#smrgKİTABEVİ Sefile - 2025
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6259462981
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Sahibi: Ahmet Celil Civan
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
144
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
165,00
Havale/EFT ile:
158,42
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199115712
501436

https://www.simurgkitabevi.com/sefile-2025-1
Sefile - 2025 #smrgKİTABEVİ
165.00
Mazlume fuhuş¸ denilen girdabın en müthiş a'makına kadar yuvarlandı. Mazlume merâtib-i insaniyyenin en sefiline, en zeliline kadar indi.
Mazlume hayatın en mülevves, en müstekreh tecrübelerinden geçti. Mazlume insanların en bedbahtı, en felaket-dîdesi oldu. Fakat Mazlume artık mustarip olmuyor, ağlamıyordu.
(…)
Mazlume hiçbir şey değildi; fakat Mazlume düşmüş bir kızdı. Düşmüş bir kız cemiyet-i beşeriyenin en müstekreh bir lekesidir.
Gencecik yaşında kimsesiz kalan Mazlume'nin birey ve toplum tarafından fuhuşa sürüklenişini realist ve natüralist bir anlayışla irdeleyen Halid Ziya, özellikle romantik yazarlar tarafından çokça işlenen "düşmüş kadın" temasını onların aksine sert ve eleştirel bir dille ele alır. Toplum tarafından yalnızlığa ve sefalete terk edilen Mazlume, âşık olduğu adama iffetini teslim ederek âdeta insanlığından uzaklaşır. Büyük bir yıkım yaşayan genç kız, fuhuşa sürüklenmeden önce de sürüklendikten sonra da görmezden gelinen, insanlığı yok sayılan ve ötekileştiren bir metadır. Toplum tarafından insanlığın yüz karası olarak kabul edilen bu genç kız, seçmediği bu hayata onu sürükleyen insanlara "Beni ne yaptınız?" sorusunu sormaktan başka bir şey yapamaz. Ona cinsel bir meta olmanın dışında bir değer atfetmeyen toplum onun yavaş yavaş ölüme sürüklenişi karşısında da bigânedir.
Mazlume hayatın en mülevves, en müstekreh tecrübelerinden geçti. Mazlume insanların en bedbahtı, en felaket-dîdesi oldu. Fakat Mazlume artık mustarip olmuyor, ağlamıyordu.
(…)
Mazlume hiçbir şey değildi; fakat Mazlume düşmüş bir kızdı. Düşmüş bir kız cemiyet-i beşeriyenin en müstekreh bir lekesidir.
Gencecik yaşında kimsesiz kalan Mazlume'nin birey ve toplum tarafından fuhuşa sürüklenişini realist ve natüralist bir anlayışla irdeleyen Halid Ziya, özellikle romantik yazarlar tarafından çokça işlenen "düşmüş kadın" temasını onların aksine sert ve eleştirel bir dille ele alır. Toplum tarafından yalnızlığa ve sefalete terk edilen Mazlume, âşık olduğu adama iffetini teslim ederek âdeta insanlığından uzaklaşır. Büyük bir yıkım yaşayan genç kız, fuhuşa sürüklenmeden önce de sürüklendikten sonra da görmezden gelinen, insanlığı yok sayılan ve ötekileştiren bir metadır. Toplum tarafından insanlığın yüz karası olarak kabul edilen bu genç kız, seçmediği bu hayata onu sürükleyen insanlara "Beni ne yaptınız?" sorusunu sormaktan başka bir şey yapamaz. Ona cinsel bir meta olmanın dışında bir değer atfetmeyen toplum onun yavaş yavaş ölüme sürüklenişi karşısında da bigânedir.
Mazlume fuhuş¸ denilen girdabın en müthiş a'makına kadar yuvarlandı. Mazlume merâtib-i insaniyyenin en sefiline, en zeliline kadar indi.
Mazlume hayatın en mülevves, en müstekreh tecrübelerinden geçti. Mazlume insanların en bedbahtı, en felaket-dîdesi oldu. Fakat Mazlume artık mustarip olmuyor, ağlamıyordu.
(…)
Mazlume hiçbir şey değildi; fakat Mazlume düşmüş bir kızdı. Düşmüş bir kız cemiyet-i beşeriyenin en müstekreh bir lekesidir.
Gencecik yaşında kimsesiz kalan Mazlume'nin birey ve toplum tarafından fuhuşa sürüklenişini realist ve natüralist bir anlayışla irdeleyen Halid Ziya, özellikle romantik yazarlar tarafından çokça işlenen "düşmüş kadın" temasını onların aksine sert ve eleştirel bir dille ele alır. Toplum tarafından yalnızlığa ve sefalete terk edilen Mazlume, âşık olduğu adama iffetini teslim ederek âdeta insanlığından uzaklaşır. Büyük bir yıkım yaşayan genç kız, fuhuşa sürüklenmeden önce de sürüklendikten sonra da görmezden gelinen, insanlığı yok sayılan ve ötekileştiren bir metadır. Toplum tarafından insanlığın yüz karası olarak kabul edilen bu genç kız, seçmediği bu hayata onu sürükleyen insanlara "Beni ne yaptınız?" sorusunu sormaktan başka bir şey yapamaz. Ona cinsel bir meta olmanın dışında bir değer atfetmeyen toplum onun yavaş yavaş ölüme sürüklenişi karşısında da bigânedir.
Mazlume hayatın en mülevves, en müstekreh tecrübelerinden geçti. Mazlume insanların en bedbahtı, en felaket-dîdesi oldu. Fakat Mazlume artık mustarip olmuyor, ağlamıyordu.
(…)
Mazlume hiçbir şey değildi; fakat Mazlume düşmüş bir kızdı. Düşmüş bir kız cemiyet-i beşeriyenin en müstekreh bir lekesidir.
Gencecik yaşında kimsesiz kalan Mazlume'nin birey ve toplum tarafından fuhuşa sürüklenişini realist ve natüralist bir anlayışla irdeleyen Halid Ziya, özellikle romantik yazarlar tarafından çokça işlenen "düşmüş kadın" temasını onların aksine sert ve eleştirel bir dille ele alır. Toplum tarafından yalnızlığa ve sefalete terk edilen Mazlume, âşık olduğu adama iffetini teslim ederek âdeta insanlığından uzaklaşır. Büyük bir yıkım yaşayan genç kız, fuhuşa sürüklenmeden önce de sürüklendikten sonra da görmezden gelinen, insanlığı yok sayılan ve ötekileştiren bir metadır. Toplum tarafından insanlığın yüz karası olarak kabul edilen bu genç kız, seçmediği bu hayata onu sürükleyen insanlara "Beni ne yaptınız?" sorusunu sormaktan başka bir şey yapamaz. Ona cinsel bir meta olmanın dışında bir değer atfetmeyen toplum onun yavaş yavaş ölüme sürüklenişi karşısında da bigânedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.