İslâm şehri, küresel mal üretiminin satışa sunulduğu, Müslüman fertlerin tüketici kılındığı, mekânın metalaştırıldığı bir pazar sistemine dönüştürülmemelidir. İslâm şehri, cami etrafında halkalanmış binalar, iki katlı evler toplamı da değildir. "Sünnete uygun yaşamak" konusunun "Müslüman bir topluma erişmek" meselesiyle ilgisinin kurulması gerekliliğine işaret etmekteyiz.
"Kentsel düzen"de yaşayan Müslümanların "Dâru'l-hicre ve's-Sünne" olan şehri inşa etmeleri gibi öncelikli meseleyi kaybettiğini düşünüyoruz. Kent, sınıflı bir toplum, gözetleme-denetim toplumu, kapitalist-anamalcı toplum kurma peşindedir. Kent, kölelik üretmektedir. Bu nedenle "kent olmayan" şehre yürümek, şehir inşa etmek, medeniyet (fıkıh-hukuk toplumsallığı) için varolmak, sünneti yaşama cehdinin parçası sayılmalıdır.
İslâm şehri, küresel mal üretiminin satışa sunulduğu, Müslüman fertlerin tüketici kılındığı, mekânın metalaştırıldığı bir pazar sistemine dönüştürülmemelidir. İslâm şehri, cami etrafında halkalanmış binalar, iki katlı evler toplamı da değildir. "Sünnete uygun yaşamak" konusunun "Müslüman bir topluma erişmek" meselesiyle ilgisinin kurulması gerekliliğine işaret etmekteyiz.
"Kentsel düzen"de yaşayan Müslümanların "Dâru'l-hicre ve's-Sünne" olan şehri inşa etmeleri gibi öncelikli meseleyi kaybettiğini düşünüyoruz. Kent, sınıflı bir toplum, gözetleme-denetim toplumu, kapitalist-anamalcı toplum kurma peşindedir. Kent, kölelik üretmektedir. Bu nedenle "kent olmayan" şehre yürümek, şehir inşa etmek, medeniyet (fıkıh-hukuk toplumsallığı) için varolmak, sünneti yaşama cehdinin parçası sayılmalıdır.