"Ketencioğlu" lakabı ile anılan Hacı Yakup Efendi de, ataları gibi denizcilikte ustadır ve takalarının yanı sıra zamanla üç direkli büyük bir gulete de sahip olur. Karadeniz limanları arasında ticaret yapan Hacı Yakup Efendi, ailesinin genişlemesi nedeniyle İstanbul'a taşınmaya karar verir. Ketencioğlu ailesi, 93 Harbi (1877 Rus Savaşı) sırasında yaşanan büyük göçte Rize'den ayrılan aileler arasında yer alır. Geldikleri yer Sarıyer'in, Rum nüfusu hayli çok olan Rumelifeneri köyüdür. Ketencioğlu ailesini Rize'den kalabalık birkaç aile daha takip eder ve onlar da Rumelifeneri'ne yerleşirler.
Rus Savaşı Trakya'da bütün şiddetiyle sürerken Harbiye Nezareti Levazımat-ı Umumiye Reisi İsmail Hakkı Bey savaşın sürdürülebilmesi için gerekli malzemelerin nakliyatının deniz yoluyla ve takalarla yapılmasına karar verir. Bu iş için en uygun isim denizcilerin saygı duyduğu, güvenilir bir kişi olan "Takalar Reisi" Ketencioğlu Hacı Yakup Ağa'dır...
Yaşı 80'i çoktan geçmiş olan Hacı Yakup Ağa, yakın çevresindekilerle örgütlediği nakliyat işinde birçok başarıya imza atar. Dört oğluyla birlikte malını, canını Türk ordusunun zaferi uğrunda feda eder. Kurtuluş Savaşı sırasında da büyük yararlılıklar gösteren, hatta takalarıyla birlikte denizaltı bile kovalayan Hacı Yakup Ağa ve arkadaşları adeta bir destan yazarlar... Savaş sonrasında yaşadıkları mahalledeki Rum kızı Aspasia'ya âşık olan ve birlikte kaçan oğlu Mehmet Efendi'yi de her şeyi göze alarak koruyan ve onların evlenmesini sağlayan da yine Hacı Yakup Ağa'dır...
İbrahim Balcı'nın belge değerindeki eski Türkçe "görev emirleri"ne de yer verdiği roman tadındaki bu incelemesi, Kurtuluş Savaşı'nın bütün isimsiz kahramanlarına bir saygı duruşu niteliğinde. (Arka kapaktan)
"Ketencioğlu" lakabı ile anılan Hacı Yakup Efendi de, ataları gibi denizcilikte ustadır ve takalarının yanı sıra zamanla üç direkli büyük bir gulete de sahip olur. Karadeniz limanları arasında ticaret yapan Hacı Yakup Efendi, ailesinin genişlemesi nedeniyle İstanbul'a taşınmaya karar verir. Ketencioğlu ailesi, 93 Harbi (1877 Rus Savaşı) sırasında yaşanan büyük göçte Rize'den ayrılan aileler arasında yer alır. Geldikleri yer Sarıyer'in, Rum nüfusu hayli çok olan Rumelifeneri köyüdür. Ketencioğlu ailesini Rize'den kalabalık birkaç aile daha takip eder ve onlar da Rumelifeneri'ne yerleşirler.
Rus Savaşı Trakya'da bütün şiddetiyle sürerken Harbiye Nezareti Levazımat-ı Umumiye Reisi İsmail Hakkı Bey savaşın sürdürülebilmesi için gerekli malzemelerin nakliyatının deniz yoluyla ve takalarla yapılmasına karar verir. Bu iş için en uygun isim denizcilerin saygı duyduğu, güvenilir bir kişi olan "Takalar Reisi" Ketencioğlu Hacı Yakup Ağa'dır...
Yaşı 80'i çoktan geçmiş olan Hacı Yakup Ağa, yakın çevresindekilerle örgütlediği nakliyat işinde birçok başarıya imza atar. Dört oğluyla birlikte malını, canını Türk ordusunun zaferi uğrunda feda eder. Kurtuluş Savaşı sırasında da büyük yararlılıklar gösteren, hatta takalarıyla birlikte denizaltı bile kovalayan Hacı Yakup Ağa ve arkadaşları adeta bir destan yazarlar... Savaş sonrasında yaşadıkları mahalledeki Rum kızı Aspasia'ya âşık olan ve birlikte kaçan oğlu Mehmet Efendi'yi de her şeyi göze alarak koruyan ve onların evlenmesini sağlayan da yine Hacı Yakup Ağa'dır...
İbrahim Balcı'nın belge değerindeki eski Türkçe "görev emirleri"ne de yer verdiği roman tadındaki bu incelemesi, Kurtuluş Savaşı'nın bütün isimsiz kahramanlarına bir saygı duruşu niteliğinde. (Arka kapaktan)