Avrupaya gitmeden evvel yaptığı anlaşılan müzemizdeki iki küçük eserinde -Tepe Üzerindeki Kale ile Talim Yapan Erler'de- çok naif bir anlayış göze çarpar. Bu tabloların eski minyatürlerimizin etkisi altında yapıldığı da kabul edilemez. Bu tablolar, yaradılıştan ressam olan bir insanın, tam bir safiyetle, hiçbir başka eserden ve sanatçıdan faydalanmadan yapabileceği, çok şahsi eserler oldukları tesirini uyandırıyor. Bunları herhangi bir ekole bağlamak mümkün değildir. Bu iki tabloyu; bugün revaçta olan ve çok beğenilen Gümrükçü Henri Rousseau ve daha sonra emsalini seyrettiğimiz diğer naifler ile hiç çekinmeden mukayese edebiliriz.
Şeker Ahmet Paşa'nın bizzat natürmortları, gölge-ışık düşüncesiyle, klasik ve realist bir anlayışla icra edilmiştir. (Kitaptan)
Avrupaya gitmeden evvel yaptığı anlaşılan müzemizdeki iki küçük eserinde -Tepe Üzerindeki Kale ile Talim Yapan Erler'de- çok naif bir anlayış göze çarpar. Bu tabloların eski minyatürlerimizin etkisi altında yapıldığı da kabul edilemez. Bu tablolar, yaradılıştan ressam olan bir insanın, tam bir safiyetle, hiçbir başka eserden ve sanatçıdan faydalanmadan yapabileceği, çok şahsi eserler oldukları tesirini uyandırıyor. Bunları herhangi bir ekole bağlamak mümkün değildir. Bu iki tabloyu; bugün revaçta olan ve çok beğenilen Gümrükçü Henri Rousseau ve daha sonra emsalini seyrettiğimiz diğer naifler ile hiç çekinmeden mukayese edebiliriz.
Şeker Ahmet Paşa'nın bizzat natürmortları, gölge-ışık düşüncesiyle, klasik ve realist bir anlayışla icra edilmiştir. (Kitaptan)