^#smrgSAHAF Sencer ile Yusufçuk -

“Efendim böyle oldukta bu Kerim bu Ali'nin gözünü alarak, ey göz, var söyle, seni sahibine götüreyim, dedi. Böylece sokaklardan birine girip birinden çıkarak göz elde, şehrin arka mahallelerine vardı. İlk kez gitti hem buralara. Evlerde pencereden pencereye gerilmiş çamaşır iplerini ilk kez gördü, kömür kokusunu ilk kez aldı. Çocukların sümükleri sarkmış, plastik toplar ilk kez bu kadar küçük ve sönük. Evlerde kül uçuşur, bacalar öksürerek kara dumanları. Odalar bir ısınır bir soğur, gömlek ütü bilmez, yamalı ayakkabılar cennette.”

Sencer ile Yusufçuk, öykücü, romancı Faruk Duman'ın Keder Atlısı'ndan beş yıl sonra yayınladığı yeni öykü kitabı. Kitapta dokuz öykü var. İlk öykü olan Sencer ile Yusufçuk, birbirine bağlı, ama ayrı ayrı da okunabilecek dört öyküden oluşuyor. Bunlar, çocukluk çağı öyküleri olarak değerlendirilebilir. Sencer ve Yusuf adındaki iki çocuk, düşlerle, hayvanlarla, hikayelerle dolu bir dünyada yaşamaktadır. (Arka kapaktan)