Makedonya, İstanbul, Adana, Sivas ve Erzincan'da savaş, terör, şiddet ve ölüme tanık olurlar. Köy, Erzincan'dan, Kemah, Eğin, Arapkir üzerinden Harput'a (Elazığ) giden yol üzerindedir. 1915 yılında Ermeni sürüşü sırasında yağma, zulüm ve kırımların içinde yaşarlar.
Yazar, acılı olaylara dalıp giden okuyucuyu bir Görgü Cemi'nde zakirlerin çalıp söylediği nefeslerle sarsar. Görgü tanıklarına dayanan olayları çocukluğundan, çiftçilik-çobanlık günlerinden anılarıyla bağlar. Bazen günümüzden kişisel deneyimlerini olayların içine işler.
Büyük çoğunluğu yaşanmış, çoğu kez yer ve zaman birlikteliği olmayan öyküler bağımsızdırlar. Ama zaman ve mekanı aşan bu öyküler, kişilerin köken birliği temelinde dışavurumlar, geri dönüşler, geleceğe atlamalar, çağrışımlarla savaşlı yıllar tragedyası içinde yerlerine otururlar. (Arka kapaktan)
Makedonya, İstanbul, Adana, Sivas ve Erzincan'da savaş, terör, şiddet ve ölüme tanık olurlar. Köy, Erzincan'dan, Kemah, Eğin, Arapkir üzerinden Harput'a (Elazığ) giden yol üzerindedir. 1915 yılında Ermeni sürüşü sırasında yağma, zulüm ve kırımların içinde yaşarlar.
Yazar, acılı olaylara dalıp giden okuyucuyu bir Görgü Cemi'nde zakirlerin çalıp söylediği nefeslerle sarsar. Görgü tanıklarına dayanan olayları çocukluğundan, çiftçilik-çobanlık günlerinden anılarıyla bağlar. Bazen günümüzden kişisel deneyimlerini olayların içine işler.
Büyük çoğunluğu yaşanmış, çoğu kez yer ve zaman birlikteliği olmayan öyküler bağımsızdırlar. Ama zaman ve mekanı aşan bu öyküler, kişilerin köken birliği temelinde dışavurumlar, geri dönüşler, geleceğe atlamalar, çağrışımlarla savaşlı yıllar tragedyası içinde yerlerine otururlar. (Arka kapaktan)