“Görünüşteki anti-devletçi yanlarına karşın, sivil toplum söylemi, özünde devletçi, devletin alanını küçültmenin dışında, bu küçülmüş alanda devletin öz olarak dönüşmeden aynı kalmasını öngören bir söylemdir.
Sivil topluma göre devlet, çelişkilerin belli dengede ve uzlaşmada tutulduğu bir örgütlenmedir. Kapitalist toplumlardaki devlet-sivil toplum ayrılığı, olsa olsa ve ancak biçimsel demokrasiyi yaşatabilir.
Sivil toplum söylemi, siyasal sorunlar söz konusu olduğunda, ‘adacıklar'da üretilen teknik çözümlerin devlet nezdinde kabul edilebilir duruma getirilmesini önermektedir. Sivil toplum söyleminin, batı demokrasilerindeki krizin özel ideolojisi olduğunu söylemek mümkündür” -Metin Çulhaoğlu
“Görünüşteki anti-devletçi yanlarına karşın, sivil toplum söylemi, özünde devletçi, devletin alanını küçültmenin dışında, bu küçülmüş alanda devletin öz olarak dönüşmeden aynı kalmasını öngören bir söylemdir.
Sivil topluma göre devlet, çelişkilerin belli dengede ve uzlaşmada tutulduğu bir örgütlenmedir. Kapitalist toplumlardaki devlet-sivil toplum ayrılığı, olsa olsa ve ancak biçimsel demokrasiyi yaşatabilir.
Sivil toplum söylemi, siyasal sorunlar söz konusu olduğunda, ‘adacıklar'da üretilen teknik çözümlerin devlet nezdinde kabul edilebilir duruma getirilmesini önermektedir. Sivil toplum söyleminin, batı demokrasilerindeki krizin özel ideolojisi olduğunu söylemek mümkündür” -Metin Çulhaoğlu