#smrgKİTABEVİ Sanatsal Çokluğun Mırıltısı: Küresel Sanat, Siyaset ve Post Fordizm -

Kondisyon:
Yeni
Dizi Adı:
Sanat Dizisi
ISBN-10:
9789758686834
Stok Kodu:
1199190718
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
245 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016
Çeviren:
Albina Ulutaşlı
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Being an Artist in Post Fordist Times
Kategori:
0,00
1199190718
576750
Sanatsal Çokluğun Mırıltısı: Küresel Sanat, Siyaset ve Post Fordizm -
Sanatsal Çokluğun Mırıltısı: Küresel Sanat, Siyaset ve Post Fordizm - #smrgKİTABEVİ
0.00
Küreselleşmenin azgın dalgaları arasında sanat teknesini yüzdürmek her geçen gün zorlaşıyor. Neoliberal ağlara tutunan (yakalanan) sanatçı suyun üstünde kalabiliyor bir tek. Aleni bir akreditasyon sistemi işliyor sanat ortamında. Soru şu: Sanat sahnesi, ekonomik sömürü için çalışan bir üretim birimi mi?

"Neoliberalizmin en can alıcı noktası, kendini köktenciliğe teslim ederek bütün üretimin temelini sayısal değere (ve sermaye birikimi ile azami kâr zorunluluğuna) dayandırması. Sayı toplumun tek kurucu öğesi haline geliyor; bu da neoliberalizmi özü itibariyle, sadece bir şeyi benimseyen (bir kutsal kitap, bir Tanrı imajı) diğer rejimlerden ayırt edilemez kılıyor.

Köktenci olan her şey gibi neoliberalizm de korkudan besleniyor. Korktuğu şey ise kendi itici gücü ve ütopik ideali: özgürlük. Baskıcı liberalizm kendi ideallerine doğrudan bakmaya korkuyor. Yaratıcılığa gem vurmak için katı özel mülk yasaları üretip duruyor. Özgürlükten, kendi insanından, kendi toplumundan, daha da fenası kendi türünden (insandan) duyduğu korkuyu maskelemeye hizmet eden yasalar..."

Küreselleşmenin azgın dalgaları arasında sanat teknesini yüzdürmek her geçen gün zorlaşıyor. Neoliberal ağlara tutunan (yakalanan) sanatçı suyun üstünde kalabiliyor bir tek. Aleni bir akreditasyon sistemi işliyor sanat ortamında. Soru şu: Sanat sahnesi, ekonomik sömürü için çalışan bir üretim birimi mi?

"Neoliberalizmin en can alıcı noktası, kendini köktenciliğe teslim ederek bütün üretimin temelini sayısal değere (ve sermaye birikimi ile azami kâr zorunluluğuna) dayandırması. Sayı toplumun tek kurucu öğesi haline geliyor; bu da neoliberalizmi özü itibariyle, sadece bir şeyi benimseyen (bir kutsal kitap, bir Tanrı imajı) diğer rejimlerden ayırt edilemez kılıyor.

Köktenci olan her şey gibi neoliberalizm de korkudan besleniyor. Korktuğu şey ise kendi itici gücü ve ütopik ideali: özgürlük. Baskıcı liberalizm kendi ideallerine doğrudan bakmaya korkuyor. Yaratıcılığa gem vurmak için katı özel mülk yasaları üretip duruyor. Özgürlükten, kendi insanından, kendi toplumundan, daha da fenası kendi türünden (insandan) duyduğu korkuyu maskelemeye hizmet eden yasalar..."

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat