Kitabın içeriğini oluştururken “bu kitabı okuyanların sonunda ne elde etmiş olmalarını bekliyorum?” sorusu ve sahada çalışanlardan gelen dönüşleri dâhil etmeye özen gösterdim. Kitaplarımdan ilki ders notu olarak kullanılan “üreme biyolojisi”, sonraki ikisi “süt sığırcılığı” ve “besicilik”, dördüncüsü “sığır davranışları ve sürü yönetimi”, beşincisi ise “sığırcılık- temel uygulamalar” olmak üzere sırayla yayınlandı. Bu kitapda ise sığırcılık işletmesini planlayacak, yönetecek ve çalışacak olanlara işletme yem gereksinmesi, yem çeşitleri, yem depoları, rasyon tasarımı, laboratuvar analizleri, yemleme teknolojileri ve yemleme ile ilgili karşılabilecek detay bilgiler açık, net, anlaşılır olarak sunulması amaçlanmıştır. Çünkü artık sermayeye dayalı büyüme yerine bilgiye dayalı büyüme sistemi gerekmektedir. Bilginin yayılmasında ise dil temel araçtır. Bu kitap bu anlamda, Türkçe literatüre katkısı ile bilginin yayılması ve kullanımında da avantaj sağlayacaktır.
Bilgi, değer yaratma özelliğinden dolayı rekabet avantajı oluşturur. Sığır yetiştiriciliği de en fazla bilgiye ihtiyaç duyulan üretim sektörüdür. Sığır yetiştiriciliği, birçok işlemin doğru yapılması ile doğru sonucu verebilen bir fabrika gibi çalışır. Ancak, fabrikanın aksine sığırcılıkta herkes her gün birçok iş yaparak et, süt, buzağı üretilmesine katkı sağlar. O nedenle hayvancılıkta çalışanların çok şeyi bilmesi ve acil durumlara hazırlıklı olması gerekir. Bilgi üretildikçe ve kullanıldıkça etkisini gösterecektir. Üretimde kayıpların önlemesi ve verimlik artışı, bu alanda çalışan herkesi fazlasıyla mutlu edecektir. 21. yüzyıl da başarı para, sermaye ya da teknoloji değil; bilgi ve hatta doğru doğru yer ve zamanda doğru kullanılan bilgidir. Çünklü toplumun kalkınmasına katkı sağlayacak bilginin yayılması, kullanılması ile iç kaynaklarla Türkiye ihtiyaçları karşılanabilir.