#smrgKİTABEVİ Şehir ve Şuur -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786059790062
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Stok Kodu:
1199186454
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
152 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
135,00
Havale/EFT ile: 130,95
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199186454
572499
Şehir ve Şuur -
Şehir ve Şuur - #smrgKİTABEVİ
135.00
Hazırlıksız yakalandığımız, bünyemizle uyuşmayan modern, kapitalist yaşam biçimi bizleri durup düşünmekten alıkoydu. Arkamıza dönüp bakamaya dahi fırsatımız yok. Kısacası şehrin ruhunu okuyamıyoruz. Durumumuz üretim bandındaki makine dişlisinden farksız. Oysa tarihi-kültürel mirasımız şehirlerin hafızasıdır ve geçmişle geleceği birbirine bağlar.

Geleneğinden habersiz, hafızasını kaybetmiş şehir, beton ve demir yığınından ibarettir. Geleceğini de inşa edemez. Şehrin özellikle iç kısımlarında ikamet eden, çalışan insanlarımız dahi her gün gidip geldikleri yolu değiştirip farklı bir yolu denemez. Halbuki bir arka sokakta belki elli yıldır görmediği ecdat yadigarı sanat harikası bir çeşme, kütüphane, hamam veya bir lezzet durağı vardır. Mesela tarihi yapıların güneye bakan cephelerindeki merhamet abidesi kuş evlerini, yine camilerin dış duvarında silinmeye yüz tutmuş güneş saatlerini, köşe başlarında hala kalıntıları bulunan zarafet sembolü sadaka taşlarını kaç şehirlimiz bilir?

Şehrin kadim hikayeleri, ruhu ve zenginliği işte bu detaylarda gizlenmiş keşfedilmeyi bekliyor.

Fakat bu keşfi, gözlemlemeyi yapmak için farkındalık lazım. Zamanın hızını bazı zamanlarda farklı yönlere itip arkamızda, sağımızda, solumuzda neyimiz kalmış, hangi değerlerimizi görmezden gelmişiz öğrenmeliyiz. Ancak o zaman şehri anlayabilir, hissedebilir, yaşayabilir ve şehirli olabiliriz…

Hazırlıksız yakalandığımız, bünyemizle uyuşmayan modern, kapitalist yaşam biçimi bizleri durup düşünmekten alıkoydu. Arkamıza dönüp bakamaya dahi fırsatımız yok. Kısacası şehrin ruhunu okuyamıyoruz. Durumumuz üretim bandındaki makine dişlisinden farksız. Oysa tarihi-kültürel mirasımız şehirlerin hafızasıdır ve geçmişle geleceği birbirine bağlar.

Geleneğinden habersiz, hafızasını kaybetmiş şehir, beton ve demir yığınından ibarettir. Geleceğini de inşa edemez. Şehrin özellikle iç kısımlarında ikamet eden, çalışan insanlarımız dahi her gün gidip geldikleri yolu değiştirip farklı bir yolu denemez. Halbuki bir arka sokakta belki elli yıldır görmediği ecdat yadigarı sanat harikası bir çeşme, kütüphane, hamam veya bir lezzet durağı vardır. Mesela tarihi yapıların güneye bakan cephelerindeki merhamet abidesi kuş evlerini, yine camilerin dış duvarında silinmeye yüz tutmuş güneş saatlerini, köşe başlarında hala kalıntıları bulunan zarafet sembolü sadaka taşlarını kaç şehirlimiz bilir?

Şehrin kadim hikayeleri, ruhu ve zenginliği işte bu detaylarda gizlenmiş keşfedilmeyi bekliyor.

Fakat bu keşfi, gözlemlemeyi yapmak için farkındalık lazım. Zamanın hızını bazı zamanlarda farklı yönlere itip arkamızda, sağımızda, solumuzda neyimiz kalmış, hangi değerlerimizi görmezden gelmişiz öğrenmeliyiz. Ancak o zaman şehri anlayabilir, hissedebilir, yaşayabilir ve şehirli olabiliriz…

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat