#smrgKİTABEVİ Şehirdeki Şeytan : Underclass Kavramının İcadı - 2024
Kamusal tartışmalarda “Underclass”ın ani baskınının, hızlanan dolaşımının ve ansızın buharlaşıp yok oluşunun kaynaklarını ortaya çıkartıyor ve bunların kentsel marjinalliğin toplumsal epistemolojisi üzerindeki etkilerine kafa yoruyor. Irk ve yoksulluk üzerine çalışan bir kuşak akademisyeni bilimsel bir uçurumdan aşağı sürükleyen sürü etkisini açıklayan nedir?
“Kavramsal spekülatif balonlar”ın oluşması ve patlaması için gerekli koşullar nelerdir?
Toplumsal araştırmacılara “anahtar teslim sorunsallar” dayatılmasında düşünce kuruluşlarının, gazeteciliğin ve siyasetin rolü nedir?
Mülksüzleştirilen ve itibarsızlaştırılan nüfusların bilimsel söylemde adlandırılmasının ortaya çıkardığı özel açmazlar nelerdir ve bu tür sorunlardan kaçınmak için “ırk” meselesini nasıl yeniden formüle edebiliriz?
Bu soruları yanıtlamak Bachelard, Canguilhem ve Bourdieu geleneğinde epistemik düşünümsellik üzerine titiz bir çalışma teşkil ediyor. Ve sosyal bilimcilerin kendi entelektüel özerkliğini ister devlet yetkilileri ister medya ister düşünce kuruluşları ya da hayır kurumları olsun, haricî güçlerin tasallutuna karşı savunmaları için bir çağrı niteliği taşıyor.
Kamusal tartışmalarda “Underclass”ın ani baskınının, hızlanan dolaşımının ve ansızın buharlaşıp yok oluşunun kaynaklarını ortaya çıkartıyor ve bunların kentsel marjinalliğin toplumsal epistemolojisi üzerindeki etkilerine kafa yoruyor. Irk ve yoksulluk üzerine çalışan bir kuşak akademisyeni bilimsel bir uçurumdan aşağı sürükleyen sürü etkisini açıklayan nedir?
“Kavramsal spekülatif balonlar”ın oluşması ve patlaması için gerekli koşullar nelerdir?
Toplumsal araştırmacılara “anahtar teslim sorunsallar” dayatılmasında düşünce kuruluşlarının, gazeteciliğin ve siyasetin rolü nedir?
Mülksüzleştirilen ve itibarsızlaştırılan nüfusların bilimsel söylemde adlandırılmasının ortaya çıkardığı özel açmazlar nelerdir ve bu tür sorunlardan kaçınmak için “ırk” meselesini nasıl yeniden formüle edebiliriz?
Bu soruları yanıtlamak Bachelard, Canguilhem ve Bourdieu geleneğinde epistemik düşünümsellik üzerine titiz bir çalışma teşkil ediyor. Ve sosyal bilimcilerin kendi entelektüel özerkliğini ister devlet yetkilileri ister medya ister düşünce kuruluşları ya da hayır kurumları olsun, haricî güçlerin tasallutuna karşı savunmaları için bir çağrı niteliği taşıyor.