Beş yıl önce, Hernando de Soto ve araştırma ekibi kitaplarını kapatıp, gözlerini açtılar. Kalkınmakta olan ve eski komünist ülkelerde insanların resmî kayıt altına alınmamış iktisadi faaliyetlerinin büyüklüğünü ölçmek için sokaklara çıktılar. Bulguları son derece dramatikti! Üçüncü dünya ülkelerinde yaşayan yoksullar kapitalizmin başarılı olabilmesi için gerekli bütün varlıkları toplamışlardı; tasarruflarının değeri muazzamdı. Öyle ki, 1945'ten beri alınan bütün yabancı yardımlardan ve hu ülkelere yapılan yabancı yatırımlardan onlarca kat fazlaydı. Sadece Mısır'da, fakir insanların varlıkları, Süveyş Kanalı ve Aswan Barajı'nın finans edilmesi dahil, kayıt altına alınmış bütün yabancı yatırımlardan elllibeş kat büyüktü.
Öyleyse, bu ülkelerin zenginleşememesinin nedeni neydi. Bu ülkelerdeki varlıklar neden zenginlik üretecek sermayeye dönüşememekteydi. Hernando de Soto'ya göre bu, "sermayenin sırrıdır". De Soto, mevcut global krizin, gelişmiş ülkelerin Sanayi Devrimi sürecinde yaşadığı krizle aynı türde olduğunu bize hatırlatmaktadır. Söz konusu kriz yaşandığı sıralarda bu ülkelerin iktisadi ve sosyal görünümü, karaborsanın, mafyanın, yaygın yoksulluğun ve hukuk tanımazlığın egemen olduğu Üçüncü Dünya ülkelerine benzemekteydi. De Soto, Batı ülkelerinin yüz elli yıl önce kilit değişimi yarattığını ve bu ülkelerin ekonomilerinin insanlar daha ne yaptıklarını bile anlamadan, zenginlik yaratmaya başladığım ifade etmektedir. De Soto, Batı'da yaygın mülkiyet hukukunun binlerce parçasında gizli bu tesadüfi sürecin nasıl oluştuğunu, nasıl işlediğini ve günümüzde kalkınmakta olan ve eski komünist ülkelerde nasıl bilinçli olarak yeniden tesis edileceğini izah etmektedir.
Sermayenin Sırrı, sermaye hakkındaki anlayışımızda ve komünizmin çöküşünden beri dünyanın çoğu yerinde kapitalizmin neden başarısız kalmaya devam ettiğiyle ilgili düşüncelerimizde devrim yaratacak.
Beş yıl önce, Hernando de Soto ve araştırma ekibi kitaplarını kapatıp, gözlerini açtılar. Kalkınmakta olan ve eski komünist ülkelerde insanların resmî kayıt altına alınmamış iktisadi faaliyetlerinin büyüklüğünü ölçmek için sokaklara çıktılar. Bulguları son derece dramatikti! Üçüncü dünya ülkelerinde yaşayan yoksullar kapitalizmin başarılı olabilmesi için gerekli bütün varlıkları toplamışlardı; tasarruflarının değeri muazzamdı. Öyle ki, 1945'ten beri alınan bütün yabancı yardımlardan ve hu ülkelere yapılan yabancı yatırımlardan onlarca kat fazlaydı. Sadece Mısır'da, fakir insanların varlıkları, Süveyş Kanalı ve Aswan Barajı'nın finans edilmesi dahil, kayıt altına alınmış bütün yabancı yatırımlardan elllibeş kat büyüktü.
Öyleyse, bu ülkelerin zenginleşememesinin nedeni neydi. Bu ülkelerdeki varlıklar neden zenginlik üretecek sermayeye dönüşememekteydi. Hernando de Soto'ya göre bu, "sermayenin sırrıdır". De Soto, mevcut global krizin, gelişmiş ülkelerin Sanayi Devrimi sürecinde yaşadığı krizle aynı türde olduğunu bize hatırlatmaktadır. Söz konusu kriz yaşandığı sıralarda bu ülkelerin iktisadi ve sosyal görünümü, karaborsanın, mafyanın, yaygın yoksulluğun ve hukuk tanımazlığın egemen olduğu Üçüncü Dünya ülkelerine benzemekteydi. De Soto, Batı ülkelerinin yüz elli yıl önce kilit değişimi yarattığını ve bu ülkelerin ekonomilerinin insanlar daha ne yaptıklarını bile anlamadan, zenginlik yaratmaya başladığım ifade etmektedir. De Soto, Batı'da yaygın mülkiyet hukukunun binlerce parçasında gizli bu tesadüfi sürecin nasıl oluştuğunu, nasıl işlediğini ve günümüzde kalkınmakta olan ve eski komünist ülkelerde nasıl bilinçli olarak yeniden tesis edileceğini izah etmektedir.
Sermayenin Sırrı, sermaye hakkındaki anlayışımızda ve komünizmin çöküşünden beri dünyanın çoğu yerinde kapitalizmin neden başarısız kalmaya devam ettiğiyle ilgili düşüncelerimizde devrim yaratacak.