Demokratik bir toplumda, emek ve sermaye arasındaki çelişkiler -ya da çelişki sözcüğünü kullanmazsak- emek ve sermaye arasındaki dengede, sermayenin parasal gücü karşısında emeğin örgütsel gücünün olması lazım, yeni bir örgütlenme süreci olması lazım...
Ancak, Türkiye'de 1980 rejimi öyle bir yasal miras bıraktı ki; insanların örgütlenmesi bir yana, örgütlerin ayakta kalması son derece zorlaştı. Doğru bir örgütlenme modeli geliştirip, haklarımıza yeterince sahip çıkarak, meşru zeminde birlikte mücadele vererek, demokratikleşme denen olayı yaşamadıkça sorunların içinden çıkılamayacak gibi geliyor.
Zaten, endüstriyel demokrasi denen çalışma barışı da başka türlü sağlanamaz... (Arka kapak)
Demokratik bir toplumda, emek ve sermaye arasındaki çelişkiler -ya da çelişki sözcüğünü kullanmazsak- emek ve sermaye arasındaki dengede, sermayenin parasal gücü karşısında emeğin örgütsel gücünün olması lazım, yeni bir örgütlenme süreci olması lazım...
Ancak, Türkiye'de 1980 rejimi öyle bir yasal miras bıraktı ki; insanların örgütlenmesi bir yana, örgütlerin ayakta kalması son derece zorlaştı. Doğru bir örgütlenme modeli geliştirip, haklarımıza yeterince sahip çıkarak, meşru zeminde birlikte mücadele vererek, demokratikleşme denen olayı yaşamadıkça sorunların içinden çıkılamayacak gibi geliyor.
Zaten, endüstriyel demokrasi denen çalışma barışı da başka türlü sağlanamaz... (Arka kapak)