserlerinin ayrıksı niteliğiyle 1969 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Samuel Beckett'in edebi tarzının,"ifadenin, yeniden-ifadenin, kehanetin, yankının ve çoğunlukla sessizliğin şiirsel bir karışımı" olduğu belirtilir. "Sessizlik Edebiyatı"nın başlıca figürlerinden biri olarak sözcükleri reddedip sessizliği yücelten Beckett, eserlerinde umutsuz anlam arayışımızı, arzularımızla, bu arzuların ifade buldukları dil arasındaki boşluğu, ifadenin zorunluluğuyla olanaksızlığı arasındaki arayüzeyi yansıtır.

1960'lardan günümüze Beckett eleştirileri çeşitlilik göstermekle birlikte, son zamanlarda eleştiri sarkacı, postmodernist/postyapısalcı yöne doğru kaymaktadır. Nitekim Beckett'in edebi düzlemdeki deney(im)sel yazımının ulaştığı nokta ve ürettiği örnek metinler, postmodern/postyapısalcı metin/yorum teorisi tartışmalarında karşılıklarını bularak, teorinin hem edebi bir açılımı hem de tipik eleştirel odağı rolünü üstlenir.

Bu çalışma, postmodern/postyapısalcı eleştiri yaklaşımıyla, Beckett'in Üçleme'sini (Molloy, Malone Ölüyor, Adlandırılamayan), geleneksel sınıflamaların ötesine geçen, kendi benliklerini ve içinde yaşadıkları dünyayı tanımlayamayan, ifade etmenin zorunluluğunu ve verili dille bu ifadeyi gerçekleştirmenin olanaksızlığını aynı anda deneyimleyen anlatıcıların hezeyanlarını inceliyor ve oyuncul karakteriyle herhangi sabit bir merkeze (benlik, anlam, dünya, yazar) sahip olmayan bu eserin, ifadenin arayüzeyini açığa çıkarırken, kendine özgü bir arayüzey ifadesi oluşturma sürecini sorunlaştırmayı amaçlıyor.

Bu çerçevede, Üçleme'nin konumlandığı arayüzeyi, postmodern/postyapısalcı eleştirinin üzerine temellendiği "öz", "özne", "benlik", "dil", "yazar", "metin", "anlam" gibi kavramlar ve daha özgül olarak Derrida'nın "différance", "timpanum" (kulak zarı), "eklenti", "iz", "köken-kopya" gibi kavramları ile Foucault'nun "heterotopya", "panoptik sistem" gibi kavramları aracılığıyla "ifade etmeye" çalışıyor.

Oyun yazarı, romancı ve "Absürd Tiyatro"nun önde gelen temsilcilerinden biri olan ve eserlerinin ayrıksı niteliğiyle 1969 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Samuel Beckett'in edebi tarzının,"ifadenin, yeniden-ifadenin, kehanetin, yankının ve çoğunlukla sessizliğin şiirsel bir karışımı" olduğu belirtilir. "Sessizlik Edebiyatı"nın başlıca figürlerinden biri olarak sözcükleri reddedip sessizliği yücelten Beckett, eserlerinde umutsuz anlam arayışımızı, arzularımızla, bu arzuların ifade buldukları dil arasındaki boşluğu, ifadenin zorunluluğuyla olanaksızlığı arasındaki arayüzeyi yansıtır.

1960'lardan günümüze Beckett eleştirileri çeşitlilik göstermekle birlikte, son zamanlarda eleştiri sarkacı, postmodernist/postyapısalcı yöne doğru kaymaktadır. Nitekim Beckett'in edebi düzlemdeki deney(im)sel yazımının ulaştığı nokta ve ürettiği örnek metinler, postmodern/postyapısalcı metin/yorum teorisi tartışmalarında karşılıklarını bularak, teorinin hem edebi bir açılımı hem de tipik eleştirel odağı rolünü üstlenir.

Bu çalışma, postmodern/postyapısalcı eleştiri yaklaşımıyla, Beckett'in Üçleme'sini (Molloy, Malone Ölüyor, Adlandırılamayan), geleneksel sınıflamaların ötesine geçen, kendi benliklerini ve içinde yaşadıkları dünyayı tanımlayamayan, ifade etmenin zorunluluğunu ve verili dille bu ifadeyi gerçekleştirmenin olanaksızlığını aynı anda deneyimleyen anlatıcıların hezeyanlarını inceliyor ve oyuncul karakteriyle herhangi sabit bir merkeze (benlik, anlam, dünya, yazar) sahip olmayan bu eserin, ifadenin arayüzeyini açığa çıkarırken, kendine özgü bir arayüzey ifadesi oluşturma sürecini sorunlaştırmayı amaçlıyor.

Bu çerçevede, Üçleme'nin konumlandığı arayüzeyi, postmodern/postyapısalcı eleştirinin üzerine temellendiği "öz", "özne", "benlik", "dil", "yazar", "metin", "anlam" gibi kavramlar ve daha özgül olarak Derrida'nın "différance", "timpanum" (kulak zarı), "eklenti", "iz", "köken-kopya" gibi kavramları ile Foucault'nun "heterotopya", "panoptik sistem" gibi kavramları aracılığıyla "ifade etmeye" çalışıyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat