#smrgKİTABEVİ Şili 1970 – 1973 Dünyayı Sarsan Bin Gün - 2023
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6053146674
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Katkı:
Barış Özdemir
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
16x23
Sayfa Sayısı:
336
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Çeviren:
Emirhan Oğuz
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Chili 1970-1973 Mille Jours Ebranlerent Le Monde
Kategori:
indirimli
220,50
Havale/EFT ile:
213,89
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199219695
606342
https://www.simurgkitabevi.com/sili-1970-1973-dunyayi-sarsan-bin-gun-2023
Şili 1970 – 1973 Dünyayı Sarsan Bin Gün - 2023 #smrgKİTABEVİ
220.50
Fransız sosyolog Franck Gaudichaud'nun 1970'lerin başında Şili'de üç yıl süren Halk Birliği (Unitad Popular) dönemini “tarihi tersinden yazmak” yaklaşımı ışığında irdelediği Dünyayı Sarsan Bin Gün, 20. yüzyıl devrim deneyiminin “kayıp hazine”lerinden birini birçok bilinmeyen yönüyle yeniden gün ışığına çıkarıyor. Sekiz yüz sayfayı aşan doktora tezinden kalkarak kaleme alınan bu çalışma, Şili siyasî deneyiminin içerdiği çok yönlü düşünce yoğunluğunu ve karmaşık mücadele süreçlerini akademik söylem düzeninden ötelere taşıyarak açık sözlü, yenileyici, nesnel ama adanmış bir kavramsal tarih yazımının “militan” yaklaşımıyla okura aktarıyor.
Gaudichaud, “Üçüncü Dünya” solunun farklı siyasî kesimlerince kullanılan gelenekçi kuram çerçevelerine sıkışmayarak, “Şili'ye özgü sosyalizm yolu” diye bilinen bu kendine özgü “kolektif devrimci süreci” resmî olarak iktidarda olan Halk Birliği'nin sosyalizme geçiş uygulamalarıyla bağıntılı ama ondan farklı olarak ortaya çıkan ya da yeniden biçim bulan “Kurucu Halk İktidarı” kavramı ekseninde takip ediyor. “Sanayi Kordonları”, “Komünal Kumandalar”, “işçi katılımı”, “doğrudan halk tedariği”, “işçi denetimi” bu büyük deneyimin kolektif boyutunu yeniden canlandıran olgulardan sadece birkaçıdır.
Gaudichaud, muazzam bir yazılı kaynaklar okyanusu ile yıllara yayılan meşakkatli sözlü tarih araştırmalarını, siyaset bilimiyle sosyolojiyi ve çağdaş tarih yazımının kavramsal birikimini birleştiren özgün eleştirel yaklaşımıyla bu bin gün boyunca gerçekleşen çok bileşenli toplumsal hareketlerin ve işçi mücadelelerinin gerçek bir panoramasını çiziyor. Şili devrimci hareketinin dinamiklerini, partili siyasî yapıların süreç boyunca izledikleri “merkezci” siyaset tarzlarının eleştirisinden kaçınmadan, “aşağıdan devrim” pers-pektifinden görerek yeniden inşa ediyor. Şili solunun tartışmalarını, pratiğini ve stratejilerini irdelerken geleneksel siyaset merkezleri ve yeni toplumsal hareketler, parti örgütleri ve sendikalar, hükümetin “yukarıdan” kurumsal dönüşüm ısrarı ve pratikte onun programını “aşağıdan devrim” basıncıyla aşan toplumsal militantizm arasındaki karmaşık, bazen de gerilimli ilişkileri inceliyor.
Elli yıl önce halk oyuyla seçilmiş sosyalist bir iktidarı on binlerce emekçinin katledilmesi pahasına ortadan kaldıran ve Şili'yi günümüz küresel liberal ekonomisinin vahşi zafer yolu için tarihsel bir de-ney laboratuvarına dönüştürecek faşist darbeye yol açan “gerçek” olayların yeniden yorumlanmasına imkân sunan devasa bir fresk.
