#smrgSAHAF Siyah Beyaz Bir Öykü - 2001
Basıldığı Matbaa:
Oğlak Baskı Hizmetleri
Dizi Adı:
Edebiyat Hikaye Dizisi
ISBN-10:
9753293364
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
110 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2001
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199016010
402135
https://www.simurgkitabevi.com/siyah-beyaz-bir-oyku-2001
Siyah Beyaz Bir Öykü - 2001 #smrgSAHAF
0.00
Hapların, beni sırtımdan hançerledi. Gevşemenin yerini alan dehşet... Bilinmedik düşmanlarca gövdeme LSD zerkedilmişçesine sarsılıyorum. Peri masallarını anımsatan rahatlığın ardından gelen topuzlu iblis. Külhanbeyinin eline yaktırdığım topuz, saçlarını artık bir anakonda kudretiyle bedenime dolamış genç kadının elinde ritmik bir devinmeyle inip kalkıyor. Yüzümden ve gövdemden dökülen parçalar suda kan öbekleri yaratıyor, umutsuzca toplamaya çalışıyorum onları. Bacaklarım gövdemden ayrılmış, parçalanmış yüzüme dokunmak istiyorum, elime gelen tek şey bir göz, sağ elimde nasılsa kalmış iki parmağımın arasında acıyla debeleniyor, sanırım ölüyorum. (...) Şehir değişti, filmler değişti, yeni oyuncular geldi ama onlar başka bir dünyadan geldiler, ışıksız, sığ bir dünya. Kılık kıyafetler değişti sonra. Bol dökümlü pantolonlar, klasik takımlar, volanlı etekler, şık gece elbiseleri yok oldu birden. Kahverengi berbat takımlarla berduş gibi gezinen, saçları inek yalamış gibi maço adamlar, orospu kılıklı kadınlarla doldu Yeşilçam. Hangi birine özenecektim, kime öptürecektim dudaklarımı. Şimdilerde kapalı gişe oynayan filmler yapıyorlar. Acınası şeyler. Düşünebiliyor musunuz, bundan kırk elli yıl sonra, bu filmlerin böyle bir yerde ya da televizyon kanallarında merakla, özlemle bekleneceğini. Gişede kazanıyorlar ama tarihte yok olacaklar. Kimse oyuncuların mimiklerinden bir insanı yan, bir sıcaklık çıkartamayacak, anlamsızlık onların gündelik yaşantısı. İsteseler bile oynayamazlar. Onlara öyle uzak ki.
Artık hiç bulamadığımız, belki de asla bulamayacağımız günlerin hikayeleri... O günlere yaraşır bir yazı ustalığı ve duyarlığıyla... Ömer Ayhan'ın Siyah Beyaz Bir Öykü'sü aslında, o yılların bugünlere göre belki de daha renkli" olduğunun kanıtı hikayelerle örülü bir kitap...
Hapların, beni sırtımdan hançerledi. Gevşemenin yerini alan dehşet... Bilinmedik düşmanlarca gövdeme LSD zerkedilmişçesine sarsılıyorum. Peri masallarını anımsatan rahatlığın ardından gelen topuzlu iblis. Külhanbeyinin eline yaktırdığım topuz, saçlarını artık bir anakonda kudretiyle bedenime dolamış genç kadının elinde ritmik bir devinmeyle inip kalkıyor. Yüzümden ve gövdemden dökülen parçalar suda kan öbekleri yaratıyor, umutsuzca toplamaya çalışıyorum onları. Bacaklarım gövdemden ayrılmış, parçalanmış yüzüme dokunmak istiyorum, elime gelen tek şey bir göz, sağ elimde nasılsa kalmış iki parmağımın arasında acıyla debeleniyor, sanırım ölüyorum. (...) Şehir değişti, filmler değişti, yeni oyuncular geldi ama onlar başka bir dünyadan geldiler, ışıksız, sığ bir dünya. Kılık kıyafetler değişti sonra. Bol dökümlü pantolonlar, klasik takımlar, volanlı etekler, şık gece elbiseleri yok oldu birden. Kahverengi berbat takımlarla berduş gibi gezinen, saçları inek yalamış gibi maço adamlar, orospu kılıklı kadınlarla doldu Yeşilçam. Hangi birine özenecektim, kime öptürecektim dudaklarımı. Şimdilerde kapalı gişe oynayan filmler yapıyorlar. Acınası şeyler. Düşünebiliyor musunuz, bundan kırk elli yıl sonra, bu filmlerin böyle bir yerde ya da televizyon kanallarında merakla, özlemle bekleneceğini. Gişede kazanıyorlar ama tarihte yok olacaklar. Kimse oyuncuların mimiklerinden bir insanı yan, bir sıcaklık çıkartamayacak, anlamsızlık onların gündelik yaşantısı. İsteseler bile oynayamazlar. Onlara öyle uzak ki.
Artık hiç bulamadığımız, belki de asla bulamayacağımız günlerin hikayeleri... O günlere yaraşır bir yazı ustalığı ve duyarlığıyla... Ömer Ayhan'ın Siyah Beyaz Bir Öykü'sü aslında, o yılların bugünlere göre belki de daha renkli" olduğunun kanıtı hikayelerle örülü bir kitap...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.