***
SAHAFLIK, SAHAF USTALARI VE SAHAF MÜDAVİMLERİ Muhterem misafirlerimiz cümleten hoş geldiniz. Bugün sahaflığın evrelerini anlatmaya çalışacağım. Osmanlı Devletinde sahaflık Kapalı Çarşı'da yapılırdı. Bugün hala orada sahaflar sokağı mevcuttur. Evliya Çelebi'ye göre sahaflar sokağında 50 dükkân ve 300 esnaf mevcuttu. Sahaflar esnafının etrafında hattatlar, müzehhipler, mücellitler ve birçok kitap sanatıyla ilgili zanaatkârlar ve ehli hiref vardı. Daha evveliyata gidecek olursak, İslam âleminde babası da sahaf olan, ölümü 1395 "Kitab-ül Fihrist" müellifi, İbnül Nedim sahaflık yapardı. İslam dünyasında sahafın ismi "varrak" veya "delil-ül kütüp"dü. Bu sahaflar müşterinin siparişini alır, diyelim ki o devrin en meşhur kitabı İbni Hişam'ın Siyer-i Nebi'sini konu alan kitabını, hattata yazdım, müzehhibe tezhib yaptırır, mücellite ciltlettikten sonra kitap imal olurdu. Bir nevi matbaanın yaptığı işi sahaf yapardı. Bu işlem Osmanlı devrinde de matbaanın kuruluşuna kadar hatta matbaanın kuruluşundan sonra da devam etmiştir. Hat sanatı bunun için Osmanlıda son noktasına ve en güzel yerlere gelmiştir. Bugünü ele alırsak sahaflık yine hat sanatı, yazma ve basma kitapçılıkla devam etmektedir. Efendim bendeniz mesleğe 1951'de Sahaflar Çarşısı'nda başladım. Size 56 senede hatırladığım eski sahaf ustalarını ve sahaf müdavimlerini anlatmaya çalışacağım. Bu ustalardan Nizamettin Aktuç, Raif Yelkenci, Hacı Muzaffer Özak, İsmail Dilmen, Adnan Türkmenoğlu, Mehmet Ertezcanlı ustalarımın hepsinden çok feyz aldım. Nizamettin Aktuç ustam ihtisas olarak yabancı dildeki kitaplara özellikle Türkiye ve Bizans tarihiyle ilgili kitaplara hâkimdi. Meşhur divan şairi Yenişehirli Avni'nin anne tarafından torunuydu. Kendisi mevleviydi ve eski kültüre hâkimdi. Ara sıra şarkılar söyler bizi neşelendirirdi. En sevdiği şarkı: "kaçma mecburumdan ey ahu vahşi ülfet et" bunu terennüm eder, Atatürk'ün en sevdiği parçalardan biri olduğunu söylerdi. Hacı Muzaffer Özak ustamdan Arapça, Osmanlıca kitapları öğrendim...- İbrahim Manav
Sunuş: İbrahim Manav.
Münadi: Murat Uncu.
30 Haziran 2007 Cumartesi, Kokteyl 15:00 - Müzayede 15: 30, Lion Hotel
***
SAHAFLIK, SAHAF USTALARI VE SAHAF MÜDAVİMLERİ Muhterem misafirlerimiz cümleten hoş geldiniz. Bugün sahaflığın evrelerini anlatmaya çalışacağım. Osmanlı Devletinde sahaflık Kapalı Çarşı'da yapılırdı. Bugün hala orada sahaflar sokağı mevcuttur. Evliya Çelebi'ye göre sahaflar sokağında 50 dükkân ve 300 esnaf mevcuttu. Sahaflar esnafının etrafında hattatlar, müzehhipler, mücellitler ve birçok kitap sanatıyla ilgili zanaatkârlar ve ehli hiref vardı. Daha evveliyata gidecek olursak, İslam âleminde babası da sahaf olan, ölümü 1395 "Kitab-ül Fihrist" müellifi, İbnül Nedim sahaflık yapardı. İslam dünyasında sahafın ismi "varrak" veya "delil-ül kütüp"dü. Bu sahaflar müşterinin siparişini alır, diyelim ki o devrin en meşhur kitabı İbni Hişam'ın Siyer-i Nebi'sini konu alan kitabını, hattata yazdım, müzehhibe tezhib yaptırır, mücellite ciltlettikten sonra kitap imal olurdu. Bir nevi matbaanın yaptığı işi sahaf yapardı. Bu işlem Osmanlı devrinde de matbaanın kuruluşuna kadar hatta matbaanın kuruluşundan sonra da devam etmiştir. Hat sanatı bunun için Osmanlıda son noktasına ve en güzel yerlere gelmiştir. Bugünü ele alırsak sahaflık yine hat sanatı, yazma ve basma kitapçılıkla devam etmektedir. Efendim bendeniz mesleğe 1951'de Sahaflar Çarşısı'nda başladım. Size 56 senede hatırladığım eski sahaf ustalarını ve sahaf müdavimlerini anlatmaya çalışacağım. Bu ustalardan Nizamettin Aktuç, Raif Yelkenci, Hacı Muzaffer Özak, İsmail Dilmen, Adnan Türkmenoğlu, Mehmet Ertezcanlı ustalarımın hepsinden çok feyz aldım. Nizamettin Aktuç ustam ihtisas olarak yabancı dildeki kitaplara özellikle Türkiye ve Bizans tarihiyle ilgili kitaplara hâkimdi. Meşhur divan şairi Yenişehirli Avni'nin anne tarafından torunuydu. Kendisi mevleviydi ve eski kültüre hâkimdi. Ara sıra şarkılar söyler bizi neşelendirirdi. En sevdiği şarkı: "kaçma mecburumdan ey ahu vahşi ülfet et" bunu terennüm eder, Atatürk'ün en sevdiği parçalardan biri olduğunu söylerdi. Hacı Muzaffer Özak ustamdan Arapça, Osmanlıca kitapları öğrendim...- İbrahim Manav
Sunuş: İbrahim Manav.
Münadi: Murat Uncu.
30 Haziran 2007 Cumartesi, Kokteyl 15:00 - Müzayede 15: 30, Lion Hotel