Gaudichaud, “Üçüncü Dünya” solunun farklı siyasî kesimlerince kullanılan gelenekçi kuram çerçevelerine sıkışmayarak, “Şili'ye özgü sosyalizm yolu” diye bilinen bu kendine özgü “kolektif devrimci süreci” resmî olarak iktidarda olan Halk Birliği'nin sosyalizme geçiş uygulamalarıyla bağıntılı ama ondan farklı olarak ortaya çıkan ya da yeniden biçim bulan “Kurucu Halk İktidarı” kavramı ekseninde takip ediyor. “Sanayi Kordonları”, “Komünal Kumandalar”, “işçi katılımı”, “doğrudan halk tedariği”, “işçi denetimi” bu büyük deneyimin kolektif boyutunu yeniden canlandıran olgulardan sadece birkaçıdır.
Gaudichaud, muazzam bir yazılı kaynaklar okyanusu ile yıllara yayılan meşakkatli sözlü tarih araştırmalarını, siyaset bilimiyle sosyolojiyi ve çağdaş tarih yazımının kavramsal birikimini birleştiren özgün eleştirel yaklaşımıyla bu bin gün boyunca gerçekleşen çok bileşenli toplumsal hareketlerin ve işçi mücadelelerinin gerçek bir panoramasını çiziyor. Şili devrimci hareketinin dinamiklerini, partili siyasî yapıların süreç boyunca izledikleri “merkezci” siyaset tarzlarının eleştirisinden kaçınmadan, “aşağıdan devrim” pers-pektifinden görerek yeniden inşa ediyor. Şili solunun tartışmalarını, pratiğini ve stratejilerini irdelerken geleneksel siyaset merkezleri ve yeni toplumsal hareketler, parti örgütleri ve sendikalar, hükümetin “yukarıdan” kurumsal dönüşüm ısrarı ve pratikte onun programını “aşağıdan devrim” basıncıyla aşan toplumsal militantizm arasındaki karmaşık, bazen de gerilimli ilişkileri inceliyor.
Elli yıl önce halk oyuyla seçilmiş sosyalist bir iktidarı on binlerce emekçinin katledilmesi pahasına ortadan kaldıran ve Şili'yi günümüz küresel liberal ekonomisinin vahşi zafer yolu için tarihsel bir de-ney laboratuvarına dönüştürecek faşist darbeye yol açan “gerçek” olayların yeniden yorumlanmasına imkân sunan devasa bir fresk.
Fransız sosyolog Franck Gaudichaud'nun 1970'lerin başında Şili'de üç yıl süren Halk Birliği (Unitad Popular) dönemini “tarihi tersinden yazmak” yaklaşımı ışığında irdelediği Dünyayı Sarsan Bin Gün, 20. yüzyıl devrim deneyiminin “kayıp hazine”lerinden birini birçok bilinmeyen yönüyle yeniden gün ışığına çıkarıyor. Sekiz yüz sayfayı aşan doktora tezinden kalkarak kaleme alınan bu çalışma, Şili siyasî deneyiminin içerdiği çok yönlü düşünce yoğunluğunu ve karmaşık mücadele süreçlerini akademik söylem düzeninden ötelere taşıyarak açık sözlü, yenileyici, nesnel ama adanmış bir kavramsal tarih yazımının “militan” yaklaşımıyla okura aktarıyor.
Gaudichaud, “Üçüncü Dünya” solunun farklı siyasî kesimlerince kullanılan gelenekçi kuram çerçevelerine sıkışmayarak, “Şili'ye özgü sosyalizm yolu” diye bilinen bu kendine özgü “kolektif devrimci süreci” resmî olarak iktidarda olan Halk Birliği'nin sosyalizme geçiş uygulamalarıyla bağıntılı ama ondan farklı olarak ortaya çıkan ya da yeniden biçim bulan “Kurucu Halk İktidarı” kavramı ekseninde takip ediyor. “Sanayi Kordonları”, “Komünal Kumandalar”, “işçi katılımı”, “doğrudan halk tedariği”, “işçi denetimi” bu büyük deneyimin kolektif boyutunu yeniden canlandıran olgulardan sadece birkaçıdır.
