Sezai Karakoç; kavram olarak “Diriliş”i, insanlık tarihinin büyük değişim dönemlerinde gerçekleşmiş ve gelecekte yine gerçekleşecek olan somut bir vakıa olarak tanımlamıştır. Tarihin pek çok döneminde insanlığın büyük bunalımlarını büyük dirilişlerle aştığını düşünen Karakoç, bugüne değin de aynı inancı taşıyarak bir “Diriliş” özlemi ve umudu taşımıştır. İnsanlık, geçmişinden kopmadan; bugünü aklen, kalben ve ruhen sağlıklı değerlendirebildiğinde; bununla birlikte geleceğe kendi özünden katkıda bulunabildiğinde “Diriliş” gerçekleşecektir.
Karakoç tarafından inşa edilen düşünce sistemi; gerek ülkemiz gerek tüm insanlık bazında çağı, tarihî-sosyolojik bir bakış açısıyla yeniden okuma ve yorumlama yöntemidir. Bu yöntem, öncelikle çağımız uygarlığının ve insanının sorunları ile bu sorunların ortaya çıkmasına neden olan düşünsel zeminin kritik edilmesini, sonra da uygarlığı şekillendiren kavramlar üzerinde yoğunlaşarak bu kavramların anlam, içerik ve sınırlarının belirlenmesi yönünde yeniden bir düşünsel üretimi hedeflemiştir.
Sezai Karakoç, hem fikri yazılarıyla hem de modern edebiyat anlayışı içerisinde kendine özgü şiir söyleyişiyle birçok kalem için yol olmuştur. Diriliş üzerinden temellendirdiği düşüncelerini, kaynağını İslam düşüncesinden, gelenekten alan bir mana ile yazılarını ve şiirlerini bütüncül bir perspektifle kaleme almıştır. Diriliş düşüncesi Karakoç'un her bir şiirine, yazısına, kavramlarına nüfuz etmiştir.