#smrgKİTABEVİ Sermaye Teorisi - Tarihi Teorik ve Felsefi Yaklaşımlar - 2025
Editör:
Mehmet Ulukütük, Mevlüt Camgöz
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6253861544
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
17x24
Sayfa Sayısı:
158
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
158,00
Havale/EFT ile:
151,70
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199237822
625000

https://www.simurgkitabevi.com/sermaye-teorisi-tarihi-teorik-ve-felsefi-yaklasimlar-2025
Sermaye Teorisi - Tarihi Teorik ve Felsefi Yaklaşımlar - 2025 #smrgKİTABEVİ
158.00
YAZARLAR Ali Haydar Beşer, Enes Battal Keskin, Merve Karaman, Mirpenç Akşit, Sever Işık, Veli Sırım, Yahya Ayyıldız
Sosyal bilimlerin kadim gelenekten koparıldığı zamanlardan bu yana modern iktisat düşüncesi, kendi yolunu çizmiş; tarih, felsefe, siyaset ve sosyoloji gibi diğer sosyal bilim disiplinlerinden münferit bir kategori olarak ele alınmıştır. Bu ayrışma, kadim iktisat düşüncesinde içkin bulunan hikmet nüvesinin yitirilmesinin de bir hikâyesidir aynı zamanda. Bu eser tam da bu noktada, iktisadın yeniden felsefeyle, tarihle, sosyoloji düşüncesiyle ve en nihayetinde kaybetmiş olduğu yitiği, hikmet ile kavuşturulmasına mebni bir çabanın mahsulüdür. Toplumsal bir olgunun ahlâk ve adalet gibi zamanlar ve mekânlar üstü kavramlardan bağımsız düşünülmüş olmasının, hele ki ideoloji yüklü bu çabaların modern bilim anlayışı ve matematiğin arkasına sığınılarak evrensel doğrularmış gibi toplumlara ve dünya geneline empoze edilen bir öğreti hâline gelmesinin menfi sonuçları tecrübe edilmeye başlandığında, modern Batı düşüncesinin yol açmış olduğu tahribat daha iyi anlaşılacaktır. İddialı bir meselede mütevazı bir içeriğe sahip bu çalışmaya emek verenlerin Hz. İbrahim'in ateşine su taşıyan karıncalar misali saflarını belli etmekten başka bir iddiası yoktur.
Sosyal bilimlerin kadim gelenekten koparıldığı zamanlardan bu yana modern iktisat düşüncesi, kendi yolunu çizmiş; tarih, felsefe, siyaset ve sosyoloji gibi diğer sosyal bilim disiplinlerinden münferit bir kategori olarak ele alınmıştır. Bu ayrışma, kadim iktisat düşüncesinde içkin bulunan hikmet nüvesinin yitirilmesinin de bir hikâyesidir aynı zamanda. Bu eser tam da bu noktada, iktisadın yeniden felsefeyle, tarihle, sosyoloji düşüncesiyle ve en nihayetinde kaybetmiş olduğu yitiği, hikmet ile kavuşturulmasına mebni bir çabanın mahsulüdür. Toplumsal bir olgunun ahlâk ve adalet gibi zamanlar ve mekânlar üstü kavramlardan bağımsız düşünülmüş olmasının, hele ki ideoloji yüklü bu çabaların modern bilim anlayışı ve matematiğin arkasına sığınılarak evrensel doğrularmış gibi toplumlara ve dünya geneline empoze edilen bir öğreti hâline gelmesinin menfi sonuçları tecrübe edilmeye başlandığında, modern Batı düşüncesinin yol açmış olduğu tahribat daha iyi anlaşılacaktır. İddialı bir meselede mütevazı bir içeriğe sahip bu çalışmaya emek verenlerin Hz. İbrahim'in ateşine su taşıyan karıncalar misali saflarını belli etmekten başka bir iddiası yoktur.
YAZARLAR Ali Haydar Beşer, Enes Battal Keskin, Merve Karaman, Mirpenç Akşit, Sever Işık, Veli Sırım, Yahya Ayyıldız
Sosyal bilimlerin kadim gelenekten koparıldığı zamanlardan bu yana modern iktisat düşüncesi, kendi yolunu çizmiş; tarih, felsefe, siyaset ve sosyoloji gibi diğer sosyal bilim disiplinlerinden münferit bir kategori olarak ele alınmıştır. Bu ayrışma, kadim iktisat düşüncesinde içkin bulunan hikmet nüvesinin yitirilmesinin de bir hikâyesidir aynı zamanda. Bu eser tam da bu noktada, iktisadın yeniden felsefeyle, tarihle, sosyoloji düşüncesiyle ve en nihayetinde kaybetmiş olduğu yitiği, hikmet ile kavuşturulmasına mebni bir çabanın mahsulüdür. Toplumsal bir olgunun ahlâk ve adalet gibi zamanlar ve mekânlar üstü kavramlardan bağımsız düşünülmüş olmasının, hele ki ideoloji yüklü bu çabaların modern bilim anlayışı ve matematiğin arkasına sığınılarak evrensel doğrularmış gibi toplumlara ve dünya geneline empoze edilen bir öğreti hâline gelmesinin menfi sonuçları tecrübe edilmeye başlandığında, modern Batı düşüncesinin yol açmış olduğu tahribat daha iyi anlaşılacaktır. İddialı bir meselede mütevazı bir içeriğe sahip bu çalışmaya emek verenlerin Hz. İbrahim'in ateşine su taşıyan karıncalar misali saflarını belli etmekten başka bir iddiası yoktur.
Sosyal bilimlerin kadim gelenekten koparıldığı zamanlardan bu yana modern iktisat düşüncesi, kendi yolunu çizmiş; tarih, felsefe, siyaset ve sosyoloji gibi diğer sosyal bilim disiplinlerinden münferit bir kategori olarak ele alınmıştır. Bu ayrışma, kadim iktisat düşüncesinde içkin bulunan hikmet nüvesinin yitirilmesinin de bir hikâyesidir aynı zamanda. Bu eser tam da bu noktada, iktisadın yeniden felsefeyle, tarihle, sosyoloji düşüncesiyle ve en nihayetinde kaybetmiş olduğu yitiği, hikmet ile kavuşturulmasına mebni bir çabanın mahsulüdür. Toplumsal bir olgunun ahlâk ve adalet gibi zamanlar ve mekânlar üstü kavramlardan bağımsız düşünülmüş olmasının, hele ki ideoloji yüklü bu çabaların modern bilim anlayışı ve matematiğin arkasına sığınılarak evrensel doğrularmış gibi toplumlara ve dünya geneline empoze edilen bir öğreti hâline gelmesinin menfi sonuçları tecrübe edilmeye başlandığında, modern Batı düşüncesinin yol açmış olduğu tahribat daha iyi anlaşılacaktır. İddialı bir meselede mütevazı bir içeriğe sahip bu çalışmaya emek verenlerin Hz. İbrahim'in ateşine su taşıyan karıncalar misali saflarını belli etmekten başka bir iddiası yoktur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.