Bir düşünürün şiirlerini ve şiir hakkındaki felsefesini barındıran bu eser, Türk düşüncesi ve edebiyatı için yeni ve özgün bir alan açmakta. Düşünce ve edebiyat tarihimizde şair mütefekkirler ve mütefekkir şairler bulunmakla beraber, şiirini, poetikasını ve şiir üzerine felsefesini aynı eserde toplayan, şiirle felsefe yapan, felsefeyle şiir yazan örnekler oldukça nadirdir.
Elinizdeki bu eser, bir yandan Ahmet İnam'ın dil ile kurduğu sıcak ve samimi ilişkinin etik ve estetik boyutlarını, bir yandan da her şair ve düşünürün kendi kültürel ve tarihsel geleneğine dayanma ihtiyacı olduğunu gözler önüne seriyor.
Dil, kültür ve düşünce bir araya gelince, tadına doyum olmayan bir şiire dönüşüyor. Şiirle düşünebilenlere, düşünmeyi zevk edinenlere de şiirin ve felsefenin buluşmasına tanıklık etmek kalıyor.
Bir düşünürün şiirlerini ve şiir hakkındaki felsefesini barındıran bu eser, Türk düşüncesi ve edebiyatı için yeni ve özgün bir alan açmakta. Düşünce ve edebiyat tarihimizde şair mütefekkirler ve mütefekkir şairler bulunmakla beraber, şiirini, poetikasını ve şiir üzerine felsefesini aynı eserde toplayan, şiirle felsefe yapan, felsefeyle şiir yazan örnekler oldukça nadirdir.
Elinizdeki bu eser, bir yandan Ahmet İnam'ın dil ile kurduğu sıcak ve samimi ilişkinin etik ve estetik boyutlarını, bir yandan da her şair ve düşünürün kendi kültürel ve tarihsel geleneğine dayanma ihtiyacı olduğunu gözler önüne seriyor.
Dil, kültür ve düşünce bir araya gelince, tadına doyum olmayan bir şiire dönüşüyor. Şiirle düşünebilenlere, düşünmeyi zevk edinenlere de şiirin ve felsefenin buluşmasına tanıklık etmek kalıyor.