Geçmişte epilepsi 'kutsal hastalık' olarak görüldüğü gibi, insan bedenine giren şeytanın ya da kötü ruhların eylemi olarak da nitelenmiştir. 1494 yılında iki papaz, 'Cadı Avı El Kitabı' adlı bir kitap yazmışlar, sara nöbeti geçirenleri 'cadı' olarak damgalamışlardır. Bu kitap temel alınarak, Avrupa'da 200,000 kadın yargılanmış, işkence görmüş ve öldürülmüştür.
Bu korkunç olaydan 514 yıl sonra Türkiye'de, Prof. Dr. Yalçın Küçük, 'Epilepsi ile Orgazm' adlı bir kitap yazmıştır. Bu kitabında saralıları aşağılayıp hakaretler yağdırmış, onların onurlarını, gururlarını kırıp, kişiliklerini şu nitelemelerle katletmiştir: 'köle, küstah, sodomist, çürük, kişiliği çökmüş, şehvet düşkünü, sodomizasyon meraklısı, yobaz, budala, ifrit, kriminal, dejenere, kirli, donuna işer ve altına sıçar, küfürbaz, ahlaksız, agresif, iradesi çok zayıf yaratık, paraya ve hırsızlığa eğilimli…'
Bu kitapta, epilepsi ile eşcinsellik arasında hiçbir bağ bulunmadığını; Eski Yunan'da ve Eski Roma'daki eşcinsel yaşamı okuyarak göreceksiniz. Bu kitapta, tarihin en vahşi, en kanlı ve en alçakça soykırımında rol almış üst düzey Alman faşistlerin tümünün eşcinsel, ancak hiçbirinin epilepsi hastası olmadığını görecek, belki de eşcinsellikle faşizm arasında bağlar kuracaksınız.
Dünyaca ünlü saralı toplam 45 devlet adamı, askeri lider ve sanat adamının yaşam öykülerini okuduktan sonra, doğal olarak, epilepsi ile deha arasında bir ilişki olup olmadığı sorusunu kendinize soracak, yanıtını bu kitapta bulacaksınız.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirmek isteyen Prof. Dr. Yalçın Küçük, bu hakkını gerçek bir bilim adamına yakışır biçimde belgelere dayanarak açıkça, doğrudan, dürüstçe ve cesurca kullanamamış, tıbba politika bulaştırıp, Recep Tayip Erdoğan'ın saralı olduğu iddiasını ortaya atmıştır. Bu asılsız iddiasını kanıtlayabilmek için, Yalçın Küçük'ün nasıl çağdışı bilgilere, romanlara ve hatta dedikodulara sarıldığını, düpedüz yalan yazdığını bu kitapta ibretle okuyacaksınız. (Yılmaz Dikbaş)
Geçmişte epilepsi 'kutsal hastalık' olarak görüldüğü gibi, insan bedenine giren şeytanın ya da kötü ruhların eylemi olarak da nitelenmiştir. 1494 yılında iki papaz, 'Cadı Avı El Kitabı' adlı bir kitap yazmışlar, sara nöbeti geçirenleri 'cadı' olarak damgalamışlardır. Bu kitap temel alınarak, Avrupa'da 200,000 kadın yargılanmış, işkence görmüş ve öldürülmüştür.
Bu korkunç olaydan 514 yıl sonra Türkiye'de, Prof. Dr. Yalçın Küçük, 'Epilepsi ile Orgazm' adlı bir kitap yazmıştır. Bu kitabında saralıları aşağılayıp hakaretler yağdırmış, onların onurlarını, gururlarını kırıp, kişiliklerini şu nitelemelerle katletmiştir: 'köle, küstah, sodomist, çürük, kişiliği çökmüş, şehvet düşkünü, sodomizasyon meraklısı, yobaz, budala, ifrit, kriminal, dejenere, kirli, donuna işer ve altına sıçar, küfürbaz, ahlaksız, agresif, iradesi çok zayıf yaratık, paraya ve hırsızlığa eğilimli…'
Bu kitapta, epilepsi ile eşcinsellik arasında hiçbir bağ bulunmadığını; Eski Yunan'da ve Eski Roma'daki eşcinsel yaşamı okuyarak göreceksiniz. Bu kitapta, tarihin en vahşi, en kanlı ve en alçakça soykırımında rol almış üst düzey Alman faşistlerin tümünün eşcinsel, ancak hiçbirinin epilepsi hastası olmadığını görecek, belki de eşcinsellikle faşizm arasında bağlar kuracaksınız.
Dünyaca ünlü saralı toplam 45 devlet adamı, askeri lider ve sanat adamının yaşam öykülerini okuduktan sonra, doğal olarak, epilepsi ile deha arasında bir ilişki olup olmadığı sorusunu kendinize soracak, yanıtını bu kitapta bulacaksınız.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirmek isteyen Prof. Dr. Yalçın Küçük, bu hakkını gerçek bir bilim adamına yakışır biçimde belgelere dayanarak açıkça, doğrudan, dürüstçe ve cesurca kullanamamış, tıbba politika bulaştırıp, Recep Tayip Erdoğan'ın saralı olduğu iddiasını ortaya atmıştır. Bu asılsız iddiasını kanıtlayabilmek için, Yalçın Küçük'ün nasıl çağdışı bilgilere, romanlara ve hatta dedikodulara sarıldığını, düpedüz yalan yazdığını bu kitapta ibretle okuyacaksınız. (Yılmaz Dikbaş)