#smrgKİTABEVİ Sanki Her Şey Daha Dün Gibi - 2021

Kapak Tasarım:
Umut Peh
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Melisa Matbaacılık
Dizi Adı:
Türk Edebiyatı
ISBN-10:
6051855967
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Sakine Korkmaz
Stok Kodu:
1199202079
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
168 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Resimleyen:
Emir Tali
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
87,10
Havale/EFT ile: 84,49
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199202079
588074
Sanki Her Şey Daha Dün Gibi -        2021
Sanki Her Şey Daha Dün Gibi - 2021 #smrgKİTABEVİ
87.10
Üç sayfayı doldurduk galiba. Bana kalırsa daha da yazarım. Yağmurlu Fatih gecelerini. Beyazıt'ta bir lokantada içilen biraları. Yolları ve anıları. Eski zaman aşklarını. Dostumuz Faik Baysal acaba yine sigara dumanlarıyla ılıklaşmış gürültülü kahvelerde, mermer bir masada demli çaylar ve askıda yavaş yavaş kuruyan yağmurlu paltoların arasında iğrilmiş oturup yazıyor mudur? Çifte Kumrular Sokağı'na çıkan yeni asfaltın köşesinde yükselen büyük yapıların önünde, o köşebaşında bir gün olur yine durur uzun uzun konuşur muyuz?

Bana yine tıpkı Paris'te son gördüğün 'Tempete sur Washington' filmini anlattığın gibi, yeni filmleri, aydınlık lacivert bir ilk yaz gecesinde, Tepebaşı'ndan Unkapanı'na doğru inerken anlatır mısın? Aradan uzun günler geçmesine karşın, seni sanki biraz önce olmuşçasına taşkın, kararsız ve kesik kesik yüreklendiren bir anıyı, sözgelimi Vatan'ın tavanarasında geçmiş, ya da şimdi Ahmet İhsan'ın daracık ve yumru yumru merdivenlerinden çıkan birini... Bir askerî tıbbiyeliyi, Ankara'da içkili bir geceyi... Yine anlatır mısın?

Bir gün Fatih'le Saraçhanebaşı arasına, ya da Edirnekapı'ya kadar yine ağaçlar olacak. Ama hep vardılar onlar değil mi Oktay Ağabey?

Üç sayfayı doldurduk galiba. Bana kalırsa daha da yazarım. Yağmurlu Fatih gecelerini. Beyazıt'ta bir lokantada içilen biraları. Yolları ve anıları. Eski zaman aşklarını. Dostumuz Faik Baysal acaba yine sigara dumanlarıyla ılıklaşmış gürültülü kahvelerde, mermer bir masada demli çaylar ve askıda yavaş yavaş kuruyan yağmurlu paltoların arasında iğrilmiş oturup yazıyor mudur? Çifte Kumrular Sokağı'na çıkan yeni asfaltın köşesinde yükselen büyük yapıların önünde, o köşebaşında bir gün olur yine durur uzun uzun konuşur muyuz?

Bana yine tıpkı Paris'te son gördüğün 'Tempete sur Washington' filmini anlattığın gibi, yeni filmleri, aydınlık lacivert bir ilk yaz gecesinde, Tepebaşı'ndan Unkapanı'na doğru inerken anlatır mısın? Aradan uzun günler geçmesine karşın, seni sanki biraz önce olmuşçasına taşkın, kararsız ve kesik kesik yüreklendiren bir anıyı, sözgelimi Vatan'ın tavanarasında geçmiş, ya da şimdi Ahmet İhsan'ın daracık ve yumru yumru merdivenlerinden çıkan birini... Bir askerî tıbbiyeliyi, Ankara'da içkili bir geceyi... Yine anlatır mısın?

Bir gün Fatih'le Saraçhanebaşı arasına, ya da Edirnekapı'ya kadar yine ağaçlar olacak. Ama hep vardılar onlar değil mi Oktay Ağabey?

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat