#smrgKİTABEVİ Şehvetiye Tarikatı -
'Şehvetiye Tarikatı' adlı son kitabımda, dava dosyalarından yararlanılmıştır. Olaylar şunlar:
- Balıkesir'de, kayalığa türbe kurup halkı soyan Recep Küçük,
- Aksaray, Çorum ve Kırşehir'de, biri resmi, yedisi dini nikahlı olmak üzere 26 kadınla birlikte olan Şeyh Mustafa Çalışkan
- Bursa'da, erkek ve kadın bütün müritleriyle cinsel ilişkiye giren Uğur Korunmaz
- Konya'da, erkek müritleriyle birlikte olan Süleyman Işık
- Hatay'da, cinlerin koruduğu hazineyi çıkaracağım diyen dolandırıcı Nevzat Açıkgöz
- Reenkarnasyonla halkı soyan sahte Veysel Karani
Şehvetiye Tarikatı'nda anlatmak istediğim şudur: Holdingleşen tarikatlar merdivenaltı tarikatları doğuruyor. Merdivenaltı tarikatlar gücünü asıl tarikattan alıyor. Tekke ve Zaviyeler Kanunu, müridini istismar eden merdivenaltı şeyhe uygulanırken, büyük tarikatlar devlete çöküyor
Bu kitabı; tarikat yurtlarında hayatını kaybeden ve istismara uğrayan çocuklarımıza, tarikat şirketleri tarafından dolandırılan yurttaşlarımıza ithaf ediyorum. Allah utandırmasın. - İsmail Saymaz
Günümüzde Türkiye'de otuz tarikat silsilesinin ve bunlara bağlı dört yüz civarında kolun, sekiz yüz civarında medresenin faaliyette olduğu tahmin ediliyor. Çoğu holdinge dönüşen tarikatlar büyük bir ekonomik sektör oluşturuyor. Hızla gelişen her sektörde olduğu gibi, bu alanda da kayıt dışı ve merdivenaltı ekonomi gelişiyor. Bireyin kurtuluşunun cemaat yoluyla gerçekleşeceğine dair güçlü bir inanç aşılanıyor. Merdivenaltı tarikat ve cemaatler, geleneksel tarikatların yöntem ve söylemlerini taklit ederken, bilgi kaynağı olarak ilham ve rüyaya, kanıt olarak hurafe, rivayet, keramet ve hikâyelere başvuruyorlar. Müritler, çeşitli yöntemlerle ikna edilerek, ağırlıklı olarak ekonomik ve cinsel istismara maruz kalıyorlar.
İsmail Saymaz, ilkokul mezunu, Arapça ve Kur'an bilmeyen, hatta namaz ve oruç gibi ibadetleri yerine getirmeyen, bazılarının yüzlerce müridi olan, haklarında dava açılmış altı sahte şeyh vakasını inceliyor. Bir kısmının Kur'an kursu da işlettiği, tekke sahibi olduğu bu şeyhler, şehvet ile servet edinme arzusunun iç içe geçtiği bir dünyada, yüzlerce kadın ve erkeğin iradesini teslim alıyorlar. Haklarında şikâyet veya ihbarda bulunulmadıkça, faaliyetlerini yıllarca sürdürebiliyorlar. Esas olarak, devlet tarafından “gerçek şeyhlere” tanınmış resmî hoşgörüden, koruma zırhından ve dokunulmazlıktan yararlanıyorlar.
Şehvetiye Tarikatı, kısa yoldan servet edinme hırsının ve bastırılmış cinsel arzuların dinî inançlar temelinde kışkırtılıp, kullanıldığı bir dünyaya ışık tutuyor.
'Şehvetiye Tarikatı' adlı son kitabımda, dava dosyalarından yararlanılmıştır. Olaylar şunlar:
- Balıkesir'de, kayalığa türbe kurup halkı soyan Recep Küçük,
- Aksaray, Çorum ve Kırşehir'de, biri resmi, yedisi dini nikahlı olmak üzere 26 kadınla birlikte olan Şeyh Mustafa Çalışkan
- Bursa'da, erkek ve kadın bütün müritleriyle cinsel ilişkiye giren Uğur Korunmaz
- Konya'da, erkek müritleriyle birlikte olan Süleyman Işık
- Hatay'da, cinlerin koruduğu hazineyi çıkaracağım diyen dolandırıcı Nevzat Açıkgöz
- Reenkarnasyonla halkı soyan sahte Veysel Karani
Şehvetiye Tarikatı'nda anlatmak istediğim şudur: Holdingleşen tarikatlar merdivenaltı tarikatları doğuruyor. Merdivenaltı tarikatlar gücünü asıl tarikattan alıyor. Tekke ve Zaviyeler Kanunu, müridini istismar eden merdivenaltı şeyhe uygulanırken, büyük tarikatlar devlete çöküyor
Bu kitabı; tarikat yurtlarında hayatını kaybeden ve istismara uğrayan çocuklarımıza, tarikat şirketleri tarafından dolandırılan yurttaşlarımıza ithaf ediyorum. Allah utandırmasın. - İsmail Saymaz
Günümüzde Türkiye'de otuz tarikat silsilesinin ve bunlara bağlı dört yüz civarında kolun, sekiz yüz civarında medresenin faaliyette olduğu tahmin ediliyor. Çoğu holdinge dönüşen tarikatlar büyük bir ekonomik sektör oluşturuyor. Hızla gelişen her sektörde olduğu gibi, bu alanda da kayıt dışı ve merdivenaltı ekonomi gelişiyor. Bireyin kurtuluşunun cemaat yoluyla gerçekleşeceğine dair güçlü bir inanç aşılanıyor. Merdivenaltı tarikat ve cemaatler, geleneksel tarikatların yöntem ve söylemlerini taklit ederken, bilgi kaynağı olarak ilham ve rüyaya, kanıt olarak hurafe, rivayet, keramet ve hikâyelere başvuruyorlar. Müritler, çeşitli yöntemlerle ikna edilerek, ağırlıklı olarak ekonomik ve cinsel istismara maruz kalıyorlar.
İsmail Saymaz, ilkokul mezunu, Arapça ve Kur'an bilmeyen, hatta namaz ve oruç gibi ibadetleri yerine getirmeyen, bazılarının yüzlerce müridi olan, haklarında dava açılmış altı sahte şeyh vakasını inceliyor. Bir kısmının Kur'an kursu da işlettiği, tekke sahibi olduğu bu şeyhler, şehvet ile servet edinme arzusunun iç içe geçtiği bir dünyada, yüzlerce kadın ve erkeğin iradesini teslim alıyorlar. Haklarında şikâyet veya ihbarda bulunulmadıkça, faaliyetlerini yıllarca sürdürebiliyorlar. Esas olarak, devlet tarafından “gerçek şeyhlere” tanınmış resmî hoşgörüden, koruma zırhından ve dokunulmazlıktan yararlanıyorlar.
Şehvetiye Tarikatı, kısa yoldan servet edinme hırsının ve bastırılmış cinsel arzuların dinî inançlar temelinde kışkırtılıp, kullanıldığı bir dünyaya ışık tutuyor.