#smrgKİTABEVİ Samuel Beckett'in Adlandırılamaz Tiyatrosu - 2023

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6258214420
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199217899
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
392
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Çeviren:
İsmet Birkan
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
337,50
Havale/EFT ile: 327,38
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199217899
604516
Samuel Beckett'in Adlandırılamaz Tiyatrosu -        2023
Samuel Beckett'in Adlandırılamaz Tiyatrosu - 2023 #smrgKİTABEVİ
337.50
Beckett uzmanı Serpilekin Adeline Terlemez, "Batı kültürünün her alanına ve dönemine hâkim, evrensel bir kültür adamı olarak gördüğü" Samuel Barcalay Beckett'in "hoşa giden tiyatro" ile yolunu ayırdığını, müzik notaları gibi seçtiği ve kukla gibi oynattığı sözcükleri ile "öteki dilde" de yeni bir ezgi bulmaya çalıştığını vurguluyor.

Yazım tarzı caz müziğine, tiyatrosu da şiirsel-kültürel-dil(bilim)sel-felsefi bir kaynaşma alanına benzeyen ve sanat türleri arasındaki sınırları kaldıran Beckett'in sahnesi "ortaya çıkış ve kayboluşlardan, açılış ve kapanışlardan, kuruluş ve çözülüşlerden oluşur: Çözmek, yıkmak ve yaşamak…" Beckett tiyatrosunun kabul edemeyeceği nokta ise üstüne bir etiket yapıştırılmasıdır, zira Beckett tiyatrosu kendi oluşunu kendi çizen melezleme gibi özeldir, adlandırılamaz.

Yazar, "müzikalitesi anlamından daha güçlü görünen Beckett'in eseri, M. Knott'un çorbası gibi kalmayı sürdürür, zira Beckett felsefeden beslenir," derken; çevirmeni ise “Yazar, Beckett'le ve karakterleri ile arasında bir empati hissetmiş, belki kendini bir anlamda bir Beckett karakteri gibi görmüşse -hiç kuşkusuz diyorum ki- bu çalışmasıyla Beckett'e karşı gelerek "çömleğini kırmış", Beckett dünyasından kendini kurtarmıştır.”, diyerek bu eserle ilgili düşüncesini okurları ile paylaşır.
Beckett uzmanı Serpilekin Adeline Terlemez, "Batı kültürünün her alanına ve dönemine hâkim, evrensel bir kültür adamı olarak gördüğü" Samuel Barcalay Beckett'in "hoşa giden tiyatro" ile yolunu ayırdığını, müzik notaları gibi seçtiği ve kukla gibi oynattığı sözcükleri ile "öteki dilde" de yeni bir ezgi bulmaya çalıştığını vurguluyor.

Yazım tarzı caz müziğine, tiyatrosu da şiirsel-kültürel-dil(bilim)sel-felsefi bir kaynaşma alanına benzeyen ve sanat türleri arasındaki sınırları kaldıran Beckett'in sahnesi "ortaya çıkış ve kayboluşlardan, açılış ve kapanışlardan, kuruluş ve çözülüşlerden oluşur: Çözmek, yıkmak ve yaşamak…" Beckett tiyatrosunun kabul edemeyeceği nokta ise üstüne bir etiket yapıştırılmasıdır, zira Beckett tiyatrosu kendi oluşunu kendi çizen melezleme gibi özeldir, adlandırılamaz.

Yazar, "müzikalitesi anlamından daha güçlü görünen Beckett'in eseri, M. Knott'un çorbası gibi kalmayı sürdürür, zira Beckett felsefeden beslenir," derken; çevirmeni ise “Yazar, Beckett'le ve karakterleri ile arasında bir empati hissetmiş, belki kendini bir anlamda bir Beckett karakteri gibi görmüşse -hiç kuşkusuz diyorum ki- bu çalışmasıyla Beckett'e karşı gelerek "çömleğini kırmış", Beckett dünyasından kendini kurtarmıştır.”, diyerek bu eserle ilgili düşüncesini okurları ile paylaşır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat