Refik Durbaş, Şiirin Gizli Tarihi'nde şiir gibi yaşayanların mahrem tarihlerini anlatıyor. Bizleri hayatın gerçekten büyülü olduğuna inandıran söz peygamberlerini… Onların aşklarını, dostluklarını, yüzünüze bir gülümseme nakşedecek öykülerini…
Sözün hükmünün henüz yitmediği, şiirin “gül kuruttuğu” zamanlar…
“Nazım Hikmet'in affı için annesi Celile Hanım, bir imza kampanyası açmış, Galata Köprüsü üzerinde imza toplamaktadır.
Birlikte içki içtikleri bir gecebaşını Vala Nureddin'in göğsüne yaslayıp “Nâzımcığım hapiste” diye gözyaşı döken Yahya Kemal ise bir zamanlar sevip evlenmeye karar verdiği ve artık gözleri görmeyen Celile Hanım'ın önünden geçecek ve Nâzım Hikmet'in affı için imzasını vermeyecektir.”
Refik Durbaş, Şiirin Gizli Tarihi'nde şiir gibi yaşayanların mahrem tarihlerini anlatıyor. Bizleri hayatın gerçekten büyülü olduğuna inandıran söz peygamberlerini… Onların aşklarını, dostluklarını, yüzünüze bir gülümseme nakşedecek öykülerini…
Sözün hükmünün henüz yitmediği, şiirin “gül kuruttuğu” zamanlar…
“Nazım Hikmet'in affı için annesi Celile Hanım, bir imza kampanyası açmış, Galata Köprüsü üzerinde imza toplamaktadır.
Birlikte içki içtikleri bir gecebaşını Vala Nureddin'in göğsüne yaslayıp “Nâzımcığım hapiste” diye gözyaşı döken Yahya Kemal ise bir zamanlar sevip evlenmeye karar verdiği ve artık gözleri görmeyen Celile Hanım'ın önünden geçecek ve Nâzım Hikmet'in affı için imzasını vermeyecektir.”