Ali Karakaşlı, ilk eseri "İçimdeki Kuşları Vurdular"dan sonra ilk öykü eseriyle "ağlayamayan kahramanları"yla karşımızda. Onun öykülerinde modern yalnızlığın köşeye sıkıştırdığı "insan" hem biraz "sert" hem de biraz "naif"… Hayata karşı "duruş"unu ayarlayamayanların da bozmayanların da dramını bulacaksınız. Ağlamak ve ağlamamak arasındaki "ince" kararsızlığı belki yeniden tadacaksınız. Zaten yazar da dizelerinde bizi bütün "bunaltıcı çaresizlikler" karşısında ""susmaya", "yutkunmaya" davet etmiyor mu?
"ağlamak, borcu değildir böyle kederlerin susmak ve yutkunmaktan ibaretmiş yaşamak."
Ali Karakaşlı, ilk eseri "İçimdeki Kuşları Vurdular"dan sonra ilk öykü eseriyle "ağlayamayan kahramanları"yla karşımızda. Onun öykülerinde modern yalnızlığın köşeye sıkıştırdığı "insan" hem biraz "sert" hem de biraz "naif"… Hayata karşı "duruş"unu ayarlayamayanların da bozmayanların da dramını bulacaksınız. Ağlamak ve ağlamamak arasındaki "ince" kararsızlığı belki yeniden tadacaksınız. Zaten yazar da dizelerinde bizi bütün "bunaltıcı çaresizlikler" karşısında ""susmaya", "yutkunmaya" davet etmiyor mu?
"ağlamak, borcu değildir böyle kederlerin susmak ve yutkunmaktan ibaretmiş yaşamak."