#smrgSAHAF Şiir Konuşması: Bütün Yazıları -

Stok Kodu:
1199127953
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
372 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1992
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199127953
513652
Şiir Konuşması: Bütün Yazıları -
Şiir Konuşması: Bütün Yazıları - #smrgSAHAF
0.00
Biz sanatın yaşama ile ilgisini hiçbir zaman kuramadık. Romanın, trende, vapurda hoş vakit geçirmek için okunabileceğini, resmin yapı sanatının bir parçası olduğunu kestiremedik. Sanata hep havada anlamlar verdik. Sanatın, taze balık yemek, iyi süt içmek gibi bir ihtiyaçtan doğduğunu kavrayamadık. Güzel sanatlarla öteki sanatlar arasında dağ gibi ayrımlar olduğunu sandık. Halbuki konserveciliğin nasıl işçisi, fabrikası, alıcısı, satıcısı, tüccarı, müşterisi, pazarı varsa, sanatın da sanatçısı, dükkancısı, toptancısı, yarıcısı, müşterisi, pazarı var. Batıda bütün sanatlar birer endüstri haline geldi. Bu arada bir güzel sanatlar endüstrisi de kuruldu. Biz memleketimizde böyle bir düzen kurmaya özenmedik. Hala da özenemiyoruz. Özenseydik Batıdan romanı alırken beraberinde okuma yazmayı da getirmeye çalışırdık. Halk ki sanatın müşterisidir, onu eğitmekten söz açmak, bugün bile suç sayılıyor. Peki, ne yapmalı? Her şeye yeniden başlamalı. Edebiyatçı olarak uyanık, bilgili, hiç olmazsa bir politikacı kadar cesaretli olmak zorundayız. Sanat eserinin sürümüne, gelişimine set çeken kanunların kalkmasını sanat derneklerimiz istemeli. İktidar hükümetlerinin Milli Eğitim politikası bizi en az bir şiir, bir roman kadar ilgilendirmeli. (1956) - Arka Kapak
Biz sanatın yaşama ile ilgisini hiçbir zaman kuramadık. Romanın, trende, vapurda hoş vakit geçirmek için okunabileceğini, resmin yapı sanatının bir parçası olduğunu kestiremedik. Sanata hep havada anlamlar verdik. Sanatın, taze balık yemek, iyi süt içmek gibi bir ihtiyaçtan doğduğunu kavrayamadık. Güzel sanatlarla öteki sanatlar arasında dağ gibi ayrımlar olduğunu sandık. Halbuki konserveciliğin nasıl işçisi, fabrikası, alıcısı, satıcısı, tüccarı, müşterisi, pazarı varsa, sanatın da sanatçısı, dükkancısı, toptancısı, yarıcısı, müşterisi, pazarı var. Batıda bütün sanatlar birer endüstri haline geldi. Bu arada bir güzel sanatlar endüstrisi de kuruldu. Biz memleketimizde böyle bir düzen kurmaya özenmedik. Hala da özenemiyoruz. Özenseydik Batıdan romanı alırken beraberinde okuma yazmayı da getirmeye çalışırdık. Halk ki sanatın müşterisidir, onu eğitmekten söz açmak, bugün bile suç sayılıyor. Peki, ne yapmalı? Her şeye yeniden başlamalı. Edebiyatçı olarak uyanık, bilgili, hiç olmazsa bir politikacı kadar cesaretli olmak zorundayız. Sanat eserinin sürümüne, gelişimine set çeken kanunların kalkmasını sanat derneklerimiz istemeli. İktidar hükümetlerinin Milli Eğitim politikası bizi en az bir şiir, bir roman kadar ilgilendirmeli. (1956) - Arka Kapak
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat