1199112561
498300
https://www.simurgkitabevi.com/sanat-uzerine-yersiz-yorumlar
Sanat Üzerine Yersiz Yorumlar - #smrgSAHAF
0.00
'Yersizliğin iki farklı çağrışımı bulunuyor. birincisi şu: Her yorum, bir 'şey'e yöneldiği sürece, bir 'yer'e de yöneliyor demektir. Bunun tam tersini söylemek de doğru sayılacak: Yorumun bir 'yer'den kaynaklandığı... Ancak yine iki durumda da 'yer'den söz etmek aynı anda sınırlardan söz etmek anlamına geliyor: 'Yer'in sınırlarından... Sınırlardan söz etmek ise sınır dinamiğinin yarattığı biçimde 'öte'lerden de söz etmektir: Geçirgenlikten konuşmaktır ki, o geçirgenlik de 'yer' kavramını, 'yersiz'liğe doğru sürükler; orayı dışarısı ile birlikte, bir 'kendine yabancılık' mekanı kılar. 'Yersiz'liğin ikinci çağrışımı, bir toplumsal uzlaşımın sonucu olarak, pek de olumlu bir anlam içermez: Bu 'yersiz' durum, 'tutarlılığın' yitirildiği ve konunun (artık bir daha toparlanamayacak biçimde) dağılıp gittiği imasını içinde taşır. Böylece, 'Konunun tutarlılık noktası nedir? ' sorusu gündeme geldiğinde, 'yersiz'liğin olumsuzluğu da kendiliğinden gündeme gelecektir. Oysa o 'tutarlılığın' kodlanmış bir 'şey' olduğunu vurguluyorsak, yorumların da 'yersiz'leşmesi gerekecektir ve olumsuzluk yerini olağanlığa bırakacaktır: 'Yersiz'lik, olağan biçimde olumsuzdur. Fakat, bir kodlamaya karşı olumsuzdur; bu olumsuzlama da, 'gerçek durumdan' söz edilmediği, kodlamalar içinde kalındığı zamanlarda doğmaktadır.
'Yersizliğin iki farklı çağrışımı bulunuyor. birincisi şu: Her yorum, bir 'şey'e yöneldiği sürece, bir 'yer'e de yöneliyor demektir. Bunun tam tersini söylemek de doğru sayılacak: Yorumun bir 'yer'den kaynaklandığı... Ancak yine iki durumda da 'yer'den söz etmek aynı anda sınırlardan söz etmek anlamına geliyor: 'Yer'in sınırlarından... Sınırlardan söz etmek ise sınır dinamiğinin yarattığı biçimde 'öte'lerden de söz etmektir: Geçirgenlikten konuşmaktır ki, o geçirgenlik de 'yer' kavramını, 'yersiz'liğe doğru sürükler; orayı dışarısı ile birlikte, bir 'kendine yabancılık' mekanı kılar. 'Yersiz'liğin ikinci çağrışımı, bir toplumsal uzlaşımın sonucu olarak, pek de olumlu bir anlam içermez: Bu 'yersiz' durum, 'tutarlılığın' yitirildiği ve konunun (artık bir daha toparlanamayacak biçimde) dağılıp gittiği imasını içinde taşır. Böylece, 'Konunun tutarlılık noktası nedir? ' sorusu gündeme geldiğinde, 'yersiz'liğin olumsuzluğu da kendiliğinden gündeme gelecektir. Oysa o 'tutarlılığın' kodlanmış bir 'şey' olduğunu vurguluyorsak, yorumların da 'yersiz'leşmesi gerekecektir ve olumsuzluk yerini olağanlığa bırakacaktır: 'Yersiz'lik, olağan biçimde olumsuzdur. Fakat, bir kodlamaya karşı olumsuzdur; bu olumsuzlama da, 'gerçek durumdan' söz edilmediği, kodlamalar içinde kalındığı zamanlarda doğmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.