"Ey benim sahibim ve yaratıcım Don Miguel! Siz de öleceksiniz, siz de.., geldiğiniz hiçliğe döneceksiniz! Tanrı, rüyasında sizi görmeğe nihayet verecek. İşte öleceksiniz, evet, ne kadar direnseniz öleceksiniz. Oleceksiniz, siz ve hikâyemi okuyanların hepsi, hepsi> hepsi. Hiçbiriniz kurtulamıyacaksınız! Hepiniz hayal yaratıklarısınız. Bunu size ben söylüyorum, ben Augusto Perez, sizin gibi bir hayal yaratığı, sizin gibi nivolesk olan ben!"
Zamanın esrar perdesini delenler için Donkişot'un, Cervantes'ten farkı yoktur. Don Miguel'e göre, sonrasızlık bakımından "Romanlar ve masallar, tarihten daha gerçektir." ve insanın asıl gerçek tarafı da olduğu şey değil, olmak istediği şeydir. Bu şey sanatçının yaratışı ile ebedîleşir.
Unamuno'nun gerilmiş yay gibi titriyen bir üslûbu vardır. Dediklerine inanmamak elden gelmez. Miskinlik ve uygunculuk, onun iki büyük düşmanı ise, endişe ve tereddüt de iki büyük dostu idi:
"Eserim... bütün tevekkül edenlerle savaşta... hedefim, onları endişeli ve tereddütlü yaşatmaktır," derdi.
Sis (Niebla), Unamuno'nun dilimize çevrilen ilk romanıdır. Behçet Necatigil, daha önce onun Lumbria Markisi ile bir iki hikâyesini de tercüme edip dergilerde yayımlanmıştı.
Memleketinde, İspanya'nin Dostoyevski'si denilen Unamuno'nun daha başka eserleri bilhassa Örnek Olacak Üç Hikâye ( 1920) ile Hayatın Uyandırdığı Facia Duygusu, dilimize çevrildiği takdirde, layık olduğu geniş ilgiyi bizim fikir ve sanat dünyamızda da bulacağı muhakkaktır.-Prof. Suut Kemal Yetkin (Önsözden)
"Ey benim sahibim ve yaratıcım Don Miguel! Siz de öleceksiniz, siz de.., geldiğiniz hiçliğe döneceksiniz! Tanrı, rüyasında sizi görmeğe nihayet verecek. İşte öleceksiniz, evet, ne kadar direnseniz öleceksiniz. Oleceksiniz, siz ve hikâyemi okuyanların hepsi, hepsi> hepsi. Hiçbiriniz kurtulamıyacaksınız! Hepiniz hayal yaratıklarısınız. Bunu size ben söylüyorum, ben Augusto Perez, sizin gibi bir hayal yaratığı, sizin gibi nivolesk olan ben!"
Zamanın esrar perdesini delenler için Donkişot'un, Cervantes'ten farkı yoktur. Don Miguel'e göre, sonrasızlık bakımından "Romanlar ve masallar, tarihten daha gerçektir." ve insanın asıl gerçek tarafı da olduğu şey değil, olmak istediği şeydir. Bu şey sanatçının yaratışı ile ebedîleşir.
Unamuno'nun gerilmiş yay gibi titriyen bir üslûbu vardır. Dediklerine inanmamak elden gelmez. Miskinlik ve uygunculuk, onun iki büyük düşmanı ise, endişe ve tereddüt de iki büyük dostu idi:
"Eserim... bütün tevekkül edenlerle savaşta... hedefim, onları endişeli ve tereddütlü yaşatmaktır," derdi.
Sis (Niebla), Unamuno'nun dilimize çevrilen ilk romanıdır. Behçet Necatigil, daha önce onun Lumbria Markisi ile bir iki hikâyesini de tercüme edip dergilerde yayımlanmıştı.
Memleketinde, İspanya'nin Dostoyevski'si denilen Unamuno'nun daha başka eserleri bilhassa Örnek Olacak Üç Hikâye ( 1920) ile Hayatın Uyandırdığı Facia Duygusu, dilimize çevrildiği takdirde, layık olduğu geniş ilgiyi bizim fikir ve sanat dünyamızda da bulacağı muhakkaktır.-Prof. Suut Kemal Yetkin (Önsözden)