#smrgKİTABEVİ Şino Maroşe - Maraş'ın Çığlığı - 2024
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6259447711
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
292
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
97,50
Havale/EFT ile:
94,58
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199223953
610244
https://www.simurgkitabevi.com/sino-marose-marasin-cigligi-2024
Şino Maroşe - Maraş'ın Çığlığı - 2024 #smrgKİTABEVİ
97.50
Bilindiği gibi, geçmişte halk şiiri yazılmak için değil, söylenmek için üretilirdi. Yaratanı veya aktaranı tarafından yazıya geçirildiğinde yitip gitmekten kurtulur, yazıya geçirilmezse süreç içerisinde kaybolup giderdi. Anonim halk ürünlerinin yani folklor ürünlerinin bu acılı durumu dolayısıyladır ki bu ürünler sürekli olarak egemen/başat kültürlerce gasp edilmiş ve ipotek altına alınmıştır…
Özellikle yazılı ve sözlü Kürt halk edebiyatı ürünlerine izin verilmeyen ve sözlü ürünlerin yazılı edebiyata dönüştürülmediği bir ortamda; önemli Kürt motifleri yansıtan Türkçe sözlü ağıt ve türküleri yine büyük bir önem taşımaktadır. Çünkü başta dağ, yayla, pınarlar, tarlalar, ormanlar, koyun ve at sürüleri gibi ortak değerler olmak üzere yöreye özgü çeşitli nesneler ile toplumda cereyan eden çeşitli acı ve trajik olaylar, bu halk yaratmalarının düşünsel dokusunu oluşturmaktadır.
Kürtlerin sözlü ve yazılı edebiyatı yasaklanmasaydı, kim bilir Kürtlerin de gerek kendileri gerekse komşuları üstüne yaktığı daha nice türküler ve ağıtlar bugünlere kalacaktı… Buna rağmen, bugün bile halk toprağı işlenerek yapılacak bir derleme, kim bilir daha nice ürünleri ortaya çıkaracaktır. - Mehmet Bayrak
Özellikle yazılı ve sözlü Kürt halk edebiyatı ürünlerine izin verilmeyen ve sözlü ürünlerin yazılı edebiyata dönüştürülmediği bir ortamda; önemli Kürt motifleri yansıtan Türkçe sözlü ağıt ve türküleri yine büyük bir önem taşımaktadır. Çünkü başta dağ, yayla, pınarlar, tarlalar, ormanlar, koyun ve at sürüleri gibi ortak değerler olmak üzere yöreye özgü çeşitli nesneler ile toplumda cereyan eden çeşitli acı ve trajik olaylar, bu halk yaratmalarının düşünsel dokusunu oluşturmaktadır.
Kürtlerin sözlü ve yazılı edebiyatı yasaklanmasaydı, kim bilir Kürtlerin de gerek kendileri gerekse komşuları üstüne yaktığı daha nice türküler ve ağıtlar bugünlere kalacaktı… Buna rağmen, bugün bile halk toprağı işlenerek yapılacak bir derleme, kim bilir daha nice ürünleri ortaya çıkaracaktır. - Mehmet Bayrak
Bilindiği gibi, geçmişte halk şiiri yazılmak için değil, söylenmek için üretilirdi. Yaratanı veya aktaranı tarafından yazıya geçirildiğinde yitip gitmekten kurtulur, yazıya geçirilmezse süreç içerisinde kaybolup giderdi. Anonim halk ürünlerinin yani folklor ürünlerinin bu acılı durumu dolayısıyladır ki bu ürünler sürekli olarak egemen/başat kültürlerce gasp edilmiş ve ipotek altına alınmıştır…
Özellikle yazılı ve sözlü Kürt halk edebiyatı ürünlerine izin verilmeyen ve sözlü ürünlerin yazılı edebiyata dönüştürülmediği bir ortamda; önemli Kürt motifleri yansıtan Türkçe sözlü ağıt ve türküleri yine büyük bir önem taşımaktadır. Çünkü başta dağ, yayla, pınarlar, tarlalar, ormanlar, koyun ve at sürüleri gibi ortak değerler olmak üzere yöreye özgü çeşitli nesneler ile toplumda cereyan eden çeşitli acı ve trajik olaylar, bu halk yaratmalarının düşünsel dokusunu oluşturmaktadır.
Kürtlerin sözlü ve yazılı edebiyatı yasaklanmasaydı, kim bilir Kürtlerin de gerek kendileri gerekse komşuları üstüne yaktığı daha nice türküler ve ağıtlar bugünlere kalacaktı… Buna rağmen, bugün bile halk toprağı işlenerek yapılacak bir derleme, kim bilir daha nice ürünleri ortaya çıkaracaktır. - Mehmet Bayrak
Özellikle yazılı ve sözlü Kürt halk edebiyatı ürünlerine izin verilmeyen ve sözlü ürünlerin yazılı edebiyata dönüştürülmediği bir ortamda; önemli Kürt motifleri yansıtan Türkçe sözlü ağıt ve türküleri yine büyük bir önem taşımaktadır. Çünkü başta dağ, yayla, pınarlar, tarlalar, ormanlar, koyun ve at sürüleri gibi ortak değerler olmak üzere yöreye özgü çeşitli nesneler ile toplumda cereyan eden çeşitli acı ve trajik olaylar, bu halk yaratmalarının düşünsel dokusunu oluşturmaktadır.
Kürtlerin sözlü ve yazılı edebiyatı yasaklanmasaydı, kim bilir Kürtlerin de gerek kendileri gerekse komşuları üstüne yaktığı daha nice türküler ve ağıtlar bugünlere kalacaktı… Buna rağmen, bugün bile halk toprağı işlenerek yapılacak bir derleme, kim bilir daha nice ürünleri ortaya çıkaracaktır. - Mehmet Bayrak
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.