#smrgKİTABEVİ Sınırları Aşan Dervişler Bektaşiliğin Kültürel İlişkileri 1826 - 1925 - 2023
Editör:
Tanıl Bora
Kapak Tasarım:
Suat Aysu
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Kapak Görseli:
George E. White, Piri Baba'nın ailesiyle birlikte Merzifon'da, 1908 (White, The Shia Turks, s. 226).
Basıldığı Matbaa:
Ayhan Matbaası
Dizi Adı:
Tarih - 177
ISBN-10:
9750535284
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Katkı:
Hüsnü Abbas, Yağmur Yıldırımay Bayrakçı, Berkay Üzüm, Mehmet Atala
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
400
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Çeviren:
Emre Adıyaman
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Grenzen überschreitende Derwische.
Kulturbeziehungen des Bektaschi-Ordens 1826–1925
Kategori:
indirimli
255,60
Havale/EFT ile:
247,93
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199214698
601253
https://www.simurgkitabevi.com/sinirlari-asan-dervisler-bektasiligin-kulturel-iliskileri-1826-1925-2023
Sınırları Aşan Dervişler Bektaşiliğin Kültürel İlişkileri 1826 - 1925 - 2023 #smrgKİTABEVİ
255.60
Sınırları Aşan Dervişler, 1826-1925 yılları arasında, aslında bütün Osmanlı tarikatlarının büyük bir dönüşümden geçtiği bir kesitte, Bektaşiliğin gelişme seyrini inceliyor.
Osmanlı'daki muteber ve ayrıcalıklı konumunu büyük ölçüde Nakşibendiliğe bırakarak tasfiye edilen Bektaşilik, buna nasıl tepki verdi?
Arnavutluk, Bektaşiligˆin yeni merkezi olarak nasıl öne çıktı?
Balkanlar'da yeni bir canlanma yaşayan Bektaşilik, hem kendi geleneğiyle, hem Osmanlı'daki dinî kültürleriyle, hem Batı kültürleriyle nasıl bir etkileşime girdi?
“Liberal ve hoşgörülü” bir inanç geleneği olarak baskılanmasının oryantalist bir simge haline gelmesi, nasıl gerçekleşti?
Cem Kara, 2022'de Annemarie Schimmel Ödülü'ne ve 2018 yılında merkezi Münih'te bulunan Güneydoğu Avrupa Araştırmaları Merkezi'nin en başarılı tez ödülüne layık görülen çalışmasında, bu sorulara rengarenk bir resimle cevap getiriyor.
“Bektaşilik 19. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına kadar çeşitli inanç kültürlerinin bir izdüşümü işlevini görmüştür: Sünni Ulema, Bektaşiliği ‘hakiki' İslâm'ın karşıtı, Türk milliyetçileri onu aslen Türk kültürünün bir parçası ve Batılı Masonlar ve Hıristiyan gruplarıysa Bektaşiliği özünde kendilerinin Şark'taki akraba bir kültürü olarak görmüştür. (...)
Mevleviler, Melamiler veya Kızılbaş Alevileri için de farklı gruplarla ilişkileri dahilinde benzer şeyler söylenebilir, ancak bu denli çok çeşitli gruplarca bu denli çok yönlü bir şekilde tezahür eden başka bir inanç kültürüne pek nadir rastlanır.” - Cem Kara
Osmanlı'daki muteber ve ayrıcalıklı konumunu büyük ölçüde Nakşibendiliğe bırakarak tasfiye edilen Bektaşilik, buna nasıl tepki verdi?
Arnavutluk, Bektaşiligˆin yeni merkezi olarak nasıl öne çıktı?
Balkanlar'da yeni bir canlanma yaşayan Bektaşilik, hem kendi geleneğiyle, hem Osmanlı'daki dinî kültürleriyle, hem Batı kültürleriyle nasıl bir etkileşime girdi?
“Liberal ve hoşgörülü” bir inanç geleneği olarak baskılanmasının oryantalist bir simge haline gelmesi, nasıl gerçekleşti?
Cem Kara, 2022'de Annemarie Schimmel Ödülü'ne ve 2018 yılında merkezi Münih'te bulunan Güneydoğu Avrupa Araştırmaları Merkezi'nin en başarılı tez ödülüne layık görülen çalışmasında, bu sorulara rengarenk bir resimle cevap getiriyor.
