#smrgKİTABEVİ Selahaddin Eyyubi -
Dünya tarihinin en büyük komutanlarını tüm yönleriyle inceleyen OSPREY Büyük Komutanlar Serisi, Selâhaddîn Eyyûbî ile devam ediyor… 11. yüzyıl, İslâm dünyasında derin değişimlerin zuhur ettiği, seçkin Türk idarecilerin tüm Müslüman Orta Doğu'ya hâkim olduğu bir dönemdir. Arapların ve İranlıların dinî, ticarî, kültürel anlamda faaliyetleri yoğun olsa da askerî manada bir köşeye sıkıştığı, Sünnilerle Şiilerin arasındaki gerilimin hızla tırmandığı, Hıristiyanların gözlerini Kudüs'e çevirdiği bu dönemde Selâhaddîn Eyyûbî'nin Haçlılara karşı verdiği savaş, onun kendisini Orta Doğu'daki en kuvvetli hükümdarı olarak kabul ettirmesi için büyük bir önem arz ediyordu.
Doğulu ve Batılı tarihçilerin askeri deha ve strateji ustası olarak övdüğü Selâhaddîn Eyyûbî, Hicaz bölgesine verdiği önem nedeniyle “Hâdimü'l - Haremeyn” (Mekke ve Medine'nin hizmetkârı) unvanını kullanan ilk hükümdar olmuştur. Libya'dan Şam'a, Yemen'den Ahlat'a ve bugünkü Kuzey Irak'a kadar çok geniş ve stratejik bir alanda hakimiyet sağlamıştır. Fâtımî Hilafeti'ne son vererek Eyyûbî hanedanını Mısır'da tesis etmiş, Hıttîn'de Haçlılara karşı büyük bir zafer kazanmış, Kudüs'teki Haçlı işgaline son vermiş, çok sayıda medrese, cami, köprü, kale inşa ettirmiş ve sadece İslâm coğrafyasında değil, dünya tarihindeki en önemli komutanlar arasında yerini almıştır.
Selâhaddîn Eyyûbî'nin askerî yaşamını merkeze alan bu çalışma, onun bir strateji dehası olmasının ardında yatan sırrı çözmeye çalışıyor. Bunu yaparken de dünya savaş tarihinde bir efsane olarak görülmesini sağlayan taktiklerini, siyasi faaliyetlerini yeniden değerlendiriyor. Şahsi tarihindeki kader anlarını, komutanlarla arasındaki gerilimi ve muharebe meydanlarındaki atmosferi olabildiğince canlı biçimde okuyucuya sunuyor.
Dünya tarihinin en büyük komutanlarını tüm yönleriyle inceleyen OSPREY Büyük Komutanlar Serisi, Selâhaddîn Eyyûbî ile devam ediyor… 11. yüzyıl, İslâm dünyasında derin değişimlerin zuhur ettiği, seçkin Türk idarecilerin tüm Müslüman Orta Doğu'ya hâkim olduğu bir dönemdir. Arapların ve İranlıların dinî, ticarî, kültürel anlamda faaliyetleri yoğun olsa da askerî manada bir köşeye sıkıştığı, Sünnilerle Şiilerin arasındaki gerilimin hızla tırmandığı, Hıristiyanların gözlerini Kudüs'e çevirdiği bu dönemde Selâhaddîn Eyyûbî'nin Haçlılara karşı verdiği savaş, onun kendisini Orta Doğu'daki en kuvvetli hükümdarı olarak kabul ettirmesi için büyük bir önem arz ediyordu.
Doğulu ve Batılı tarihçilerin askeri deha ve strateji ustası olarak övdüğü Selâhaddîn Eyyûbî, Hicaz bölgesine verdiği önem nedeniyle “Hâdimü'l - Haremeyn” (Mekke ve Medine'nin hizmetkârı) unvanını kullanan ilk hükümdar olmuştur. Libya'dan Şam'a, Yemen'den Ahlat'a ve bugünkü Kuzey Irak'a kadar çok geniş ve stratejik bir alanda hakimiyet sağlamıştır. Fâtımî Hilafeti'ne son vererek Eyyûbî hanedanını Mısır'da tesis etmiş, Hıttîn'de Haçlılara karşı büyük bir zafer kazanmış, Kudüs'teki Haçlı işgaline son vermiş, çok sayıda medrese, cami, köprü, kale inşa ettirmiş ve sadece İslâm coğrafyasında değil, dünya tarihindeki en önemli komutanlar arasında yerini almıştır.
Selâhaddîn Eyyûbî'nin askerî yaşamını merkeze alan bu çalışma, onun bir strateji dehası olmasının ardında yatan sırrı çözmeye çalışıyor. Bunu yaparken de dünya savaş tarihinde bir efsane olarak görülmesini sağlayan taktiklerini, siyasi faaliyetlerini yeniden değerlendiriyor. Şahsi tarihindeki kader anlarını, komutanlarla arasındaki gerilimi ve muharebe meydanlarındaki atmosferi olabildiğince canlı biçimde okuyucuya sunuyor.