#smrgKİTABEVİ Sanatın ve Edebiyatın Dayanılmaz Hafifliği - Bütün Yazıları 1 -
Tolstoy ve Dostoyevski'nin en sevdiği roman neydi?
Mark Twain nasıl rüyalar görürdü?
Paul Klee için resmin tanımı neydi?
Thomas Hobbes yatmadan önce ne yapardı?
Özdemir Asaf, edebiyat matinesindeki ününü nasıl kaybetti?
Masalcı Dede, Cemal Süreya'nın şiirlerini okur muydu?
Ülkü Tamer'in çarpıcı anekdotlar, neşeli hatıralar, nazireler ve hicivlerinden oluşan kısa metinlerinde; keskin bir ironi, hınzırca bir bakış açısı, geniş bir perspektiften geçerek süzülmüş bir dikkatin izleri kolayca fark edilir. Anlatılan olaylar, hatıralar ile değiniler eğer doğru okunursa kim bilir belki de bir edebiyatseverin yolunu aydınlatabilir.
Sanatın ve Edebiyatın Dayanılmaz Hafifliği'ndeki metinler sanatçı ve edebiyatçıların aslında hayatın türlü fırtınalarında yaşayan insanlar olduğunu gösterir bize. Bir farkla! Pek de birbirlerine benzemez onların hikâyeleri ve karakterleri. Bu yüzden sanatçı ve edebiyatçılar kanlı canlı, sempatik, antipatik, haris, budala, kötücül, yufka yürekli, iyi niyetli, uyanık, paragöz ve daha birçok şekilde eserdeki yerlerini alırlar.
Sanatın ve Edebiyatın Dayanılmaz Hafifliği, bütün eserlerini yayına hazırladığımız Ülkü Tamer'in hayattayken kitaplaşmamış yazılarının ilk halkası. Onu yakından tanımak isteyenler için ise iyi bir giriş kitabı.
Tolstoy ve Dostoyevski'nin en sevdiği roman neydi?
Mark Twain nasıl rüyalar görürdü?
Paul Klee için resmin tanımı neydi?
Thomas Hobbes yatmadan önce ne yapardı?
Özdemir Asaf, edebiyat matinesindeki ününü nasıl kaybetti?
Masalcı Dede, Cemal Süreya'nın şiirlerini okur muydu?
Ülkü Tamer'in çarpıcı anekdotlar, neşeli hatıralar, nazireler ve hicivlerinden oluşan kısa metinlerinde; keskin bir ironi, hınzırca bir bakış açısı, geniş bir perspektiften geçerek süzülmüş bir dikkatin izleri kolayca fark edilir. Anlatılan olaylar, hatıralar ile değiniler eğer doğru okunursa kim bilir belki de bir edebiyatseverin yolunu aydınlatabilir.
Sanatın ve Edebiyatın Dayanılmaz Hafifliği'ndeki metinler sanatçı ve edebiyatçıların aslında hayatın türlü fırtınalarında yaşayan insanlar olduğunu gösterir bize. Bir farkla! Pek de birbirlerine benzemez onların hikâyeleri ve karakterleri. Bu yüzden sanatçı ve edebiyatçılar kanlı canlı, sempatik, antipatik, haris, budala, kötücül, yufka yürekli, iyi niyetli, uyanık, paragöz ve daha birçok şekilde eserdeki yerlerini alırlar.
Sanatın ve Edebiyatın Dayanılmaz Hafifliği, bütün eserlerini yayına hazırladığımız Ülkü Tamer'in hayattayken kitaplaşmamış yazılarının ilk halkası. Onu yakından tanımak isteyenler için ise iyi bir giriş kitabı.