“Bektaşilik 19. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına kadar çeşitli inanç kültürlerinin bir izdüşümü işlevini görmüştür: Sünni Ulema, Bektaşiliği ‘hakiki' İslâm'ın karşıtı, Türk milliyetçileri onu aslen Türk kültürünün bir parçası ve Batılı Masonlar ve Hıristiyan gruplarıysa Bektaşiliği özünde kendilerinin Şark'taki akraba bir kültürü olarak görmüştür. (...)
Mevleviler, Melamiler veya Kızılbaş Alevileri için de farklı gruplarla ilişkileri dahilinde benzer şeyler söylenebilir, ancak bu denli çok çeşitli gruplarca bu denli çok yönlü bir şekilde tezahür eden başka bir inanç kültürüne pek nadir rastlanır.” - Cem Kara
Sınırları Aşan Dervişler, 1826-1925 yılları arasında, aslında bütün Osmanlı tarikatlarının büyük bir dönüşümden geçtiği bir kesitte, Bektaşiliğin gelişme seyrini inceliyor.
Osmanlı'daki muteber ve ayrıcalıklı konumunu büyük ölçüde Nakşibendiliğe bırakarak tasfiye edilen Bektaşilik, buna nasıl tepki verdi?
Arnavutluk, Bektaşiligˆin yeni merkezi olarak nasıl öne çıktı?
Balkanlar'da yeni bir canlanma yaşayan Bektaşilik, hem kendi geleneğiyle, hem Osmanlı'daki dinî kültürleriyle, hem Batı kültürleriyle nasıl bir etkileşime girdi?
“Liberal ve hoşgörülü” bir inanç geleneği olarak baskılanmasının oryantalist bir simge haline gelmesi, nasıl gerçekleşti?
Cem Kara, 2022'de Annemarie Schimmel Ödülü'ne ve 2018 yılında merkezi Münih'te bulunan Güneydoğu Avrupa Araştırmaları Merkezi'nin en başarılı tez ödülüne layık görülen çalışmasında, bu sorulara rengarenk bir resimle cevap getiriyor.
“Bektaşilik 19. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına kadar çeşitli inanç kültürlerinin bir izdüşümü işlevini görmüştür: Sünni Ulema, Bektaşiliği ‘hakiki' İslâm'ın karşıtı, Türk milliyetçileri onu aslen Türk kültürünün bir parçası ve Batılı Masonlar ve Hıristiyan gruplarıysa Bektaşiliği özünde kendilerinin Şark'taki akraba bir kültürü olarak görmüştür. (...)
Mevleviler, Melamiler veya Kızılbaş Alevileri için de farklı gruplarla ilişkileri dahilinde benzer şeyler söylenebilir, ancak bu denli çok çeşitli gruplarca bu denli çok yönlü bir şekilde tezahür eden başka bir inanç kültürüne pek nadir rastlanır.” - Cem Kara
Osmanlı'daki muteber ve ayrıcalıklı konumunu büyük ölçüde Nakşibendiliğe bırakarak tasfiye edilen Bektaşilik, buna nasıl tepki verdi?
Arnavutluk, Bektaşiligˆin yeni merkezi olarak nasıl öne çıktı?
Balkanlar'da yeni bir canlanma yaşayan Bektaşilik, hem kendi geleneğiyle, hem Osmanlı'daki dinî kültürleriyle, hem Batı kültürleriyle nasıl bir etkileşime girdi?
“Liberal ve hoşgörülü” bir inanç geleneği olarak baskılanmasının oryantalist bir simge haline gelmesi, nasıl gerçekleşti?
Cem Kara, 2022'de Annemarie Schimmel Ödülü'ne ve 2018 yılında merkezi Münih'te bulunan Güneydoğu Avrupa Araştırmaları Merkezi'nin en başarılı tez ödülüne layık görülen çalışmasında, bu sorulara rengarenk bir resimle cevap getiriyor.
“Bektaşilik 19. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına kadar çeşitli inanç kültürlerinin bir izdüşümü işlevini görmüştür: Sünni Ulema, Bektaşiliği ‘hakiki' İslâm'ın karşıtı, Türk milliyetçileri onu aslen Türk kültürünün bir parçası ve Batılı Masonlar ve Hıristiyan gruplarıysa Bektaşiliği özünde kendilerinin Şark'taki akraba bir kültürü olarak görmüştür. (...)
Mevleviler, Melamiler veya Kızılbaş Alevileri için de farklı gruplarla ilişkileri dahilinde benzer şeyler söylenebilir, ancak bu denli çok çeşitli gruplarca bu denli çok yönlü bir şekilde tezahür eden başka bir inanç kültürüne pek nadir rastlanır.” - Cem Kara
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.