Hangi siyasal sistemde, hangi yönetim biçiminde olursa olsun, hükümetlerin görevleri arasında kamu düzenini korumak, genel güvenliği sağlamak, anayasa ve yasalara işlerlik kazandırmak önceliği olan konulardır. Hükümetler ve bu hükümetleri oluşturan siyasal kadrolar, öncelikle, yürürlükte olan anayasa ve yasalara uymak, onların gereklerini yapmak zorundadırlar. Ancak, ülke ve toplum sorunlarının çözüme bağlanmasını, yalnızca bir anayasa sorunu, bir hukuk sorunu olarak görmemek gerekir. İlk bakışta, bir hukuk sorunu gibi görünen sorunların bile, siyasal, toplumsal ve ekonomik yönleri vardır. Bundan anayasa ve yasaların devlet yaşamında önemsiz olduğu gibi bir sonuç çıkarılmamalıdır. Bunları uygulayacak, bunlara işlerlik kazandıracak olan, siyasal kadrolardır. Bu kadroların her şeyden önce hukukun üstünlüğüne inanmış olmaları, anayasa ve yasalara işlerlik kazandırma ve etkin bir yönetim kurma yolunda çaba harcamaları gerekir. Bunun yanında başka bir koşul daha vardır: O da, siyasal kadroların, toplumdaki gelişmelere, yeni gereksinmelere yanıt verecek güç ve yetenekte olmalarıdır. Anayasal rejim ile demokratik düzenin sağlıklı ve birlikte bir gelişme süreci izleyebilmesi, en azından bu iki koşulun, uygulamada başarı ile yerine getirilmesine bağlıdır.
Senedi İttifak'tan 1982 Anayasası'na kadar, tüm Osmanlı ve Türk Anayasalarının ve önemli anayasal belgelerin derlendiği bu kitapta, Türk anayasal gelişmelerinin başlıca aşamalarını, temel kaynaklardan inceleme olanağını sağlama amacı güdülmüştür. -Prof. Dr. Suna KİLİ, Prof. Dr. A. Şeref GÖZÜBÜYÜK (Sunuş'tan)
Hangi siyasal sistemde, hangi yönetim biçiminde olursa olsun, hükümetlerin görevleri arasında kamu düzenini korumak, genel güvenliği sağlamak, anayasa ve yasalara işlerlik kazandırmak önceliği olan konulardır. Hükümetler ve bu hükümetleri oluşturan siyasal kadrolar, öncelikle, yürürlükte olan anayasa ve yasalara uymak, onların gereklerini yapmak zorundadırlar. Ancak, ülke ve toplum sorunlarının çözüme bağlanmasını, yalnızca bir anayasa sorunu, bir hukuk sorunu olarak görmemek gerekir. İlk bakışta, bir hukuk sorunu gibi görünen sorunların bile, siyasal, toplumsal ve ekonomik yönleri vardır. Bundan anayasa ve yasaların devlet yaşamında önemsiz olduğu gibi bir sonuç çıkarılmamalıdır. Bunları uygulayacak, bunlara işlerlik kazandıracak olan, siyasal kadrolardır. Bu kadroların her şeyden önce hukukun üstünlüğüne inanmış olmaları, anayasa ve yasalara işlerlik kazandırma ve etkin bir yönetim kurma yolunda çaba harcamaları gerekir. Bunun yanında başka bir koşul daha vardır: O da, siyasal kadroların, toplumdaki gelişmelere, yeni gereksinmelere yanıt verecek güç ve yetenekte olmalarıdır. Anayasal rejim ile demokratik düzenin sağlıklı ve birlikte bir gelişme süreci izleyebilmesi, en azından bu iki koşulun, uygulamada başarı ile yerine getirilmesine bağlıdır.
Senedi İttifak'tan 1982 Anayasası'na kadar, tüm Osmanlı ve Türk Anayasalarının ve önemli anayasal belgelerin derlendiği bu kitapta, Türk anayasal gelişmelerinin başlıca aşamalarını, temel kaynaklardan inceleme olanağını sağlama amacı güdülmüştür. -Prof. Dr. Suna KİLİ, Prof. Dr. A. Şeref GÖZÜBÜYÜK (Sunuş'tan)