#smrgKİTABEVİ Şehitler Günlüğü -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Cantekin Matbaacılık
Dizi Adı:
İnceleme
ISBN-10:
9789752204768
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Stok Kodu:
1199156060
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
800 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
347,90
Havale/EFT ile: 337,46
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199156060
542215
Şehitler Günlüğü -
Şehitler Günlüğü - #smrgKİTABEVİ
347.90
Bu naciz kitabı, gözlerim dolu dolu kaleme aldım; yüreğimden kopan mütevazı bir dikili taş gibi, derin saygılarımla şehitlerimizin kutsal hatırasına sunuyorum.

Araştırmacı yazar Bilâl N. Şimşir'in, on yılı aşan kesintisiz bir çalışma sonucu ortaya çıkardığı bu kitap, PKK terörüne verdiğimiz şehitlerimizin insan olarak, kahraman olarak öykülerini anlatıyor.

Çünkü her şehit, başlı başına hüzünlü bir öyküdür.

“Şehitler ölmez” denir.

“Şehitler ölmez, vatan bölünmez” diye slogan atılır.

Ama “Şehit vurulunca değil, unutulunca ölür” diyen bir söz daha vardır.

Uyarı gibi bir sözdür. Şehitleri yaşatmak için unutmamak gerektiğini hatırlatır.

Bizler, Dışişleri topluluğu olarak, 1970'li, 80'li yıllarda Ermeni terörüne verdiğimiz şehitleri unutmadık.

Dışarıda Ermeni terör örgütü ASALA'nın eylemleri biterken içeride PKK terör eylemleri başladı.

Çoğu 20 yaşlarında gencecik çocuklarımız arka arkaya şehit düştü.

Şehit anneleri feryat etti: “Evladımız o kocaman yüreğiyle sormayacak mı; biz neden öldük?

Buna verecek cevabınız var mı?”

Bu kitabı yazarken kaynak olarak yazılı basını kullandım. Her gün eve 6-7 büyük gazete alıp taradım. Günlük taradığım gazete sayısı, olayların gelişmesine göre değişebildi. Ama hiçbir gün atlamadan basını taramayı sürdürdüm. On yılı aşan kesintisiz bir çalışma sonunda bu kitap ortaya

Her şehit, başlı başına hüzünlü bir öyküdür.

Kitapta, şehitlerimizin insan olarak, kahraman olarak öyküleri, kaynakların elverdiği kadarıyla, ortaya çıkarılmaya çalışıldı.

Şehit düşen asker, polis, korucu kimdir?

Adı, sanı, rütbesi, kimliği nedir?

Hangi birliktendir, hangi timdendir?

Nerede, ne zaman, hangi gün, hangi şartlarda şehit düşmüştür?

Olay nasıl olmuştur?

Çarpışma mı, pusu mu, mayın tuzağı mı kurulmuş?

Şehidin memleketi, ili, ilçesi, beldesi, köyü, mezrası?

Şehit için nerede, nasıl cenaze töreni yapılmıştır, namazı nerede kılınmış, cenazesine kimler katılmıştır?

Törende neler yaşanmıştır?

Şehit nerede, ne zaman, hangi gün toprağa verilmiştir? Aile mezarlığında mı, umumi mezarlıkta mı, asri mezarlıkta mı, şehitlikte mi yatmaktadır? Aranınca mezarı kolayca bulunabilecek midir?

Şehidin ailesi, anası, babası, kardeşleri, eşi, çocukları, hısım akrabası, dostları, silah arkadaşları kimlerdir? Şehidin arkada bıraktığı aile bireyleri, çocuklarının isimleri, yaşları... Şehit hakkında neler söylenmiş, neler yazılıp çizilmiştir?

Şehidin kendisinden kalan herhangi bir mesaj, yazı, mektup, söz var mıdır? vs. vs...

Bu naciz kitabı, gözlerim dolu dolu kaleme aldım; yüreğimden kopan mütevazı bir dikili taş gibi, derin

saygılarımla şehitlerimizin kutsal hatırasına sunuyorum.

Bu naciz kitabı, gözlerim dolu dolu kaleme aldım; yüreğimden kopan mütevazı bir dikili taş gibi, derin saygılarımla şehitlerimizin kutsal hatırasına sunuyorum.

Araştırmacı yazar Bilâl N. Şimşir'in, on yılı aşan kesintisiz bir çalışma sonucu ortaya çıkardığı bu kitap, PKK terörüne verdiğimiz şehitlerimizin insan olarak, kahraman olarak öykülerini anlatıyor.

Çünkü her şehit, başlı başına hüzünlü bir öyküdür.

“Şehitler ölmez” denir.

“Şehitler ölmez, vatan bölünmez” diye slogan atılır.

Ama “Şehit vurulunca değil, unutulunca ölür” diyen bir söz daha vardır.

Uyarı gibi bir sözdür. Şehitleri yaşatmak için unutmamak gerektiğini hatırlatır.

Bizler, Dışişleri topluluğu olarak, 1970'li, 80'li yıllarda Ermeni terörüne verdiğimiz şehitleri unutmadık.

Dışarıda Ermeni terör örgütü ASALA'nın eylemleri biterken içeride PKK terör eylemleri başladı.

Çoğu 20 yaşlarında gencecik çocuklarımız arka arkaya şehit düştü.

Şehit anneleri feryat etti: “Evladımız o kocaman yüreğiyle sormayacak mı; biz neden öldük?

Buna verecek cevabınız var mı?”

Bu kitabı yazarken kaynak olarak yazılı basını kullandım. Her gün eve 6-7 büyük gazete alıp taradım. Günlük taradığım gazete sayısı, olayların gelişmesine göre değişebildi. Ama hiçbir gün atlamadan basını taramayı sürdürdüm. On yılı aşan kesintisiz bir çalışma sonunda bu kitap ortaya

Her şehit, başlı başına hüzünlü bir öyküdür.

Kitapta, şehitlerimizin insan olarak, kahraman olarak öyküleri, kaynakların elverdiği kadarıyla, ortaya çıkarılmaya çalışıldı.

Şehit düşen asker, polis, korucu kimdir?

Adı, sanı, rütbesi, kimliği nedir?

Hangi birliktendir, hangi timdendir?

Nerede, ne zaman, hangi gün, hangi şartlarda şehit düşmüştür?

Olay nasıl olmuştur?

Çarpışma mı, pusu mu, mayın tuzağı mı kurulmuş?

Şehidin memleketi, ili, ilçesi, beldesi, köyü, mezrası?

Şehit için nerede, nasıl cenaze töreni yapılmıştır, namazı nerede kılınmış, cenazesine kimler katılmıştır?

Törende neler yaşanmıştır?

Şehit nerede, ne zaman, hangi gün toprağa verilmiştir? Aile mezarlığında mı, umumi mezarlıkta mı, asri mezarlıkta mı, şehitlikte mi yatmaktadır? Aranınca mezarı kolayca bulunabilecek midir?

Şehidin ailesi, anası, babası, kardeşleri, eşi, çocukları, hısım akrabası, dostları, silah arkadaşları kimlerdir? Şehidin arkada bıraktığı aile bireyleri, çocuklarının isimleri, yaşları... Şehit hakkında neler söylenmiş, neler yazılıp çizilmiştir?

Şehidin kendisinden kalan herhangi bir mesaj, yazı, mektup, söz var mıdır? vs. vs...

Bu naciz kitabı, gözlerim dolu dolu kaleme aldım; yüreğimden kopan mütevazı bir dikili taş gibi, derin

saygılarımla şehitlerimizin kutsal hatırasına sunuyorum.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat