#smrgKİTABEVİ Serraczade Hasan Hatif Üç Arus ve Üç Damat - 2020
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6059474702
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
218
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
205,00
Havale/EFT ile:
198,85
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199224535
612315
https://www.simurgkitabevi.com/serraczade-hasan-hatif-uc-arus-ve-uc-damat-2020
Serraczade Hasan Hatif Üç Arus ve Üç Damat - 2020 #smrgKİTABEVİ
205.00
Doğu toplumları, insana ve yaşama dair her ayrıntıyı hikâyeleştiren ortak bir anlatı geleneğine sahiptir. Bu gelenek, Osmanlı kültüründe mesnevilerle hayat bulmuştur. Mesneviler, temelde vakaya dayalı ve tahkiye esaslı kurmaca anlatılardır. Özellikle iki kahramanlı aşk mesnevileri bir aşk hikâyesi etrafında kurgulanır ve hikâye ortak bir kültür ve geleneğin aşk anlayışı ile şekillenir. Üç Arûs ve Üç Dâmât, XVIII. yüzyılda kaleme alınmış realist bir mesnevidir. Şu an için bilinen ve müellif hattı olduğu tespit edilen tek nüshası, Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi, Seyfettin Özege Kitaplığı ASL 94-98 numarada kayıtlıdır. Konu ve başlıklandırma itibarıyla özgün bir eser olan Üç Arûs ve Üç Dâmât mesnevisinde, II. Selim zamanında İstanbul'da yaşanan veba salgınlarıyla başlatılan olay örgüsü, realist zaman ve mekân unsurlarıyla, gerçekçi bir anlatım sergilemektedir. Eserde vaka, üç aşk hikâyesi etrafında şekillenir. Bu aşk hikayelerinin yolculuk, macera ve kavuşma ekseninde devam eden serüvenleri; Osmanlı toplumunun gündelik hayatı, bürokratik ilişkileri, örf ve adetleri, yeme, içme ve eğlence kültürüne dair renkli ve zengin malzemelerle sunulmuştur. Üç Arûs ve Üç Dâmât mesnevisi üzerine yapılan bu çalışma “Giriş” ve üç bölümden oluşmaktadır. “Giriş” bölümü iki başlık altında hazırlanmıştır. İlk olarak “Bir Anlatı Metni Olarak Mesnevi ve Gelenek İçinde Üç Arûs ve Üç Dâmât Mesnevisi” başlığı altında mesnevi nazım şeklinin aynı zamanda bir anlatı metni olarak türleşen özellikleri ortaya koyularak Üç Arûs ve Üç Dâmât mesnevisinin gelenek içindeki yeri incelenmiştir. “Realist Mesneviler” başlığında ise klasik Türk edebiyatında realist mesneviler hakkında genel bir değerlendirme yapılmıştır. Çalışmanın birinci bölümü “Serrâczâde Hasan Hâtif” başlığına ayrılmıştır. Bu bölümde eserin müellifi Hâtif'in hayatı biyografik kaynaklardan elde edilen bilgiler ve külliyatında yer alan eserlerin incelemesiyle tespit edilmiş, müellifin şiir sanatına dair görüşleri ortaya koyulmuş ve eserleri tanıtılmıştır. “Üç Arûs ve Üç Dâmât Mesnevisinin İncelemesi” başlıklı ikinci bölümde öncelikle Üç Arûs ve Üç Dâmât mesnevisi “Şekil Özellikleri” itibarıyla değerlendirilmiş; metnin nazım şekli ve düzenlenişi, vezni, kafiye hususiyetleri ile dil ve imla özellikleri incelenmiştir. “Muhteva Özellikleri” başlığında, öncelikle eserin geniş bir “Özet”i sunulmuş, ardından “Üç Arûs ve Üç Dâmât Mesnevisinin Realist Unsurları” başlığında eserde tespit edilen realist unsurlar dikkatlere sunulmuştur. Tahkiyeli bir mesnevi olan Üç Arûs ve Üç Dâmât'ın kurgusal yapısı, şahıslar kadrosu, zaman ve mekân özellikleri modern öyküleme teknikleri çerçevesinde incelenmiştir. Eserde yer alan atasözleri ve deyimler ile edebi sanatlar, klasik edebiyat bilgisi ve belagat unsurları dikkatiyle incelendikten sonra, metinde yer alan açıklama gerektiren unsurlar “Anlam Ögeleri (Açıklamalar)” başlığı altında açıklanmış, ilgili beyit numarası açıklamanın sonunda belirtilmiştir. Bu bölümde ayrıca, Üç Arûs ve Üç Dâmât mesnevisinde sıklıkla görülen halk kültürü, örf ve adetler, yeme, içme ve eğlence anlayışına dair unsurlar “Kültürel Unsurlar” başlığı altında ele alınmıştır. Üçüncü bölüm, “Üç Arûs ve Üç Dâmât Mesnevinin Transkripsiyonlu Metni” başlıklıdır. Bu bölümde öncelikle, eserin nüsha tanıtımı yapılmış ve transkripsiyonlu metnin kuruluşunda dikkat edilen hususlar belirtilmiştir. Ayrıca eserde yer alan bölüm başlıkları, dil içi çevirileri ve orijinal metinde bulundukları sayfa numaralarını içeren bir metin fihristi bulunmaktadır. Alan araştırmacılarının yanı sıra daha geniş bir okuyucuyu kitlesinin faydalanması amacıyla, metnin çeviri yazısının yanında Türkiye Türkçesine aktarımı da verilmiştir. Transkripsiyonlu metnin ardından çalışmada yararlanılan “Kaynaklar” ile özel adlar “Dizin”i ve okuyucunun gerektiğinde el yazması nüshayla karşılaştırabilmesi için çalışmanın sonuna eserin müellif hattı, tek nüshasının tıpkıbasımı ilave edilmiştir.
Doğu toplumları, insana ve yaşama dair her ayrıntıyı hikâyeleştiren ortak bir anlatı geleneğine sahiptir. Bu gelenek, Osmanlı kültüründe mesnevilerle hayat bulmuştur. Mesneviler, temelde vakaya dayalı ve tahkiye esaslı kurmaca anlatılardır. Özellikle iki kahramanlı aşk mesnevileri bir aşk hikâyesi etrafında kurgulanır ve hikâye ortak bir kültür ve geleneğin aşk anlayışı ile şekillenir. Üç Arûs ve Üç Dâmât, XVIII. yüzyılda kaleme alınmış realist bir mesnevidir. Şu an için bilinen ve müellif hattı olduğu tespit edilen tek nüshası, Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi, Seyfettin Özege Kitaplığı ASL 94-98 numarada kayıtlıdır. Konu ve başlıklandırma itibarıyla özgün bir eser olan Üç Arûs ve Üç Dâmât mesnevisinde, II. Selim zamanında İstanbul'da yaşanan veba salgınlarıyla başlatılan olay örgüsü, realist zaman ve mekân unsurlarıyla, gerçekçi bir anlatım sergilemektedir. Eserde vaka, üç aşk hikâyesi etrafında şekillenir. Bu aşk hikayelerinin yolculuk, macera ve kavuşma ekseninde devam eden serüvenleri; Osmanlı toplumunun gündelik hayatı, bürokratik ilişkileri, örf ve adetleri, yeme, içme ve eğlence kültürüne dair renkli ve zengin malzemelerle sunulmuştur. Üç Arûs ve Üç Dâmât mesnevisi üzerine yapılan bu çalışma “Giriş” ve üç bölümden oluşmaktadır. “Giriş” bölümü iki başlık altında hazırlanmıştır. İlk olarak “Bir Anlatı Metni Olarak Mesnevi ve Gelenek İçinde Üç Arûs ve Üç Dâmât Mesnevisi” başlığı altında mesnevi nazım şeklinin aynı zamanda bir anlatı metni olarak türleşen özellikleri ortaya koyularak Üç Arûs ve Üç Dâmât mesnevisinin gelenek içindeki yeri incelenmiştir. “Realist Mesneviler” başlığında ise klasik Türk edebiyatında realist mesneviler hakkında genel bir değerlendirme yapılmıştır. Çalışmanın birinci bölümü “Serrâczâde Hasan Hâtif” başlığına ayrılmıştır. Bu bölümde eserin müellifi Hâtif'in hayatı biyografik kaynaklardan elde edilen bilgiler ve külliyatında yer alan eserlerin incelemesiyle tespit edilmiş, müellifin şiir sanatına dair görüşleri ortaya koyulmuş ve eserleri tanıtılmıştır. “Üç Arûs ve Üç Dâmât Mesnevisinin İncelemesi” başlıklı ikinci bölümde öncelikle Üç Arûs ve Üç Dâmât mesnevisi “Şekil Özellikleri” itibarıyla değerlendirilmiş; metnin nazım şekli ve düzenlenişi, vezni, kafiye hususiyetleri ile dil ve imla özellikleri incelenmiştir. “Muhteva Özellikleri” başlığında, öncelikle eserin geniş bir “Özet”i sunulmuş, ardından “Üç Arûs ve Üç Dâmât Mesnevisinin Realist Unsurları” başlığında eserde tespit edilen realist unsurlar dikkatlere sunulmuştur. Tahkiyeli bir mesnevi olan Üç Arûs ve Üç Dâmât'ın kurgusal yapısı, şahıslar kadrosu, zaman ve mekân özellikleri modern öyküleme teknikleri çerçevesinde incelenmiştir. Eserde yer alan atasözleri ve deyimler ile edebi sanatlar, klasik edebiyat bilgisi ve belagat unsurları dikkatiyle incelendikten sonra, metinde yer alan açıklama gerektiren unsurlar “Anlam Ögeleri (Açıklamalar)” başlığı altında açıklanmış, ilgili beyit numarası açıklamanın sonunda belirtilmiştir. Bu bölümde ayrıca, Üç Arûs ve Üç Dâmât mesnevisinde sıklıkla görülen halk kültürü, örf ve adetler, yeme, içme ve eğlence anlayışına dair unsurlar “Kültürel Unsurlar” başlığı altında ele alınmıştır. Üçüncü bölüm, “Üç Arûs ve Üç Dâmât Mesnevinin Transkripsiyonlu Metni” başlıklıdır. Bu bölümde öncelikle, eserin nüsha tanıtımı yapılmış ve transkripsiyonlu metnin kuruluşunda dikkat edilen hususlar belirtilmiştir. Ayrıca eserde yer alan bölüm başlıkları, dil içi çevirileri ve orijinal metinde bulundukları sayfa numaralarını içeren bir metin fihristi bulunmaktadır. Alan araştırmacılarının yanı sıra daha geniş bir okuyucuyu kitlesinin faydalanması amacıyla, metnin çeviri yazısının yanında Türkiye Türkçesine aktarımı da verilmiştir. Transkripsiyonlu metnin ardından çalışmada yararlanılan “Kaynaklar” ile özel adlar “Dizin”i ve okuyucunun gerektiğinde el yazması nüshayla karşılaştırabilmesi için çalışmanın sonuna eserin müellif hattı, tek nüshasının tıpkıbasımı ilave edilmiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.