Gaudichaud, muazzam bir yazılı kaynaklar okyanusu ile yıllara yayılan meşakkatli sözlü tarih araştırmalarını, siyaset bilimiyle sosyolojiyi ve çağdaş tarih yazımının kavramsal birikimini birleştiren özgün eleştirel yaklaşımıyla bu bin gün boyunca gerçekleşen çok bileşenli toplumsal hareketlerin ve işçi mücadelelerinin gerçek bir panoramasını çiziyor. Şili devrimci hareketinin dinamiklerini, partili siyasî yapıların süreç boyunca izledikleri “merkezci” siyaset tarzlarının eleştirisinden kaçınmadan, “aşağıdan devrim” pers-pektifinden görerek yeniden inşa ediyor. Şili solunun tartışmalarını, pratiğini ve stratejilerini irdelerken geleneksel siyaset merkezleri ve yeni toplumsal hareketler, parti örgütleri ve sendikalar, hükümetin “yukarıdan” kurumsal dönüşüm ısrarı ve pratikte onun programını “aşağıdan devrim” basıncıyla aşan toplumsal militantizm arasındaki karmaşık, bazen de gerilimli ilişkileri inceliyor.
Elli yıl önce halk oyuyla seçilmiş sosyalist bir iktidarı on binlerce emekçinin katledilmesi pahasına ortadan kaldıran ve Şili'yi günümüz küresel liberal ekonomisinin vahşi zafer yolu için tarihsel bir de-ney laboratuvarına dönüştürecek faşist darbeye yol açan “gerçek” olayların yeniden yorumlanmasına imkân sunan devasa bir fresk.
Gaudichaud, “Üçüncü Dünya” solunun farklı siyasî kesimlerince kullanılan gelenekçi kuram çerçevelerine sıkışmayarak, “Şili'ye özgü sosyalizm yolu” diye bilinen bu kendine özgü “kolektif devrimci süreci” resmî olarak iktidarda olan Halk Birliği'nin sosyalizme geçiş uygulamalarıyla bağıntılı ama ondan farklı olarak ortaya çıkan ya da yeniden biçim bulan “Kurucu Halk İktidarı” kavramı ekseninde takip ediyor. “Sanayi Kordonları”, “Komünal Kumandalar”, “işçi katılımı”, “doğrudan halk tedariği”, “işçi denetimi” bu büyük deneyimin kolektif boyutunu yeniden canlandıran olgulardan sadece birkaçıdır.
Gaudichaud, muazzam bir yazılı kaynaklar okyanusu ile yıllara yayılan meşakkatli sözlü tarih araştırmalarını, siyaset bilimiyle sosyolojiyi ve çağdaş tarih yazımının kavramsal birikimini birleştiren özgün eleştirel yaklaşımıyla bu bin gün boyunca gerçekleşen çok bileşenli toplumsal hareketlerin ve işçi mücadelelerinin gerçek bir panoramasını çiziyor. Şili devrimci hareketinin dinamiklerini, partili siyasî yapıların süreç boyunca izledikleri “merkezci” siyaset tarzlarının eleştirisinden kaçınmadan, “aşağıdan devrim” pers-pektifinden görerek yeniden inşa ediyor. Şili solunun tartışmalarını, pratiğini ve stratejilerini irdelerken geleneksel siyaset merkezleri ve yeni toplumsal hareketler, parti örgütleri ve sendikalar, hükümetin “yukarıdan” kurumsal dönüşüm ısrarı ve pratikte onun programını “aşağıdan devrim” basıncıyla aşan toplumsal militantizm arasındaki karmaşık, bazen de gerilimli ilişkileri inceliyor.
Elli yıl önce halk oyuyla seçilmiş sosyalist bir iktidarı on binlerce emekçinin katledilmesi pahasına ortadan kaldıran ve Şili'yi günümüz küresel liberal ekonomisinin vahşi zafer yolu için tarihsel bir de-ney laboratuvarına dönüştürecek faşist darbeye yol açan “gerçek” olayların yeniden yorumlanmasına imkân sunan devasa bir fresk.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.